Stresten özgürleşmek için "sevgiyi paylaşmak" gerek, çünkü en etkili stres savar budur.
Ama sevgiyi paylaşmak için önce kendimizi sevmemiz gerekiyor. İnsan kendinde olmayan bir şeyi paylaşamıyor. Bu yüzden kendimizi sevmeye başlarsak, bu sevgiyi başkalarıyla da paylaşabiliriz. Kendini sevmeyen başkalarını da sevemiyor, kendini zora soktuğu gibi başkalarını da zora sokuyor.
Stres herkeste var, bir işin yapılması için vücutta bir stres meydana geliyor, yoksa o işi yapacak dikkat, enerji, güç toplanamaz. Ama o durum geçtikten sonra gevşeme durumuna geçemeyip, stres devam ederse o zaman bu durum bedene zarar vermeye başlar.
Mükemmel olmaya çalışanlarda bu stres hep devam eder. Mükemmel olmak isteyen insan kendisi olmadan hiçbir şeyin doğru yapılamayacağına inanır. Bu inanç stresin kaynağını oluşturur.
Ama o olmadan da sabah güneş doğacak. O yüzden insan strese neden olan inançları çöpe atmalı ve kendini akışa bırakmalıdır, olmakta olana müdahale etmemelidir.
Olan zaten olmaktadır, müdahale etme çabası strese girmeye neden olur. İnsanın neşesi kaçar, hastalıklara zemin hazırlanır. Hastalıkların çoğunun kaynağı strestir.
Aslında birey farkındalığını yükseltse ve kim olduğunu idrak edebilse kendini gerçekleştirebilir. Kim olduğunu keşfetmek stres ile başa çıkmaya yardımcı olur.
Böylece birey olduğu şey olmak ve olmadığı şey olmaya çabalamamak, olduğu şey olmaktan tatmin olmak sonucu huzur ve mutluluğu yaşar.
Dünya Değişim Akademisi’nde sunulan çok güçlü, etkili bir Değişim Programı olan “Stres Yönetimi” bu sorunu çözmemizi sağlıyor.
Kendimizi değiştirirsek toplumu ve dünyayı değiştirebiliriz.
Stres konusunda çok önemli bilgilerin paylaşıldığı ve farkındalığı artıran bir yazı.. Çok teşekkürler..