Her an anı yaşmak her an ölmek demek aslında. Her nefes alışta yaşıyoruz, her nefes verişte ölüyoruz, her gece uyku bir ölüm, sabah kalktığımızda yaşam başlıyor.

Yaşam ve ölüm birbirinden ayrılmaz unsurlardır. Çünkü yaşam var oldukça ölüm de var olacaktır. Yaşam ile ölüm var olmanın iki kanadıdır. Biri olmadan diğeri ile uçulamaz.

Yaşadığın anın son an olduğunu bilse insan, zihin geçmiş ve gelecekten daha çok şu anda neler oluyor durumuna odaklanmaya başlar.

Son bir kez derin nefes almak, son bir kez gökyüzüne bakmak, son bir kez havadaki sonbaharı koklamak, kedinin keyifle bahçede uyuyuşunu seyretmek, okuldan dağılan çocukların bağırışlarını dinlemek, yaprakların dökülüşünü, kuşların uçuşunu izlemek; ağaca, toprağa dokunmak; yani kısacası o ana odaklanmak ve anda olup bitenden keyif almaktır yaşamak…

Hayat çok güzeldir, bazen bunu unutsak da…

Sadece yaşamı kabul etmek ölümü ise reddetmek doğanın akışına aykırıdır. Bu gerçeği insanlar görmezden gelemez. Ölüm yaşamın düşmanı değil dostudur. Bu evrende yaşam oyunlarının devam edebilmesi için ölüm gerekli bir araçtır.

Günümüzde insanlar ölümsüzlük arayışı içinde ama yaşadıkları anın farkında bile olmuyor, zihin ya geçmişte ya da gelecekte, bu arada yaşam ellerinden kayıp gidiyor.

Ölümsüz olmaktansa, her anın farkında olarak şimdi şu anda yaşamak, gerçek yaşama adım atmak daha güzel değil mi?

Bunun için geçmişin yüklerinden kurtulmak gerekiyor önce. Geçmişin yüklerinden kurtulunca birey hafifler ve farkındalık yükselir. Geçmişten özgürleşince kişi gelecekten de özgürleşir. Çünkü geçmişten kurtulamayan birey geçmişten başka bir şey düşünemez ve geçmişi geleceğe yansıtır. Yani en iyi ihtimalle gelecek; süslenmiş, isteklere göre değiştirilmiş geçmişten başka bir şey olamaz bu durumda.

Oysa geçmişten özgürleşince birey, gelecek bağımsız bir düzende oluşmaya başlar. Gelecek bir güneş gibi doğar. O zaman insan anı yaşama, anda kalma halini yaşar. Artık geçmiş ve gelecek yoktur.

Bu şekilde yaşayan insan gerçekten yaşar. Gerçekten yaşayan insan için yaşam, var oluşa dönüşmeye başlar.

Dünya Değişim Akademisi bu konuda çok etkili Değişim Programları öneriyor: “Geçmişi Unutma Değişim Programı”, “Yaşam Sanatı”, “Yaşamdan Zevk Alma Sanatı”, “Anda Kalma Sanatı”.

Kendimizi değiştirerek anlayışımızı yükselterek, geçmişi sindirerek geride bırakmak ve yeniye yer açmak için çok etkili uygulamalar bunlar.

Kendimizi değiştirerek dünyanın değişimine de katkıda bulunuyoruz üstelik. Bir kişi bile değişse, bu değişim kelebek etkisi ile tüm dünyanın değişimine neden oluyor.

Kendimizi değiştirelim, dünya değişsin!

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.