"6 Veya 9 yaşında olsam da evliliğe hazırım" diyerek koca koynuna girme sarhoşluğuna yakalanmış, henüz ağzı süt kokan bir gelin adayına rastladınız mı siz hiç? Minicik çıplak ayakları ile kavurucu çöl kumlarında fink atan kabile kızlarından biri dahi olsa..
Bu yaştaki kızın terapistliğine soyunan ahmak biri çıkıp “BİYOLOJİK VE PSİKOLOJİK OLARAK HAZIRSA NEDEN OLMASIN” bilimsel (!) sözünü dip notuna kazıyorsa SALLAMA antolojisinin "YOK ARTIK, PES" sözleri yerine “YUH” sözünü söyleyebilirsiniz..
Zira bu sözlere benzeyen kirli sözleri her gün söyleyen nice ayarsız ağızlarımız olmuştur hem günümüzde hem geçmişte, hem gelecekte olacaktır. Çünkü, bilmeyen, bilmediğini de kabul etmeyen koyu cahildir bu edep yoksunu edepsizler.. Diplomalı da olsalar dahi..
6 ya da 9 yaşındaki kız çocukların evlenmesine fetva veren zat- ı seviyesizleri SİGMUND FREUD Hocaya havale ediyorum.
Yaşasaydı bu YAHUDİ kökenli hoca, -önce ‘saksağan’a sevgim nedeniyle söylemeye dilim varmıyor- ama kokmuş gübre ayarındaki bu sözü söyleyenlerin bilinçaltına iner, ahır temizliği yapardı dersem yeridir.
Seansları sırasında bu rezil sözü söyleyenlerin böyle bir evlilik için can atan sapıklar olduklarını da düşerdi notlarına şüphesiz.
Belki Soydaşı NETANYAHU’yu önce seansa alır içindeki katil ruhunu, ağlama duvarı önünde ALAH’ına yalvaran siyonist olmayan mazlum YAHUDİ yurttaşına döndürürdü derdiniz..
Hangi inanç sahibi sek sek oyun çağındaki 6 ya da 9 yaşındaki kız çocuğunu evliliğe zorlayabilir hatta yakıştırabilir? Sağduyusu zemberek gibi boşalmışların bu çocukların oyunlarındaki bez bebekleri görmeleri bu kanıya ulaşmalarını sağlamış olabilir şüphesiz.
“Bırakın 6 ve 9’u, yaşı 18 dahi olsa, gözü ve gönlü sorumsuzluk dehlizine çakılan ergenler bile EVLİLİK yüce makamına layık değildir” deriz hepimiz.. Keşke bu dehlize çakılan büyüklerin evlilikleri önlenebilse dileğini ederiz.
Büyük gibi gözüken ama ruh sağlığı bozuk canilerin kundaktaki kendi bebekleri dâhil eş ve yakınlarını nasıl acımasızca doğradıklarını içimiz yanarak her gün okuyoruz.
“Aklı bir karış havada” sözünü ilk söyleyen ARİF adam her kimse, ”Beyni göbek altında kalmış” sözünü ekleyerek bu şeref yoksunu kimseleri de tanımlamış olurdu..
Erkek egemenler, sakın pos bıyığınız altından kızmaya kalkmayın bana..
Kuruyan fidandan karpuz, karınca yumurtasından FİL çıkmayacağına göre, hapis cezası ile bu zavallıları ıslah etmek de olanaksız..
“Tek çözüm eğitimli ve sağlıklı ebeveynlerin sağlıklı ve eğitimli bireyler yetiştirmeleridir” sözünü haykırırız.
Temelinde cinselliğin ön planda tutulduğu ebeveynlik hafife alınmakta çoğunlukla.. hükmünü de ekleriz sözümüze.. İçimizi özümüzü de acıtsa..
Ne yazık ki, bilmediğini biliyor gibi gösteren, çırak ve kalfalık teri akıtmadan USTALIK kimliğine soyunan bireyler gibi.
Ülke olarak Uzmanlık alanımıza girmeyen konularda söz söylemek ve eylemlerde bulunmak en büyük ayıbımızdır.
Deveyi iğne deliğinden geçirir gibi söz söyleyen hem zır cahilimiz hem diplomalılarımız var. Bilmediği konularda susma erdemini gösteren ARİF’leri örnek alamayan palavracılarımız da gırla.... Bilmeyen, bilmediğini bilen insan ise doğru yönde ilerleyendir. Onun yanlış yapması pek olası değildir. Yanlış yapsa da geri vitesi vardır, her işini düzeltme iradesiyle hareket eder..
Boş gezen, boş konuşan, mangalda kül bırakmayanların ülkesi olmaktan kurtulduğumuz gün ÜLKE UFUKLARIMIZ aydınlanacaktır.
Özetlersek, karne notları yüksek süslü diplomalarımızı yaşamımıza yansıtamadıysak, doğru olan her yarı okumuş ya da okumamış kişi bu yurdun diplomalılarından üstün yurttaşlardır.. Gelenek, inanç ve inanç dışı alanlardaki garip ve yadırganan söz ve eylemlerimiz, büyük sorunlara yol açıyor..
Erkek egemen toplum noktasındaki utanç kimliğimizi söküp atamaz isek, “suya ihtiyaç duyar gibi OYUN İHTİYACI olan 6 ya da 9 yaşındaki kız çocuklarımızı hatta ileri yaştaki kadınlarımızı asla koruyamamış olacağız..
Oysa İSLAM İnsanlığa, hiçbir din ve İnanç sisteminde bulunmayan etnik ve cinsiyet ayrışmasını ortadan kaldıran tek dindir.
Savaş, terör ve şiddete yol açan ULUS VE ERKEK EGEMENLİK SAPLANTILARI bunun en büyük kanıtı değil mi?
Sevgi ve Saygıyla..