BURSA ARENA / Haber Merkezi
Dünyanın yaşayan ve çalışan en eski tersanesi, Fatih Sultan Mehmet’in yadigârı Tersane-i Amire’nin kuruluşunun 565’inci yılı kutlandı. Tersane-i Amire’den geriye kalan son tersane olan Haliç Tersanesi’nde, III. Selim tarafından 1790’da yaptırılan Kuru Havuzun başında, Şehir Hatları AŞ çalışanlarının katıldığı bir tören düzenlendi. Törende ilk olarak Şehir Hatları AŞ Genel Müdürü Sinem Dedetaş, tersanenin yaş levhasını çaktı.
“Tarihi mirası yaşatmanın gururunu yaşıyoruz”
Kısa bir konuşma yapan Dedataş, Tersanenin bütün hızıyla üretmeye devam ettiğine dikkat çekti. Dedetaş, “Fatih Sultan Mehmet’in, İstanbul’u fethettikten iki yıl sonra kurduğu, 5,5 asırdan uzun zamandır ayakta olan, bu paha biçilmez mirasa sahip olma, koruma ve yaşatmanın haklı gurunu taşıyoruz. Burası aynı zamanda endüstriyel bir müze gibi. Çok eski ama hala çalışan makinelerimiz var. Üç kuru havuzu, iki gemi inşa kızağı, muazzam deneyimi ve birikimiyle sadece bizim gemilerimize değil, kurum dışı gemilere de bakım, tutum ve onarım hizmeti veriyoruz” diye konuştu.
En yaşlı emekliye teşekkür plaketi verildi
Törende, Tersane emeklilerinin en yaşlısı olan Dursun Bekçi’ye (81) ve 48 yıldır tersanede çalışan Mehmet Yazıcı’ya, Dedetaş tarafından teşekkür plaketi takdim edildi. Dedetaş, Tersanenin doğum günü pastasını, Bekçi ve Yazıcı ile birlikte kesti.
Modern bilimin ilk kez uygulandığı merkez
Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u fethinden iki yıl sonra, gemilerini karadan denize indirdiği Kasımpaşa’dan Hasköy’e kadar uzanan bir alanda, Tersane-i Amire’nin kurulması kararını verdi. 11 Aralık 1455 tarihinde temeli atılan ve aynı yıl içinde birkaç göz inşa kızağı ile faaliyete geçirilen Tersane-i Amire’ye, o tarihten itibaren aynı zamanda İstanbul Tersanesi de denildi. Tersane, Osmanlı Devleti’nde modern bilimin de ilk kez uygulandığı bir endüstri merkezi oldu. Tersanenin aktif olan kuru havuzlarından ilkini III. Selim 1790’da yaptırdı. İkinci havuzu, II’inci Mahmut 1825’de devreye soktu. En büyükleri olan üçüncü kuru havuzun inşasına ise Sultan Abdülmecit zamanında 1857’de başlandı ancak 1870’de Sultan Abdülaziz döneminde tamamlandı.