Duyguları duyular aracılığı ile algılayarak hissediyoruz. Önce bedende hissedilen duygular sonra düşüncelere neden oluyor. Bazen de tam tersi düşünceler duygulara neden oluyor.
Duygular kendimizi iyi veya kötü hissettirebilir. Ama eğer kendimizi kaptırırsak duygular hayatımızı yönetmeye başlayabilirler. O zaman kendi özgür irademizi duyguların eline vermiş oluruz. Duyguların kölesi olmak işten bile değildir.
Oysa mantığımızı kullanmamız gereken durumlar var hayatı yaşarken ve duyguların kölesi olursak hayatımızı mahvedebiliriz. Bu yüzden duyguları yönetmek çok önemli bir konu!
Duyguların farkında olmak, onları bastırmadan özgürce ifade edebilmek, duyguları yönetebilmek için vazgeçilmezdir.
Duyguları yönetmek demek, duygu akışının farkında olarak davranışlarımızı yönlendirebilmek demektir.
Duygu akışının kontrol edilmesi için duyguların farkında olmak önemlidir. Duyguların farkında olan birey bu duyguların meydana gelmesinin nedenlerini de anlayabilir. Duyguların farkına varmak için bireyin kendisini tarafsızca gözlemlemeyi öğrenmesi gerekir. Bunun sonucunda kişi duygularını da kolayca ifade edebilir.
Bir duygu yaşarken onu farkındalık ışığında gözlemleyerek kökenini bulmak, nedenlerini görmek, neden olacağı düşünceleri ve sonrasındaki eylemleri tahmin ederek, o duygunun sorumluluğunu almak ve de buna göre davranmak Değişim Teknikleriyle mümkün oluyor.
Duygu yönetimi duyguların farkında olarak onları özgürce ifade ederken negatifi pozitife dönüştürmeyi de kapsıyor. Böylece hem kendi içinizde duyguyu fark edip kabul ediyor, ifade ediyor, hem de mantık çerçevesinde daha pozitif bir davranış sergileyebiliyorsunuz.
Aksi halde insan, bünyesinde bulunan duygu devresinin aksiyonuna maruz kalır, duygularının sorumluluğunu alamaz, bunun getirdiği sonuçlara da katlanmak zorunda kalır.
Bu yüzden birey duygularını baskılayarak onları kontrol etmeye çalışmak veya duygu selinde sürüklenerek, kendisine ve başkalarına zarar vermek yerine, onların sorumluluğunu almalıdır.
Duyguların sorumluluğunu almak duygu yönetimi konusunda büyük bir avantajdır. Böylece birey yaşadığı duygularla ilgili deneyimleri irdeleyerek duygu dinamiklerini idrak eder ve sonraki benzer durumlarda daha etkili bir biçimde onları yönetebilir.
Duygularla ilgili sorumluluğun kabul edilmesinin getirisi; daha sağlıklı bir beden, dengeli bir zihin, sağlam bir psikoloji; farkındalıklı, doyum sağlayan, daha esnek bir duygusal yaşamdır.
Duyguların köleliğinden kurtulmanın yolu kendi içinde değişimden geçer.
Kendinin farkında olan, kendini gözlemleyen, duygularının farkında olan ve onları kabul eden, doğal bir şekilde ifade eden birey duyguları doğru bir şekilde yönetebilir.
Duygularınızla uyum içinde yaşamak için bunlar hayati önem taşıyor. Yani birey duygularından kaçmak yerine onları fark eder ve ifade ederse duygularıyla uyum içinde yaşayabilir. Bunu yapabilmek için Değişim çalışmaları yine yardıma koşuyor.
Dünya Değişim Akademisi Değişim Programları “Duygusal Farkındalık Sanatı”, “ Duyguları Aşma Sanatı” Değişim çalışmaları ile bunu başarabiliriz.
Kendimizi değiştirelim dünya değişsin.