Depremin yerle bir ettiği Güneydoğu’da hem enkaz çalışmalarının hızlandırılması hem yardımların ulaştırılması için iş makineleri hayati önem taşıyorken, doğayı talan eden şirketler iş makinelerini hâlâ kazanç için kullanıyor.
Pazartesi günü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesi merkezli 7,7 ve Elbistan merkezli 7,6 büyüklüğündeki depremlerin yarattığı çifte felaket, özellikle Güneydoğu illerinde tarifsiz yıkımlara yol açtı ve tüm Türkiye’yi derinden sarstı.
Kış şartları ve paramparça olmuş yollar şehirlerarası ulaşımı alt üst ederken, il ve ilçelerdeki yıkımın boyutu, şehre ulaşan ekiplerin çalışmalarını engelleyecek kadar büyük. Öyle ki enkazların kapattığı yollar, birçok yerde ambulansların hastaneye ulaşmasını güçleştiriyor.
Enkaz altındaki binlerce insanın kurtarılabilmesinin yanı sıra depremden etkilenen milyonlarca insana gerekli yardımların ulaştırılabilmesi için, bölgede iş makinelerine hayati ölçüde ihtiyaç duyuluyor.
Memleket yasta, şirketler kazmaya devam
Depremin ilk saatlerinden bu yana vatandaşlar vinç başta olmak üzere iş makineleri olmadığı için, kendi imkanlarıyla enkazları kaldırmaya çalışıyor.
Depremin yıkıma yol açtığı alanın büyüklüğü nedeniyle iş makinelerinin yetersiz kalması sonucu, birçok vatandaş depremin yaşandığı günden beri yakınlarını enkazdan kurtarabilmek için iş makinesi operatörlerine, şirketlere ve iş adamlarına sosyal medya üzerinden çağrılar yapmaya devam ediyor.
Birçok gönüllü iş makinesi operatörü afet bölgesine yardım etmek için yola çıkarken, yaptığı ekolojik tahribatlarla afet yaratan şirketlerin çalışmalarına ara vermeden devam ettiği öğrenildi.
Yeşil Gazete'den Dilan Pamuk'un özel haberine göre, Muğla’nın Milas ilçesinde yer alan İkizköy semtindeki Akbelen Ormanı’nı talan ederek kömür madeni açma peşindeki Limak Holding ile Rize’nin İkizdere ilçesindeki Eskencidere Vadisi’nde açtığı taş ocağıyla neden olduğu ekokırımla tanınan Cengiz Holding, söz konusu yerlerde iş makineleri ile çalışmaya tam gaz devam ediyor.
‘Kâr hırsı gözlerini bürümüş’
İkizdere Çevre Derneği Çevre Komisyonu Başkanı Osman Baş, Cengiz Holding’in Türkiye’nin kara gününde kazanç peşinde koşmaya devam etmesini Yeşil Gazete’ye şöyle değerlendirdi:
“Türkiye’de bir tarafta bu kadar büyük bir afetin olması, binlerce kişinin ölmesi, binlerce kişinin yaralanması, binlerce kişinin evlerinden olması yaşanırken bir tarafta da hiçbir şey olmamış gibi hala inşaat faaliyetlerini, doğayı katlederek, doğayı yıkarcasına yok edercesine devam etmesi açıkçası gerçekten bir zulüm.
Sahip oldukları araçlar enkaz altındaki insanların çıkarılması için kullanılabilirdi. Sosyal medyada bunun için çağrılar yapılıyor. Belli ki kar hırsı insanların gözünü bürümüş, gerçekten hiçbir şekilde anlamadığımız bir durum bu.”
Baş, önlem alınmadığı için binlerce insanın ölümüne yol açılmasıyla bile bile doğayı yok etmek arasındaki benzerliğe dikkati çekerek “Nasıl deprem yönetmeliklerine uygun olmayan binalar insanları katlediyorsa, orada da Cengiz’in yaptığı şu anda derelerin, hayvanların, bitkilerin katledilmesi. İkisi arasında hiçbir fark yok. Tabi bir tanesi doğal bir felaket, önlem alınmıyor. Diğeriyse bile bile doğayı katletmek, bile bile yok etmeye devam etmek” diye konuştu.
‘Çalışmalarını hiç aksatmadılar’
İkizdere çevre savunucularından Dursun Baş, İkizdere’de devam eden çalışmaları şöyle anlattı:
“Ulusal yas ilan edilecek kadar büyük bir felaket yaşanmışken bunların burada (İkizdere) çalışmalarına devam etmesi üzücü. Buradaki çalışmalarını hiç aksatmadı. Hala İyidere lojistik limanı için dolgu malzemesi taşıyor.”
‘Para için insanlıktan çıkmışlar’
İkizköy çevre savunucularının avukatı İsmail Hakkı Atal da Limak İçtaş’a ait iş makinelerinin İkizköy’de kömür çıkarmaya devam ettiğini bildirdi.
Atal, “Türkiye’de on binlerce insan göçük altında ve on binlerce insan soğuktan donarken bu iş makineleri onlara yardım etmek yerine burada kömür çıkarmaya devam ediyor. İşte Limak, işte paraya tapınan şirket…” ifadelerini kullandı.
Şu anda Türkiye’de on binlerce insan göçük altında donarak ölürken birçok deprem bölgesinden haber geliyor ve insanlar orada iş makinesi olmadığından, alet edevat olmadığından dozer olmadığından, kepçe olmadığından ölüyorlar.
Atal, “Limak İçtaş da Türkiyede on binlerce insan göçük altında, betonun altında donarak ölürken para için çalıştırmaya devam ediyor burada iş kamyonlarını” dedi. “Söyleyecek kelime bulamıyorum ben. Para için insanlıktan çıkmışlar.”