1.Dünya Savaşı başlar başlamaz Yunanistan İngiltere ve Fransa yanında Türklere karşı savaşa girmek istiyordu. İngilizler de onları kullanmak istiyordu ki, Onlar her zaman yabancı askerleri kendi menfaatleri için savaşlarda kullanırlardı. Dönemin Yunan Başbakanı Venizelos 1914 Yazında Osmanlı halen savaşa girmemişken bile Türklerle savaşmak arzusu ile yanıp tutuşuyordu. Churchill 1914 yazında Boğazları aşıp İstanbul’u işgal etme planlarını yaptırmıştı. Bu konuda da Yunan askerlerine güveniyordu.
Venizelos’un savaşa girmesine tarafsızlıktan yana olan Kral Konstantin engel oluyordu. Fakat Venizelos yanına Balkan Savaşı’nı kazanmış Generalleri alarak Girit ve Ege Adalarını gezip gönüllü askerler topladı. 23 Bin Yunan Askeri İngiliz ve Fransız Ordusuna gönderilerek Osmanlı’ya karşı savaşmışlardı. O günlerde Venizelos bir iç savaşı göze alarak 1916 sonlarında Selanik’te Kral’a isyan ederek ayrı bir hükümet kurmuştur. Kendisini Yunan Ordusundan 3 Alay desteklerken, 1917 yılında Konstantin ülkeden uzaklaştırılmış ve Temmuz'da Yunanistan resmen savaşa dahil olmuştur. 1918 Sonbaharı’nda İstanbul’u işgal eden kuvvetler arasında 3 İngiliz, 3 Yunan, 1 Fransız Alayı ile bazı Sırp ve İtalyan Birlikleri de vardı.
İngilizler, Fransızlar ve Amerikalılar, Yunanlıları hem paraca hem de Silah ve Cephane yönünden desteklediler. Bu üç devlet 1918 'de 250 şer milyon Frank verirken, İngiliz Yardımı 1920 yılında 16 Milyon Sterlin’e ulaşmıştı. Yunan Ordusu’nun kontrolü İngiliz subayların elindeydi. Venizelos İzmir’i istiyordu ama bir sorun vardı. İtalyanlar da İzmir’i işgal etmek niyetindelerdi. Bu gizli bir anlaşmaya dayanıyordu. Fakat Amerika ve İngiltere Yunanlılara vermek istiyordu. İzmir’i alamayan İtalyanlar bunun üzerine Anadolu 'da işgal hareketlerine başladılar.
1. Dünya Savaşı bittikten sonra İstanbul ve Anadolu’yu işgal eden İngilizler savaş zamanında kendilerine zorluk çıkartan Pan Turanizm ve Pan İslamizm hareketlerini başlatan Türklerden intikam almak istiyorlardı. Osmanlı Devleti küçük bir devlet haline getirilecek, Yunanlıların Askeri Gücü ile Anadolu işgal edilecekti. Halife’nin İngiliz ve Fransızların işgali altına olan Müslümanların yaşadığı sömürgelerin isyan etmesinden korkuyorlardı. Çıkan birçok isyan İngilizleri çok korkutmuştu. İngiltere Rusya'ya karşı Tampon Devletler kurmak niyetindeydi. Böylece Kafkasya-Türkmenistan ve İran’ı kontrol ederek Afgansitan ile Hindistan'daki kontrolünü sağlamlaştıracaktı. Savaş sonrasında İngiltere'de, İrlanda ile iç savaş sürerken, grevler ile ekonomisi zorlanıyordu. Bolşevikler Kafkasya’yı ele geçirince bu planlarından vaz geçti. Anadolu ve Boğazlar ile Irak Bölgesine ağırlık verdi.
19 Mart 1920'de Londra'da İngiliz Harbiye Bakanı ve Genelkurmay Başkanı ile görüşen Venizelos’a şunlar söylenir: "Türkler Sevr Barış Anlaşmasına uymazsa, İngiltere İstanbul ve Boğazlar Bölgesinde asker bulunduracak, onun dışında Küçük Asya içlerine asker yollamayacaktır.”
Venizelos ise, "Türkleri Anadolu’ya sürmek için Yunan Milletinden asker isteyebilmek için İngiltere’nin Para, Silah ve Donatım yönünden desteğini isterim. Böylece Kemal’in Ordusunu yenerim. Bu noktada Anadolu’nun paylaşılmasını öneriyorum” der. Bu teklifi kabul edilir ve Yunanlılar ciddi bir direnişle karşılaşmadan Marmara Bölgesini işgal ederler. Balıkesir ve Bursa alınır. Yunan Planlarını İngiliz Genel Kurmayı hazırlar. Bir Yunan Birliği de Trakya’yı işgal eder.
Bu süreç Ocak 1921 başlarına kadar sürer.
Türk Ordusu Ocak 1921'de Yunanlıları İnönü önünde durdurur ve 2 savaşı da kazanarak güç kazanır. İngilizlerden destek alan Yunanlılar Ankara’ya doğru yürümeye başlarlar. Ağustos ve Eylül aylarında Sakarya önünde kanlı savaş olur. Türk Ordusu kazanır ve Yunanlılar Bursa yönüne doğru geri çekilirler. Artık Anadolu'da ilerleme imkanları’nın olmadığını anlayıp cephe kurarlar. Türk Milleti de toprakları temizlemek üzere 1 yıl boyunca silahlanır ve 9 Eylül 1922 Günü İzmir’e girilir ve zafer kazanılır.
Bugün Yunanistan 116 yıl önceki günler gibi bu sefer Fransızların dolduruşuna gelerek Türkiye’ye karşı bir savaşa girmek niyetini gösterirken bizim tavsiyemiz, tarihten ders almalarıdır. Pandemi nedeniyle yüzde 30 daralan bir Avrupa Ekonomisi varken, onların yanında hiçbir Fransız, İngiliz ve Amerikan Askeri savaşmaz. Hatta ölmez. Bugün iktidar da olan Yunanlı Yöneticiler de, Küçük Asya Felaketinden sonra idam edilen bakanlarını hatırlasınlar. 1917'de kovulan, yerine geçirdiği oğlu Aleksandr ölünce 3 yıl sonra yeniden tahta geçen ve savaşı bu sefer destekleyen Kral Konstantin de 2 yıl sonra tahttan çekildi….
Bizim tavsiyemiz iki ülke arasındaki sorunların diyalog ile çözümüdür….