Dünya, uzun zamandır aşılamalara hız verdi. Aşıları zamanında yapan ülkeler şimdi rahat nefes alıyor. Pandemi ile mücadelede aşılamanın da önemi her geçen gün artıyor. Uzmanlar “Şu anda aşı en büyük silah, aşılamaları hızlı biçimde yapmalıyız” diyor.
Çin’den gelen Sinovak aşılardan sonra şimdi de Almanya’dan gelecek olan aşılarla bizde de aşılamaya hız verilecek. Bu takvimin iyi işlemesi için şimdiden çalışmalara başlandı.
Temennimiz aşılamaların hızlı biçimde yapılması, bir an önce normal hayata dönebilmemizdir.
Bir de şu var:
Pandemi nedeni ile turizmde sıkıntılar yaşıyoruz. Normale dönmemiz halinde sektörde de hareketlilik başlayacak.
Geçenlerde bir televizyon kanalında canlı yayına çıkan Harvard Üniversitesi Genetik ve Metabolizma uzmanı Prof. Dr. Gökhan Hotamiçgil Hoca’yı dinledik. Hotamiçgil, tek kelime ile “aşı” dedi. Bütün konuşmalarını ve açıklamalarını da neredeyse aşı üzerine kurdu.
Pandemi ile mücadelede aşılamanın önemi konusunda daha önce çok yazdık. Uzmanların bu konudaki görüşlerini de yansıtmaya çalıştık. Son günlerde aşılamadaki yavaşlamanın bizde vaka ve ölüm sayılarda artışlara neden olduğu bazı bilim insanları ve uzmanlarca dile getirildi. Hatta aşılamada geç kaldığımıza bile vurgu yapıldı.
Aşılama takviminde geç kaldığımız bir gerçek.
Aşıların gelmeye başlaması ile de hızlı bir aşılamaya geçebileceğiz. Sağlık Bakanı “Günde 2 milyon aşı yapabilecek kapasiteye sahibiz. Yeter ki aşılarımız gelsin” diyerek bunun müjdesini vermişti.
Bir not daha:
Çin aşısı Sivonek’in güvenli olup olmadığı çok tartışıldı. Prof. Dr. Hatamişgil, yaptığı açıklamada “Her aşının önemi var. Bu aşı da önemlidir. Birçok varyanta karşı güvenliği olduğunu gördük” dedi. Zaten bizim bilim kurulu üyeleri ile doktorlarımız da bu aşının önemini daha önce açıklamışlardı.
Prof. Dr. Hotamiçgil’i dinlerken, pandemi ile mücadelede aşılamanın çok daha önemli olduğunu bir kez daha öğrenmiş olduk.
Şimdi deniliyor ki “Vaka ve ölüm sayıları azalırsa pandemi biter.”
Doğrudur, ancak bunun için aşılama takviminin iyi işlemesi gerekiyor. Çünkü pandemyi bitirecek olan aşılamanın başarı ile tamamlanması olacaktır.
İsterseniz, hocanın açıklamalarını satır başları ile okuyalım, söyleyeceklerimizi de ondan sonra sıralarız:
-Aşı konusunda çok tartışmalar var. Önemli olan aşı çeşitliliğidir. Çünkü hangi aşı olursa olsun, tek silah ve tek koruyucudur.
-Dünyada okulların açılması her şeyden önce geliyor. Bunun için tüm öğretmenler risk altındadır. Öncelikle öğretmenlerin tamamı aşılanmalı, okulların açılması için de güven eşiğinin aşılması gerekmektedir.
-Bütün dünyada şunu gördük: Aşı, salgının yayılmasını önlüyor.
-Bazı aşılar bazı varyantlara direnç gösterebiliyor. Aşı çeşitliliği bu açıdan önemsenmelidir.
-MRNA aşıları endişe verici varyantlara karşı koruyuculuğunu ortaya koyuyor
-Aşılar yaklaşık olarak 1 sene koruyucu olabiliyor. Bunu daha iyi görebilmemiz için zaman ihtiyacımız var. Eğer böyle bir durum olursa, her sene koruyucu nitelikte covid-19 aşısı olmamız gerekebilir. Nasıl ki grip ve diğer aşılara ihtiyacımız oluyorsa, bu aşıya da ihtiyaç duyabiliriz. Ancak, dediğim gibi daha zamana ihtiyacımız olacak.
-Dünyada artık vaka ve ölüm sayıları değil, aşılamadaki sayılar önemseniyor. Ne kadar aşılanma yapılırsa vaka ve ölüm sayıları da o derece düşüyor. Amerika’da ve diğer bazı Avrupa ülkelerinde bunu gördük.
Özetleyelim:
Almanya’dan gelecek 120 milyon aşının ilk etapta aşılanma takvimini işleteceği görülüyor. Hızlı aşılama ile birlikte gözümüzün önünü görmek ve düzlüğe çıkabilmemiz de mümkün olacak.
Son yapılan açıklamalarda, Temmuz ayında Türkiye’de tam bir rahatlama olabileceği dile getirildi.
Zaten aşılama takvimini iyi ileten ülkelerde şu anda rahatlama görülüyor. Birçok ülkede maskeler bile çıkarıldı, normal hayata dönüldü. Sosyal hayatta başlayan hareketlilik turizm alanında kendini gösteriyor. Uzun zamandır evlerine kapananlar soluğu tatil yörelerinde almaya başladı.
.