Suudi Arabistan'da geniş katılımla "Mekke Bildirgesi" onaylandı. İslam Dünyasını yakından ilgilendiren bu bildirge ile Suud’lar eleştirilerden kurtulmak için şov yaptılar. Çünkü 5 yıldır Yemen ile savaşıyorlar. Sen savaş uçakları ile sivillerin üzerine binlerce metreden füzeler bombala yolla, genç yaşlı kadın çocuk suçsuz insanları öldür. Sonra da bildirge yayınla. O zaman senin Yemen ile savaşı bırakman lazım. Bu yok.. İslam Dünyası zaten Amerika’nın kontrolünde, durum böyle olunca da İsrail’in güvenliği de garantide oluyor. Zaten 1948'den beri hiçbir ülke dokunamıyor. Amerikalılar açıklama yaptı. Biz olmasak Suudi Ailesi tahtta oturamaz. Bu olayın perde arkasını iyi araştırmak gerekiyor…
Suudi Arabistan'da değişik ülkelerden çok sayıda Müslüman temsilcinin katılımıyla onaylanan "Mekke Bildirgesi", birlikte yaşama, İslamofobi ile mücadelenin yanı sıra devletlerin iç işlerine müdahale edilmemesi konularına vurgu yapıyor.
Suudi Arabistan resmi ajansı SPA'da yer alan haberde, 27 farklı İslami grup ve mezhebe mensup 139 ülkeden bin 200 temsilcinin Suudi Arabistan Müftüsü öncülüğünde Mekke Bildirgesi'ni onayladığı duyuruldu.
Mekke Bildirgesi, Dünya İslam Birliği (Rabıta) tarafından düzenlenen "İtidal ve Orta Yol" konulu uluslararası konferansın sonucunda açıklandı.
Bildirgede, "İslam ülkelerinde yaşayan farklı dinlere, kültürlere, ırklara ve mezheplere mensup olanlarla ortak değerlere sahip olunduğu" belirtildi. Her ne sebeple olursa olsun ülkelerin iç işlerine karışılmaması gerektiği belirtilen bildirgede, bunun özellikle ekonomik hırslara bağlı siyasi bir hegemonya oluşturulmasının kabul edilemeyeceği vurgulandı.
Toplumların dini ve kültürel çeşitliliğinin çatışmayı ve kaosu asla haklı çıkarmayacağının altı çizilen bildirgede, din ile hatalı politika arasında bağ kurulması reddedildi.
İslamofobi ve nefret söylemiyle mücadelede en iyi yol olarak medeniyetler arası diyaloğun gösterildiği bildirgede, gerçek İslam'a göre meselelerin tarafsız ve ön yargılardan arındırılmış bir şekilde ele alınarak, ithamlara ve asılsız suçlamalara itibar etmemenin gerektiği kaydedildi.
İŞTE İSLAMCI İKİYÜZLÜLÜĞÜ: EL EZHER ŞEYHİ JUNDİ İSRAİL'İ LANETLEMEYİ HARAM İLAN ETTİ.
El Ezher şeyhlerinden ve İslâm İşleri Yüksek Kurulu üyesi vaiz Halid Al-Jundi katıldığı bir TV Programında bir askerin İsrail’i lanetlemeye çağırmasına tepki göstererek İsrail’in lanetlenmesinin haram olduğunu söyledi. Şeyhin bu tavrı Tel Aviv tarafından kutlandı.
Suudi bazı yazar ve gazetecilerin Hamas yerine İsrail’e destek vererek “Kalplerimiz sizlerle. Allah İsrail’i ve halkını korusun” açıklamalarından sonra; şimdi de Mısır’da bulunan İslamcı okul El Ezher’in şeyhlerinden biri İsrail’in lanetlenmesine karşı çıktı.
‘İSRAİL’İ LANETLEMEK HARAM’
El Ezher Şeyhlerinden ve İslâm İşleri Yüksek Kurulu üyesi vaiz Halid Al Jundi, ‘İsrail’ kelimesini lanetlemenin haram olduğunu söyledi. Alquds’ün haberine göre; Mısır DMC uydu kanalı üzerinden iki El Ezher alimiyle yapılan bir televizyon röportajı sırasında bir asker Müslümanları ‘İsrail’i lanetlemeye çağırdı. Askerin çağrısına tepki gösteren Mısırlı vaiz Halid Al-Jundi ‘İsrail’ aslen bir peygamber adı olduğunu ve İslam’da özel bir yeri bulunduğunu belirterek “Müslümanlar kimseye hakaret etmemelidir” dedi.
‘İSRAİL’İN LANETLENMESİNİN YASAKLANMASINI İSTEDİ’
Arapça’da ‘İsrail’ kelimesinin ‘Abdullah’ anlamına geldiğini ve bu ismin İshak oğlu Yakıp Peygambere verildiğini belirten Şeyh Jundi ‘İsrail’in lanetlenmesinin yasaklanmasını istedi. “Allah’ın bize verdiği cevap güvenli ve cömert olmamız” diyen Şeyh Jundi Kudüs’teki El Aksa Cami geri alınıncaya kadar onlarla düşmanlık olabileceğini söyledi.
İSRAİL’DEN ÖVGÜ
Asker ve Şeyh Jundi arasında yaşanan tartışma İsrail Dışişleri Bakanlığı’nın Arapça bölümündeki web sayfasında yayınlandı. “Mısırlı askerin İsrail’i küfür ettiğini biliyor muydunuz?” başlığı ile verilen haberde Vaiz Şeyh Halid’in İsrail’in lanetlenmesini isteyen askere verdiği cevap ise övüldü.
Halid El Jundi Mısırlı gazeteci Amr Adib ile bir telefon görüşmesi sırasında ise “Ben padişahın şeytanıyım ve Allah’tan beni Kıyamet Günü’nde Sisi ile güçlü kılmasını istiyorum” diyerek Sisi’ye olan sadakatini dile getirmişti. Jundi’nin bu sözleri Mısır kamuoyunda büyük tepkiye yol açmıştı.