BURSA ARENA / Haber Merkezi
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları Ankara'da başladı. İlk tören TBMM'de düzenlendi. Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer de beraberindeki çocuk ve öğretmenlerle Anıtkabir'i ziyaret etti. Daha sonra TBMM Başkanı Şentop ve beraberindeki heyet Anıtkabir'i ziyaret etti. Son olarak da Başkan Şentop ve heyet 1. Meclis'teki törenlere katıldı. 102 çocuk Meclis Genel Kurulu'nda toplandı. TBMM Başkanı Şentop koltuğunu Dilay Gülez'e devretti.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları Meclis'teki törenlerle başladı.
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, TBMM Bahçesi'ndeki Atatürk heykeline çelenk koyarken önce saygı duruşu ardından da İstiklal Marşı okundu.
DEVLET ERKANI ANITKABİR'DE
Daha sonra TBMM Başkanı Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, bakanlar, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Anıtkabir'deki törenlere katıldı.
TBMM Başkanı Şentop, Atatürk'ün mozolesine çelenk bırakırken, saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu.
Şentop Anıtkabir Özel Defterine şu ifadeleri yazdı.
"Aziz Atatürk; teşekkülüne öncülük ettiğiniz ve ilk başkanlığını yaptığınız Türkiye Büyük Millet Meclisimizin açılışının 102. yıl dönümü vesilesiyle buradayız. Milli Mücadele'nin başkumandanı olarak, milletimizi büyük bir diriliş gayesi etrafında birleştirdiniz ve bizler için bu cennet vatanın ebedi yurdumuz olduğunu tescil ettirdiniz. Sizlerden aldığımız ilhamla milli hakimiyetten ve tam bağımsızlığımızdan ne bugün ne de gelecekte asla taviz vermeyecek bir şuurla yolumuza devam ediyoruz.
Geçen yüz yılda milletçe çok büyük badireler atlattık ancak Türkiye Büyük Millet Meclisi, büyük milletimizden aldığı güç ve destekle iradesini hakim ve amil kıldı. Yüce Meclisimiz, bu anlayışla aziz milletimize hizmet etmeye bugün de devam etmektedir.
Dünyada başka bir meclise nasip olmadığı veçhile kurtarıcı, kurucu ve gazi sıfatlarını haiz yüce Meclisimiz, demokrasimize kastedecek dahili ve harici düşmanlara karşı, zatıaliniz ve İlk Meclisin değerli vekillerinin verdiği mücadeleden aldığı feyz ve milletimizden aldığı destekle demokrasiyi savunmaya devam edecektir. Nitekim, 15 Temmuz'da hain darbe teşebbüsü sırasında, Yüce Meclisimiz aynı ruhla mücadele etmiş ve ikinci defa gazi unvanını almıştır.
Siz 100 yıl önce 'Meclisten önce ordu gerekir, para gerekir.' diyenlere 'Evvela meclis sonra ordu. Orduyu yapacak millet ve ona vekaleten meclistir.' demek suretiyle millet iradesini, o günkü zor şartlarda dahi her şeyin önüne koymuştunuz. Bu şiarla sağlam temeller üzerine inşa ettiğiniz Meclisimiz, orduyu da kurmuş, düşmanı da yenmiştir. Türkiye Büyük Millet Meclisimiz, kuruluşundan itibaren sahip olduğu bu ruhla çizdiğiniz o kutlu yolda, yılmadan yürümeye devam etmektedir.
Emanetiniz olan Cumhuriyetimiz güvenli ellerdedir, devletimize yönelik her türlü tehdide karşı milletimiz yekvücut olarak mücadele etme azim ve kararlılığındadır. Bu vesileyle sizi ve Milli Mücadele'yi birlikte yürüttüğünüz yol arkadaşlarınızı ve ahirete intikal etmiş milletvekillerimizi rahmet ve minnetle yad ediyorum. Ruhunuz şad olsun."
BAKAN ÖZER VE ÇOCUKLAR ANITKABİR'DE
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla öğrenci ve öğretmenler ile Anıtkabir’i ziyaret etti. Yaklaşık 2 yıldır Covid-19 önlemleri çerçevesinde öğrenciler olmadan gerçekleşen törenlere bu yıl yoğun öğrenci katılımı oldu.
Daha sonra Misak-ı Milli Kulesi'ne geçen Milli Eğitim Bakanı Özer, Anıtkabir Özel Defteri'ne şunları yazdı:
"Aziz Atatürk, Türkiye Büyük Millet Meclisinin kuruluşunun 102. yıl dönümünde 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın coşkusu ve gururunu yaşamak için huzurunuzdayız.
Açıldığı o kutlu andan bugüne dek Gazi Meclisimiz, bağımsızlığımızın ve beraberliğimizin en mühim simgesi olmuştur. Bu müstesna günün bir bayram olarak çocuklarımıza armağan edilmesi, milletimizin mevcudiyet ve istikbalinin gelecek kuşaklara emaneti anlamına gelmektedir. Bizler de üzerimize aldığımız sorumluluğun bilincinde, evlatlarımızı dünyadaki yaşıtlarıyla eşit bir şekilde donatmak gayesi ve gayretindeyiz. Milli mukadderatımızı aydınlık yarınlara ulaştıracak olan çocuklarımızın millî ve manevi değerlerimizi bilen; vatanını, milletini, ailesini canı gönülden seven; millî iradenin gücü ve önemine inanan nesiller olarak yetişmesi çabasındayız. İnsanımıza ve insanlığa hizmeti her zaman fazilet sayan gençlik, sizin emanetinizi taşımaya layık bir nesil olacaktır.
Milli Eğitim Bakanlığı olarak geleceğimizin teminatı olan öğrencilerimizin eğitim-öğretimlerini, kesintiye uğratmadan devam ettirmiş olmanın ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda tekrar okullarımızda yer almanın kararlılığı ve mutluluğu içindeyiz. Eğitimde fırsat eşitliği ilkemiz doğrultusunda memleketimizin her köşesindeki evlatlarımız için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Zatıalinizin tüm dünya çocuklarına armağan ettiği ve milli hakimiyetin yüce meclisimize verildiği bu anlamlı günü, büyük bir gururla kutluyoruz. Ruhunuz şad olsun."
İKİ YIL ARADAN SONRA ÇOCUKLAR KATILDI
Milli Eğitim Bakanı Özer başkanlığındaki Anıtkabir ziyareti heyeti bu yıl 2 yıl aradan sonra öğrencilerin de yoğun katılımı ile töreni gerçekleştirdi. Covid-19 önlemleri kapsamında yaklaşık 2 yıldır ziyaretler öğrenciler olmadan sadece resmi düzeyde yetkililerin katılımı ile gerçekleşiyordu.
1'İNCİ MECLİS'TE TÖREN
TBMM ve Anıtkabir'deki törenlerin ardından TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ve siyasiler 1. Meclis'teki törenlere katıldı.
TBMM Başkanı Şentop, burada yaptığı konuşmada, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin ilk binasının abidevi oluşunun, fiziksel özelliğinden değil, tarihin en zor döneminde, milletin istiklal ve istikbal mücadelesine ev sahipliği yapmasından kaynaklandığını söyledi.
Birinci Meclis'in, Milli Mücadele'nin ve milli iradenin tecessüm ettiği, bir büyük mananın fiziki bir mekana, bir binaya dönüştüğü yer olduğunu vurgulayan Şentop, şöyle devam etti:
"İnsanlık tarihinin en haklı mücadelesinin, üstelik en meşru şekilde yönetildiği ve dünyada bir benzeri olmayan bu mübarek mekanın ruhuyla geleceğimizin teminatı sevgili çocuklarımızı muhabbetle kucaklıyor, milletimizin Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı en içten dileklerimle tebrik ediyorum. Şartların ne olduğuna bakmadan, zaferden başka hiçbir neticeyi kaale almadan milli mücadeleyi başlatan, bir yangın yerine döndürülmüş vatan topraklarında bu mübarek Meclisi kurma iradesini kararlılıkla göstermiş, ilk milletvekilleri hatta Meclis Başkanı bizzat cephede savaştığı için gazi sıfatını hak etmiş bir Meclis mensuplarının torunları olarak, hepsinin aziz hatırasını tazimle yad ediyorum."
Şentop, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve mücadele arkadaşları olmak üzere, istiklal uğruna canını feda eden aziz şehitlere de rahmet diledi.
21 Nisan 1920'de, "Heyet-i Temsiliyye Reisi" sıfatıyla Mustafa Kemal Paşa'nın yayınladığı genelgeye işaret eden Şentop, genelgede, Meclis'in açılışı münasebetiyle bütün şehirlerde ve Ankara'da hatimler ve Buhari-i Şerifler okunmaya başlanması, bereketinden istifade etmek amacıyla açılış için özellikle cuma gününün seçildiği, cuma namazından sonra sancak-ı şerifle beraber Hacı Bayram Camisi'nden Birinci Meclis binasına yürüneceğinin bildirildiğini hatırlattı.
Ankara'nın manevi mimarı Hacı Bayram Veli Hazretlerinin huzurunda toplanıldığını aktaran Şentop, cuma namazından sonra açılış merasimi için heyecanla toplanan binlerce insanın sevinç gözyaşları eşliğinde ve dualar okunarak, bu binaya geldiğini ve ilk oturumun başladığını anlattı.
Yüce Meclis'in açılışında ilk oturuma en yaşlı üye sıfatıyla başkanlık yapan Sinop mebusu Şerif Bey'in konuşmasından bir bölümü okuyan Şentop, Şerif Bey'in konuşmasının son paragrafındaki, "Milletimizin içeride ve dışarıda tam bağımsızlık anlayışı içinde mukadderatını bizzat deruhte ve idare etmeye başladığının bütün cihana ilanı" sözlerine dikkati çekti.
MECLİS TOPLAMA KONUSUNDAKİ HASSASİYETİ, MUSTAFA KEMAL PAŞA'NIN SÖZLERİYLE ANLATTI
İstanbul'un işgaliyle beraber, 700 yıldan fazla devlet olarak yaşanılan topraklarda bir hakimiyet sorunu ortaya çıktığını anlatan Şentop, yine Birinci Meclis binasında, ilk Meclis Başkanı olarak Mustafa Kemal Paşa'nın, şu sözlerini hatırlattı:
"Şu halde millet bugün 700 yıldan beri şan ve şevketle muhafaza ve müdafaa ettiği istiklal ve varlığının bekası için İstanbul'un işgali hadisesinin vücuda getirdiği hukuki vaziyeti tamir etmek mecburiyetindedir ve bunda o kadar acele edilmelidir ki devam edilecek bu hakimiyet fasılasının maazallah, tam çözülmeye sebep olmak suretiyle düşmanlarımızın düşüncelerini fiilen tesis etmesine imkan kalmasın. Bundan dolayı her şeyden evvel, haklarını müdafaaya ve var olmaya kabiliyetli bir millet halinde, milletlerarası hukuk ve vazifelerine hürmet olunmasını isteyebilecek, medeni ve esaslı teşkilat ile henüz yaşamakta olduğumuzu bütün cihana bir defa daha büyük bir kuvvet ve metanetle ilan ihtiyacındayız. Bunun için de yıkılan esas teşkilatımızın yani anayasal düzenimizin bıraktığı boşluğu derhal doldurmak zaruretindeyiz."
TBMM Başkanı Şentop, bu sözlerin, vatan toprakları işgal altındayken bir an önce ve ilk iş olarak bir Meclis toplama konusundaki hassasiyeti ve büyük gayreti anlamada en önemli kaynak olduğunu vurguladı.
23 Nisan 1920'de, Meclis binasının dar salonuna, geniş ve çok güçlü bir mana doldurulduğuna işaret eden Şentop, "Her şeyden önce tam bağımsızlık idealiyle bir siyasi varlık, bir devlet olarak hayatta olduğumuzun ilanı, böylece milletin mukadderatına bizzat el konulduğu hususu, milli mücadelenin yönetilmesi ve inkıraz yani çökme aşamasındaki devletin inşası. Bunların hepsi bu fiziken küçük binada, çok zor şartlar ve imkansızlıklar içinde bir araya gelen, büyük ideallerin ve iddiaların, devasa cesaretlerin ve sarsılmaz kararlılıkların sahibi insanların omuzlarında yükselmiştir." diye konuştu.
Şentop, Meclis'in ifa ettiği büyük vazifeyi ilk Başkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bu çatı altında şöyle dile getirdiğini aktardı:
"23 Nisan 1920, Türkiye milli tarihinin başlangıcı ve yeni bir dönüm noktasıdır. Bütün cihan-ı husumete karışı kıyam eden Türkiye halkının, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni vücuda getirmek hususunda gösterdiği harikayı ifade eder. Büyük Millet Meclisi, Türk milletinin asırlar süren arayışlarının özü ve onun bizzat kendisini idare etmek şuurunun canlı bir timsalidir. Türk milleti, mukadderatını, Büyük Meclisi'nin kifayetli ve vatanperver eline tevdi ettiği günden itibaren, karanlıkları sıyırıp kaldırmış ve ümitleri boğan felaketlerden, milletin gözlerini kamaştıran güneşler ve zaferler çıkarmıştır."
"MİLLİ MÜCADELE'NİN İLK ESASI ŞÜPHESİZ Kİ TAM BAĞIMSIZLIK HEDEFİDİR"
Mustafa Şentop, Milli Mücadele'nin ilk esasının şüphesiz ki "tam bağımsızlık hedefi" olduğunun altını çizerek, "İkinci büyük esas ise tam bağımsızlık yolundaki mücadeleyi mutlaka ve sadece millete dayanarak, milletten meşruiyet alarak yönetmektir. Vatanın içinde bulunduğu ateş çemberinde 'Önce ordu kurmalıyız.' diyenlere Mustafa Kemal Atatürk, 'Önce meclis' diye diretiyordu, 'Önce meşruiyet, çünkü meclis milli dertlerin şifahanesidir.' diyordu." ifadelerini kullandı.
Şentop, "İlk Meclis binamız, bu sıralar, kürsüler çok şeye şahit oldu, ateşli konuşmalar, sert tartışmalar, uzun müzakere ve istişareler, İstiklal Marşı'nın okunması ve kabulü, kazanılan zaferlere şahitlik etmenin gururu. Bu Meclis'in havasını böyle özel bir günde teneffüs etmek, o anları anmak, zihinlerimizde canlandırmak, yüreğimizde hissetmek aslında ne denli zor ve şerefli bir vazife yaptığımızı bizlere hatırlatıyor." değerlendirmesini yaptı.
İlk Meclis üyelerinin 115 memur ve emekli, 69 din adamı, 51 asker, 46 çiftçi, 37 tüccar, 29 avukat, 15 doktor, 6 gazeteci ve 2 mühendisten kurulu 380 milletvekilinden oluşan bir "Halk Meclisi" olduğuna dikkati çeken Şentop, şunları kaydetti:
"Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılışına giden süreçte, vatanın işgal ve ilhakına karşı giderek sesini yükselten ve irili ufaklı yaklaşık 2 bin 500 toplantı ve kongreyle açıkça bu işgale karşı koyacağını bütün dünyaya ilan eden bu aziz millet, 23 Nisan 1920'de, bütün sözlerini, bütün seslerini ve bütün gücünü bu mukaddes çatı altında birleştirmiş, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılışıyla tek ses, tek yürek olduğunu bütün cihana göstermiştir. Meclis'in açılması ve Milli Mücadele'nin Meclis'imiz eliyle kazanılması, devletin yeniden Meclis eliyle inşası demokrasi tarihimiz açısından gurur verici olduğu kadar emperyalizmin boyunduruğu altında ezilen mazlum milletlere bağımsızlık ve özgürlük ilhamı vermesi bakımından da son derecede kıymetlidir."
"MECLİS, MİLLETİN MÜCADELESİNE MEKAN OLMAYA DEVAM EDECEKTİR"
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, bir asır önce bu milletin varlığına kasteden düşmanların, bugün artık yeni silahları, araçları, taktikleri ve propagandaları olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Milletimizin bekasına yönelik saldırı bir asır önce akamete uğratılmış olsa da bugün farklı kisve ve şekillerde yeniden ortaya çıkıyor ve şüphesiz gelecekte de ortaya çıkmaya devam edecektir. Bu sebeple, Milli Mücadele tarihin bir döneminde yapılmış ve tamamlanmış bir süreç değildir, Milli Mücadele süreklidir, kesintisiz devam etmektedir, devam edecektir. Hem ilk Meclis'imizin bu tarihi binası hem de 15 Temmuz'da bombalara maruz kalan şimdiki Meclis binamız, milli iradenin tecelligahı ve gerekirse karargahı olarak bu milletin iradesine ve büyük karakterine, mücadelesine mekan olmaya devam edecektir. Kuvayı Milliye'nin ve ilk Meclis'in, fedakarlığın ve cefakarlığın timsali yiğitlerine, serdengeçtilerine selam olsun."
Gazi Meclis'in açılışının 102'nci yılını kutlayan Şentop, ramazanın millete, İslam dünyasına ve tüm insanlığa esenlik ve barış getirmesini diledi.
Şentop, konuşmasını, "102'nci yılını idrak ettiğimiz Gazi Meclisimizi saygıyla selamlıyorum." sözleriyle tamamladı.
Konuşmasının ardından Meclis Özel Defteri'ni imzalayan Şentop, 100 yıl önce asılan, bugün de camekanda sergilenen Türk bayrağı önünde beraberindekilerle fotoğraf çektirdi.
ŞENTOP KOLTUĞUNU DEVRETTİ
TBMM Tören Salonu'nda kutlamaları kabul eden Şentop, çocuk özel oturumuna başkanlık yaptı. TBMM Genel Kurulu, Meclis Başkanı Şentop başkanlığında özel gündemle toplandı.
23 Nisan'ın 102'nci yıldönümü dolayısıyla 102 çocuk milletvekili koltuklarına oturdu.
Meclis'te yapılan oylamayla Meclis Başkanı Şentop koltuğunu Bilay Gülez'e devretti.
Habertürk