Teslimiyet içinde olmayan insan olup biten her şeye müdahale ederek mücadele içinde olur, yorularak yıpranır. Teslimiyet içinde olmak için olaya müdahale etmek yerine her şeyi olduğu gibi kabullenmek gerekir.
İnsan kendisini varoluşsal akışa teslim olarak bırakırsa, yaşamın akışıyla birleşerek hiçbir şeyden rahatsız olmaz.
Doğada ne ışık karanlığı ne de karanlık ışığı yenmek için çalışır. Aynı bunun gibi birey hiçbir şeyi, hiç kimseyi yenmeye çalışmaz. Teslimiyet içinde olan insan yenilmez olur çünkü teslimiyet hem kendini hem de çevredeki her şeyi yenmek demektir.
Teslimiyet içinde olan insan her an yeni bir anlayışa sahip olur, tüm sorunlara etkili çözümler bulabilir. Tüm sorunların çözümü varoluşsal teslimiyetten geçer.
Teslimiyet içinde olan birey varoluşla bir olduğunu bilir ve onunla barış içinde olur.
Yaşam nehrinde yüzen insan için en akıllıca davranış kendini akışa bırakmaktır, akışa teslim olmaktır. Yaşam akıntıya karşı yüzmek değil, akıntıyla beraber akmaktır. Teslimiyet içinde olan kişi bundan korkmaz, kendini akışa bırakabilir.
Bu konuda Dünya Değişim Akademisi “Teslimiyet Sanatı” değişim programını öneriyor. Teslimiyet içinde varoluşun akışında olmayı öğrenmek ve tüm sorunlara çözüm bulmak isterseniz denemenizi öneririm.
Bireyler değişince kelebek etkisiyle toplum da pozitif yönde değişir.
O yüzden sloganımız “Kendini değiştir dünyan değişsin, dünyanı değiştir dünya değişsin”.