Elazığ depremini öğrendiği anda aklıma Keban Barajı ve gazeteciliğe başladığım ilk yılarda elime geçen bir belge geldi.

Keban Barajı’nın yer seçimi konusunda kurum ve kuruluşlara yazı yazılarak görüşleri soruluyordu. Bu kuruluşlardan biri de Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) idi. DSİ’nin, (o zamanki adıyla) Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’na gönderdiği (bir kopyası bana da verilen) cevap yazısında, ‘Baraj için seçilen yerin fay hattının üzerinde olduğu ve büyüklüğü 7’nin üzerinde olası bir depremden etkileneceği’ belirtiliyordu.

DSİ’nin bu (olumsuz) görüşünü, o zamanki iktidarı destekleyen gazetemde haber yapamadım, belgeyi arşivime koydum. (Aradan 50 yıla yakın bir süre geçti. Bu süre içinde iş yoğunluğu nedeniyle arşivimi düzenlemeyi ihmal ettim. Şimdi o işe başladım. Arşivimi düzenlerken söz konusu belgeyi bulunca siz okuyucularımla paylaşacağım.)

***

Hoş, DSİ’nin bu olumsuz görüşü yabana atılmadı, Keban Barajı 8-9 büyüklüğündeki depremleri göğüsleyecek dayanıklılıkta inşa edildi. (Çünkü eserin mimarı ve takipçisi ‘Barajlar Kralı’ diye anılan, Demokrat Parti döneminin Su İşleri Müdürü, 60’lı ve 70’li yılların Başbakanı Süleyman Demirel’di)

Nitekim, DSİ yayınlarında da, ‘barajın yapımı sırasında bölgenin depremselliğinin incelendiği, bu depremselliğin barajın inşası sırasında göz önünde bulundurulduğu ve Keban Barajının 8 şiddetindeki bir depreme dayanıklı yapıldığı’ vurgulanıyor.

Keban barajının orta şiddetli depremlerle birkaç defa denendiği kaydedilen DSİ yayınlarında, ‘Örneğin 9 Mayıs 1998’de merkez üssü Elazığ’ın Baskil ilçesi olan 4.7 şiddetinde bir depremde Baskil ve Elazığ’da bazı binalarda çatlaklar meydana gelmiş, bazı iş yerlerinde camlar kırılmış, Elazığ Sanayi camiinin minaresi kaymış, Keban barajına bir etkisi olmamıştır’ deniliyor.

***

Peki, bölgedeki bu son deprem Keban ve Atatürk Barajlarını etkiledi mi?

Öncelikle, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in , ‘depremin, baraj ve iletim hatlarında bir soruna yol açmadığı’na ilişkin açıklamasını aktarmak istiyorum.

Bakan Dönmez, Karakaya Baraj gölünün iki yakasındaki Sivrice ve Doğanyol ilçelerinde büyük yıkıma yol açan depremin, Türkiye’nin en büyük üç barajı Karakaya, Keban ve Atatürk Barajları ile yakınlarındaki Çad, Medik ve Recai Kutan barajlarında herhangi bir sorun yaratmadığını açıklıyordu.

***

Depremden etkilenmek bir yana büyük barajlardaki suyun depremleri tetiklediğinden söz eden uzmanlar da var.

DSİ arşivlerinde ve baraj inşaatının tüm aşamalarında inşaat mühendisi olarak çalışan M. Ali Özdemir ile Nusret Özgen tarafından hazırlanan ‘Keban Barajında Su Kaçakları Ve Sunduğu Doğal Potansiyel’ başlıklı raporda da, konuya ilişkin şu görüşe yer veriliyor:

Keban barajının yapılması ile birlikte önceden hava dolu mağaralara suyun dolması ve buradaki gazın patlama ile kaçması, baraj gölünün seviyesi düşünce ise büyük mağaralardan suyun çekilmesi ve bu boşluğa havanın dolması sonucu gaz patlamaları oluşmaktadır. Bu patlamalar sarsıntıya yol açmış ve açmaktadır. Ayrıca, karstik mağara boşluklarının çökmesi de hafif ve orta şiddette depremler oluşturmaktadır. Bunların dışında yörede fayların gençleşmesi ile depremler meydana gelmektedir. Keban barajı, çok çatlaklı, ileri derecede karstlaşmış mermerler ile kalkşistlerin kontağı üzerine inşa edilmiştir. Mermerlere bağlı mağaralar ve doğal yeraltı tünelleri bulunmaktadır. Bunlardaki çökmeler dar alanlı, küçük ve orta şiddette depremlere yol açmaktadır. Muhtemel şiddetli bir depremde, barajın durumu, karstik su yollarının nasıl etkileneceği, yeni su kaçaklarının oluşup oluşmayacağı, eski su yollarının ne durumda olacağı (büyümesi, küçülmesi ve ortadan kalkması) bir risk olarak kalmaktadır..' 

Atatürk Barajı’na gelince…

David Jacobson ile Volkan Sevilgen tarafından hazırlanan bir raporda, ‘Dünyanın üçüncü en büyük barajı olan Atatürk Barajı’nda, rezervuardaki değişen su seviyelerinin depremleri tetiklediğinin belirlendiği’ öne sürülüyor.

Baraj açıldıktan ve baraj gölü su tutmaya başladıktan sonra bölgede depremler olmaya başladığı savunulan raporda, özetle şöyle deniliyor:

‘2008 yılında yayınladıkları bir çalışmayla Haluk Eyidoğan, Veli Geçgel ve Zümer Pabuççu, özellikle 1994 yılında, baraj gölü tam kapasiteye ulaştığı zaman, küçük büyüklükteki depremlerin şaşırtıcı derecede yüksek oranda olmaya başladığını gösterdi’. Daha sonra 2007 ve 2008 yazları boyunca, barajdaki su seviyesi yetersiz yağış nedeniyle önemli ölçüde azaldı. Bu, 3 Eylül 2008 tarihinde 5.0 büyüklüğünde deprem ile sonuçlandı. Bu nedenle, hızlı su seviye düşüklüğünün, bölgedeki gerilimi değiştirdiğini ve 5.0 büyüklüğündeki depremin enerjinin serbest kalmasına yol açtığı sonucuna vardılar.’

Elde edilen sonuçlar irdelendiğinde uzun süreli mevsimsel değişimlerin su yükünü ve yeraltında çeşitli derinliklerde gözenek basıncını değiştirmesi nedeniyle kritik tektonik gerilme alanını etkileyerek tetiklenmiş depreme neden olduğu ileri sürülebilir…Atatürk Barajı’nın uzun dönemli su seviye değişimleri sürerse, derinlere yayılan gözenek basıncı değişimleri nedeniyle tektonik gerilme alanının değişimleri barajın yakın çevresindeki potansiyel fayları harekete geçirebilir... Tetiklenmiş mikro-deprem etkinliğinin izlenmesi için baraj sahasına sismik istasyonlar kurulması önerilir.’

***

Elazığ-Malatya depremi nedeniyle bölgeye giden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, olası İstanbul depremiyle ilgili söyledikleri dikkat çekecek cinstendi. Soylu, ‘7.5'lik bir deprem bekliyoruz. 28 çalışma grubumuz var. Deprem olduğunda Topkapı Sarayı'ndaki bütün hazinelerin nasıl korunacağından tutun vatandaşlarımızın toplanma yerlerindeki ihtiyaçlarının karşılanmasına kadar çok kompleks bir çalışma yapıyoruz’ diyordu.

Benim dileğim ise, sadece deprem sonrasının güvenlik boyutuyla yetinilmemesi. Devletin ‘Hem İstanbul’da hem de fay hatları üzerinde bulunan yerleşim yerlerindeki konutların depreme dayanıklı hale getirilmesi ve dar gelirli vatandaşlarımızı afetlerden etkilenmeyecek yeni konutlara kavuşturmak’ için ciddi bir seferberlik başlatması. Ayrıca, deprem ve diğer afetlerle ilgili bağışlar ile yardımları çarçur etmeyerek, başlatacağı seferberlikte değerlendirmesi.

---

İYİ HAFTALAR

remzidilan_48@hotmail.com

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.