‘Hoca Ahmet Yesevi, Viyana Yunus Emre Enstitüsü tarafından düzenlenen konferansla anıldı.
Prof. Dr. Musa Yıldız katılımcılara, üniversitelerinin adını aldığı Hoca Ahmet Yesevi’nin hayatı, Ahmet Yesevi Üniversitesinin Türk Dünyasındaki önemi ve UNESCO 2016-2017 Hoca Ahmet Yesevi yılı etkinliklerine ilişkin bilgiler verdi. Anadolu’nun manevi iklimini inşa eden çoğu alimin, Hoca Ahmet Yesevi’nin öğrencisi olduğunu ifade eden Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Musa Yıldız, “Bugün Çanakkale’deki o ruhu oluşturan kişiyi konuşacağız. Çünkü Ahmet Yesevi, bizim tarihimizde bilinen ilk Mutasavvıftır. Onu keşfeden kişi Fuat Köprülü’dür. Fuat Köprülü, akademik çalışma yaparken bir konu arayışı içerisinde meşhur şairimiz Yahya Kemal’e rastlıyor. Yahya Kemal ona ‘ne çalışmak istiyorsun’ diyor. O zamanlar herkes batı hakkında çalışmak istiyor. Yahya Kemal, Fuat Köprülü’ye diyor ki ‘şu Ahmet Yesevi kim? Bir bakın ne göreceksiniz. Bizim milliyetimizin aslını onda bulacaksınız’ diyor. Fuat Köprülü bunun üzerine çalışmalar yapıyor. 1919 yılında Türk edebiyatındaki ilk tasavvuf eserini yazıyor. Eserinin ilk bölümünde Ahmet Yesevi’yi anlatıyor. Bundan önceki dönemlerde Ahmet Yesevi pek bilinmiyor. Biz Ahmet Yesevi Üniversitesi olarak UNESCO’ya yaptığımız girişimler sonucu 2016-2017 sezonunun Hoca Ahmet Yesevi Hazretlerinin ölümünün 850. yılı dolayısıyla Ahmet Yesevi’yi anma yılı ilan edilmesi teklifinde bulunduk. Kazakistan, Azerbaycan ve Kırgızistan’ın desteği ile kabul edildi. 2016 yılı içerisinde Türkiye’de ve dünyanın pek çok ülkesinde etkinlikler düzenledik. 2017 yılında da bu faaliyetlerimiz artarak devam edecektir. Hoca Ahmet Yesevi Hazretleri, Peygamber efendimizin yaymış olduğu İslam ışığına ta Türkistan’dan, Asya’nın içlerinden o günkü adıyla Yesi’den ayna tutmuş, o aynayı Anadolu’ya dünyanın değişik yerlerine yansıtmıştır. Anadolu’ya yansıttığı Yunus Emreler, Mevlanalar, Hacı Bektaş-ı Veliler olarak tezahür etmiştir. Yesevi Hazretleri 99 bin öğrenci yetiştirmiştir” diye konuştu.
Prof. Dr. Musa Yıldız, “Dilimizin ve kültürümüzün gelişmesine, zenginleşmesine çok önemli katkılarda bulunan büyük fikir adamı ve gönül eri Hoca Ahmet Yesevi bizim kurucu atamızdır” diyerek Hoca Ahmet Yesevi’ye çok şey borçlu olduğumuzun altını çizdi.
Prof. Dr. Musa Yıldız daha sonra Hoca Ahmet Yesevi’nin hayatını, ders aldığı hocalarını ve kısaca nasıl bir yaşam sürdüğünü anlattı. Hoca Ahmed Yesevi Hazretlerinin yetiştirdiği 99 bin talebe ile Türk Dünyası üzerindeki tesiri hakkında bilgi veren Yıldız, Hoca Ahmed Yesevi’nin başta Divan-ı Hikmet olmak üzere eserleri ve türbesi ile türbenin içinde bulunan "Tay Kazan" hakkında da bilgi verdi. Ahmet Yesevi Üniversitesinin Türkiye, Kazakistan ve Türk Dünyası üzerine gerçekleştirdiği ve gerçekleştireceği çalışmalarla ilgili de bilgi aktaran Prof. Dr. Musa Yıldız, Viyana Yunus Emre Enstitüsü Müdürü Ayşe Yorulmaz ve Sanat Koordinatörü Halil İbrahim Doğan’a katkılarından dolayı teşekkür etti.
Prof. Dr. Musa Yıldız katılımcılara, üniversitelerinin adını aldığı Hoca Ahmet Yesevi’nin hayatı, Ahmet Yesevi Üniversitesinin Türk Dünyasındaki önemi ve UNESCO 2016-2017 Hoca Ahmet Yesevi yılı etkinliklerine ilişkin bilgiler verdi. Anadolu’nun manevi iklimini inşa eden çoğu alimin, Hoca Ahmet Yesevi’nin öğrencisi olduğunu ifade eden Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Musa Yıldız, “Bugün Çanakkale’deki o ruhu oluşturan kişiyi konuşacağız. Çünkü Ahmet Yesevi, bizim tarihimizde bilinen ilk Mutasavvıftır. Onu keşfeden kişi Fuat Köprülü’dür. Fuat Köprülü, akademik çalışma yaparken bir konu arayışı içerisinde meşhur şairimiz Yahya Kemal’e rastlıyor. Yahya Kemal ona ‘ne çalışmak istiyorsun’ diyor. O zamanlar herkes batı hakkında çalışmak istiyor. Yahya Kemal, Fuat Köprülü’ye diyor ki ‘şu Ahmet Yesevi kim? Bir bakın ne göreceksiniz. Bizim milliyetimizin aslını onda bulacaksınız’ diyor. Fuat Köprülü bunun üzerine çalışmalar yapıyor. 1919 yılında Türk edebiyatındaki ilk tasavvuf eserini yazıyor. Eserinin ilk bölümünde Ahmet Yesevi’yi anlatıyor. Bundan önceki dönemlerde Ahmet Yesevi pek bilinmiyor. Biz Ahmet Yesevi Üniversitesi olarak UNESCO’ya yaptığımız girişimler sonucu 2016-2017 sezonunun Hoca Ahmet Yesevi Hazretlerinin ölümünün 850. yılı dolayısıyla Ahmet Yesevi’yi anma yılı ilan edilmesi teklifinde bulunduk. Kazakistan, Azerbaycan ve Kırgızistan’ın desteği ile kabul edildi. 2016 yılı içerisinde Türkiye’de ve dünyanın pek çok ülkesinde etkinlikler düzenledik. 2017 yılında da bu faaliyetlerimiz artarak devam edecektir. Hoca Ahmet Yesevi Hazretleri, Peygamber efendimizin yaymış olduğu İslam ışığına ta Türkistan’dan, Asya’nın içlerinden o günkü adıyla Yesi’den ayna tutmuş, o aynayı Anadolu’ya dünyanın değişik yerlerine yansıtmıştır. Anadolu’ya yansıttığı Yunus Emreler, Mevlanalar, Hacı Bektaş-ı Veliler olarak tezahür etmiştir. Yesevi Hazretleri 99 bin öğrenci yetiştirmiştir” diye konuştu.
Prof. Dr. Musa Yıldız, “Dilimizin ve kültürümüzün gelişmesine, zenginleşmesine çok önemli katkılarda bulunan büyük fikir adamı ve gönül eri Hoca Ahmet Yesevi bizim kurucu atamızdır” diyerek Hoca Ahmet Yesevi’ye çok şey borçlu olduğumuzun altını çizdi.
Prof. Dr. Musa Yıldız daha sonra Hoca Ahmet Yesevi’nin hayatını, ders aldığı hocalarını ve kısaca nasıl bir yaşam sürdüğünü anlattı. Hoca Ahmed Yesevi Hazretlerinin yetiştirdiği 99 bin talebe ile Türk Dünyası üzerindeki tesiri hakkında bilgi veren Yıldız, Hoca Ahmed Yesevi’nin başta Divan-ı Hikmet olmak üzere eserleri ve türbesi ile türbenin içinde bulunan "Tay Kazan" hakkında da bilgi verdi. Ahmet Yesevi Üniversitesinin Türkiye, Kazakistan ve Türk Dünyası üzerine gerçekleştirdiği ve gerçekleştireceği çalışmalarla ilgili de bilgi aktaran Prof. Dr. Musa Yıldız, Viyana Yunus Emre Enstitüsü Müdürü Ayşe Yorulmaz ve Sanat Koordinatörü Halil İbrahim Doğan’a katkılarından dolayı teşekkür etti.