BURSA ARENA / Haber Merkezi
Yaşlanma hızınızı yavaşlatmak, ortalama yaşam ömrünüzü 80'li yaşlarınız kadar uzatmak ve oldukça sağlıklı bir biçimde, 100 yaşına kadar yaşamak ister miydiniz?
Yaşlanma ile ilgili araştırmalardaki son bulgular bunu nasıl başarabileceğimizi gösteriyor. Londra’daki Royal College of Medicine'den kıdemli bir araştırmacı, 50 yıllık kariyerinin çoğunu bu araştırmalara adadığını vurguladığı açıklamasında yaşlanmanın hızını etkileyebileceğimizi ve yaşamımızda değişiklikler yapmak için asla geç olmadığını keşfettiğini söyledi.
Öyleyse, yaşlanma hakkında en değerli dersleri kimden alabiliriz?
Londra Şarku'l Awsat'ın Daily Mail'den aktarılan haberine göre bu sorunun cevabı, Japonya'nın Okinawa Adası'nda yaşayanlarda saklı!
Söz konusu bölgede yaşayan insanlar 90 hatta 100 yaşına kadar sağlıklı bir yaşam sürdürebiliyorlar.
Peki, Okinawalıların bu kadar uzun yaşamalarına yardımcı olan şey ne?
Öncelikle beslenme düzenleri meyve, sebze, tofu (soya peyniri) ve deniz yosunundan oluşan az yağlı ve az tuzlu bir diyetten oluşuyor. Sağlıklı olarak uzun bir hayat sürmelerinin formülü, aynı uzunlukta yaşam süren İngilizlerden en az yüzde 10 daha fazla oranda ne yedikleriyle ilgili.
Okinawa dilinde “Hara hachi bun me”, sofradan tam doymadan kalkmak demek. Bu, yüzde 80 doyduğunuzda yemeyi bırakın, yemeğinizin beşte birini tabağınızda kalsın ya da doydum demek yerine artık aç değilim diyebildiğiniz zaman yemeye son vermeniz anlamına geliyor.
Bu, yeni diyete başlayanlara kıyasla kalorileri azaltmanın daha az katı bir yolu. Ancak oldukça önemli faydaları var.
ABD’de yürütülen ve kalorilerin iki yıl boyunca yüzde 12 oranında kısıtlandığı ‘Hara hachi bun me’ uygulanan bir çalışmada katılımcılar daha az iltihap (aşırı kilonun neden olduğu inflamasyon) belirtisi ve uzun ömürlü olmakla ilişkili yüksek hormonal gelişim sergilediler. Bununla birlikte katılımcılar bu süreçte vücut ağırlığının yüzde 10'u kadar kilo kaybettiler. Araştırmada öz konusu beslenme düzeniyle ilgili şu noktaların önemine yer verildi:
- Yavaş yiyin ve yemeğinize odaklanın. Sindirim sırasında salgılanan hormonların tokluk hissini beyne iletmesi on dakika sürer.
-Televizyon izlerken ya da kitap okurken yemek yemeyin. Çünkü artık aç olmadığınızı bildiren 'tokluk sinyali' sofra başındaki süre uzadıkça daha geç devreye girecektir.
-Aralıklarla çatal ve bıçağı bırakın ve ne kadar doyduğunuzu hissedin.
-Proteine ve yüksek lifli gıdalara öncelik verin.
- Bir kişi ortalama olarak günlük enerjisinin yaklaşık yüzde 10'unu yiyecekleri sindirmek için kullanır. Ancak bu yüzde, yediğiniz yemeğin türüne bağlı olarak değişir.