Göz görenedir görene, köre nedir köre ne…
Ülkemin şu hali Filistin’in 1948’li yılları.
Ülkemde satılmadık yer kalmadı. Vatandaşlık da buna dahil.
Eğer Ülkenin 40-50 yıllık sonraki halini görmek istiyorsan Filistin’in bu gününe iyi bak.
Allah’ın uyarılarını dikkate al.
Aklını başına al.
Olayları iyi analiz et ve gör.
Gazze herkesin saçını gözünün önüne döktü.
Kimin hangi karakterde olduğunu ayan beyan ortaya koydu.
Samimiyetsizlik boyları aştı gidiyor.
Aynı şeyler sürekli tekrarlanıyor ama millet olarak hala saydam değiliz.
Bir tarafta Gazze’ye bomba yağdıran İsrail’e lanetler yağdırıyoruz,
Diğer yandan limanlarımızdan kalkan ticaret gemilerimiz vızır vızır çalışıyor.
Bir yandan Gazze için Cumhuriyetin 100. yılı kutlamalarını iptal ediyoruz,
Diğer yandan TRT çalgılı sözlü eğlencelerine devam ediyor,
100. Yıl kutlamalarını iptal eden ataşemiz eğlenmeye Kralın düğününe gidebiliyor.
Biz hala bu olaylardan ders almayacağız da, bu dersimizi nereden alacağız?
Gazze'linin bombalanmasına acımayanlara bir yafta yapıştırılıyor.
Acıyanlara ayrı bir yafta yapıştırılıyor.
Ama hiç kimse hakikat noktasından meseleye yaklaşmak istemiyor.
Neden böyle oldu kimse sorgulamak istemiyor.
Elbette ki orada bombalanan çoluk çocuğun uğradığı zulme göz yummak, aynen zalim gibi olmaktır. Bizim ne imanımıza ne insanlığımıza yakışır.
Ama bir de gerçek var. İşin bir de hakikat noktası var. Bunları vaktinde görmek lazımdı.
Bu olayı izah etmede biraz gençlik yıllarımıza gitmek istiyorum.
Yolun ortasında bir genç adam ihtiyar birisinin sakalından tutmuş sürükleyerek götürüyor.
Gençliğin verdiği heyecanla olaya müdahale ettik.
Yaşlı adamı genç adamın elinden kurtardık.
Bu yaşlı adam arkadaşımızın iki ev arkasında oturan komşusuydu.
Oraya vardığımızda olayı onlara da anlattık. Hakikati onlardan öğrendik.
Onlar bize şu açıklamayı yaptı.
“Bu adam gençliğinde hep dua ederdi. Allah’ım bana bir erkek evlat ver. Tek beni sakalımdan tutup sürüsün" dermiş.
Zaman zuhur etmiş,
Yaradan erkek evlat vermiş ve o da babasının sakalından tutup sürümüş.
Şimdi bu olayda kabahat kimin?
Sürüyenin mi?
Yoksa sürünenin mi?
Yaradan “Siz neyi isterseniz ben onu veririm” derken,
Bu adam sürünmeyi Yaradan’dan kendisi istemiş.
İnsan birçok belayı başına kendi elleri ile açıyor.
Şimdi gelelim Gazze’ye.
Gazze de yerlerde sürünüyor.
Bu sürünmeyi kim istedi?
Gazzeliler kendileri istedi.
Çünkü ellerindeki toprakların bir kısmını büyük para karşılığı sattılar.
Parayı ellerinde bulunduran siyonist güç de onların bütün varlığını ellerinden aldı.
Bu işin belgelerini eski Türk Dil Tarih Kurumu başkanı Saraçoğlu ortaya koymaktadır.
Paraya olan tamahları maalesef onların sonunu hazırlamıştır.
Oradaki çocuk ve kadınların öldürülmesi elbette ki insanlık ayıbıdır.
Ama bu ayıbı kendi elleriyle kendi başlarına getirmişlerdir.
Biz sadece ölen masum insanlara acımanın derdindeyiz.
Kendi elleriyle bu belayı açan insanlara da acımak herhalde bizim haddimiz de olmasa gerek.
Aynı durum şimdi bizim ülkemiz için de geçerlidir.
Ortada bir (BOP) Büyük Ortadoğu Projesi var. Bu projenin amacı belli.
22 Müslüman ülkenin demografik yapısı, sınırları, inançları, yönetimleri değişecek.
Suriye, Irak, Libya, Mısır, Tunus değişmiş durumda.
Sırada Türkiye var.
Bu amaca hizmet eden bir de BOP Eş Başkanımız var.
Şimdi bu insanın peşine düştük gidiyoruz.
Hem de gözü kapalı.
Haşa Allah’ın ayetlerine inanmayıp Reisin söylediklerini esas kabul ederek gidiyoruz.
Yani kendi ellerimizle bu projeye destek veriyoruz.
Yarın ağlama sırası bize geldiğinde kimse kusura bakmasın,
Ne bizim ağlayacak halimiz kalır,
Ne de bize ağlayacak bir kimse olur.
Yaradan; "aklını kullan" diyor,
Yaradan, "düşün" diyor.
Ama biz ne aklımızı kullanıyoruz, ne de konuyu yeterince düşünüyoruz.
Düşünenlerin gücü yetmiyor.
Düşünmeyenler de bir sel gibi akıp gidiyor.
Gerçi birçok "Müslümanım" diyen insanlarla,
"Ülkücü" olduğunu beyan edip ülkücülüğü yaşamayanlar ve "Kürtler"
Yollarına hamasetle devam edecekler.
“Adam bir şey olmaz" avutmacası onların en büyük silahı.
Ülkenin birçok değerleri yok edilmiş,
Başta "Kanal İstanbul" olmak üzere birçok değerler para karşılığı satılmış,
Bu ülkenin vatandaşlığı bile para karşılığı verilmiş,
Ama bunlar onların hiç umurunda değil.
Ne de olsa unu kuru tuzu kuru insanlar.
Unutmayın ki, ders çıkarılmayan olaylarda tarih bir tekerrürden ibarettir.
Bir gün "Gazze'liler gibi vatansız kalmayalım" diyorsan aklını başına devşir artık..