Ağır duygusal veya fiziksel acılar çeken insan umutsuzluğa kapılıp, acılara son vermek için hayatına son vermeyi düşünebilir. Hayatında herkes en az bir kez yaşamak istememe hissine kapılmıştır.

Birey yaşadığı sorunlardan, acılardan, eleştirilerden, zorluklardan bıkmış hale geldiğinde, baskıladığı öfke bilinçaltından yüzeye çıktığında ve öfke kendisine yöneldiğinde kişi intiharı düşünmeye başlayabilir.

İnsan eğer umutsuz, çaresiz, değersiz, yetersiz hissediyor, uyku düzeni bozuluyorsa, iştahsızlık yaşıyor, yapacaklarını erteliyorsa, içine kapanıyorsa, kendine zarar veriyorsa, sevdiği insanlarla görüşmek istemiyorsa ölme isteği ortaya çıkabilir.

Bunları yaşayan birey mutlaka sevdiği insanlarla bu hissettiklerini paylaşmalı, kendisini ifade etmelidir. Bunu yapmak ağır bir yükün omuzlarından gitmesini sağlar. Ölme isteği, düşüncesi geldiğinde kişi sevdiği müziği dinlemeli, sevdiği yemeği yemeli, sevdiği yerlerde bulunmalıdır. Bu hayata bakış açısını bir nebze olsun değiştirecektir.

Acılara son vermek için ölmeyi istemek sadece bir kaçıştır. Birey sadece hayattayken acılara son verebilir. Çünkü geçici beden ölebilir ama hayat, bilinçli yaşam devam eder, bu yüzden acılar da devam eder. Bedenin içindeki ebedi bilinçli varlık ölümsüzdür, o yaşamına devam eder.

Acılara son vermek için birey yaşamını değiştirerek acının zevke dönüşmesini sağlayabilir. Çünkü acı ve zevk bir madalyonun iki yüzüdür. Acıyı zevke dönüştüren araç ise Değişim Sanatıdır.

Ayrıca şunu da bilmek gerekir ki bir insanın çektiği acılar aslında hak ettiği acılardır. Bedeni öldürerek insan kendinden ve hak ettiği acılardan kaçamaz. Her kim başkasına ne kadar acı verdiyse o kadar acı çeker, bu evrensel bir yasadır. Ektiğini biçme yasası!

Bu yüzden birey intihar ederek hayattan kaçmak yerine, sorumluluğu üstlenmeli ve acılardan kaçmak yerine hayatı ve acıları kabullenip kucaklamalıdır. Eğer birey acıları kucaklayarak Değişim Sanatı uygularsa acılar kesinlikle zevke dönüşür.

Birey eskisi gibi hissetse bile hayatını nasıl yaşayacağına, her şeyi nasıl değiştireceğine karar verebilir. Bu yaşananlar kökten değişim için bir atlama taşı haline gelebilir.

Değişim Sanatı sayesinde kişi travma sonrasında hayatını kökten değiştirerek, psikolojik olarak gelişebilir.

Birey varoluşun temeli olan ebedi özündeki yaşam dürtüsüne merkezlenerek, Değişim Uzmanından destek alabilir, değişim tekniklerini uygulayarak değişebilir ve intihar dürtülerinden tamamen arınabilir.

Değişim teknikleri uygulayarak birey hayatının sorumluluğunu alarak kesinlikle değişecek, yenilenecektir.

Dünya Değişim Akademisi’nde bu sorunun çözümü için önerilen değişim programları şöyle: “Acı Yönetimi”, “Değişim Sanatı”, “Her şeyi Kucaklama Sanatı”, “Yaşam Sanatı”, “Yaşamdan Zevk Alma Sanatı”, “Tekâmül Sanatı”, “Teslimiyet Sanatı”, “Üzüntülerden Özgürleşme Sanatı”, “Depresyondan Özgürleşme”, “ Karamsarlıktan Özgürleşme Sanatı”.

İnsan hayattayken acıları zevke dönüştürerek huzura kavuşabilir. Huzur hayattayken yaşanacak bir olgu olduğu için insan yaşamalı, ölmemelidir. Bir insanın değişim sayesinde ulaşacağı huzur tarif edilmezdir.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.