Dile kolay, 24 yıldır hiç aksatmadan Türk Boyları Kültür Şöleni’ni Yalova’da devam ettiren YAFEM, her yıl olduğu gibi bu yıl da aynı heyecan, coşku ve kenetlenmenin bir örneğini daha gösteriyor. Kültür Şöleni çerçevesi içinde yer alan Türk Dünyası Gazeteciler Birliği buluşmasının mimarı Muhsin Sevencan hoca,24. Türk Boyları Kültür Şöleni ile ilgili bir yazıyıda bize gönderdi. Son derece anlamlı, heyecan verici bu yazıyı virgülüne dokunmadan sizlerle paylaşmak istedik:
“YAFEM", Yalova Folklor Eğitim Merkezi Gençlik ve Spor Kulübü Derneği, Türk dünyası katılımcılarına milli şuur, bayrak sevgisi, bağımsızlık mücadelesi ve milli kimlik gibi millet olma mayası olan konuları öğreten ve benimseten bir mekteptir.
30 yılı aşkın bir süredir vizyonunu ortaya koyan, misyonundan şaşmayan bir avuç gönül insanıyla büyük hizmetler gerçekleştirilmiştir.
YAFEM, bu yıl pandemi şartlarında dahi ara vermeden devam ettirdiği Türk Boyları Kültür Şöleni’nin 24.’sünü gerçekleştirmek için programını yaptı ve ön hazırlıklarını tamamladı.
Şölen içinde YAFEM 15. Türk Dünyası Gazeteciler Birliği Buluşması etkinliğinde Türk kültür coğrafyasının tüm sorunları ele alınacak ve görüşmeler sonuç bildirgesiyle kamuoyuna duyurulacaktır.
Gazeteciler buluşmasının gündemiyle Türk dünyasının tüm meselelerini görüşmeye açıp, teklif ve önerilerimizi de yazılı metin haline getireceğiz.
Afganistan Türklerinin sorunlarına duyarsız kalmayacağız.
Doğu Türkistan’da Çin’in insan hakları ihlallerini tüm gücümüzle bütün dünyaya ilan edeceğiz.
Irak ve Suriye Türklerinin güvenliğinin bizim için beka sorunu olduğunu her daim gündemde tutacağız.
KKTC ve Akdeniz’deki egemenlik haklarımızı ve devletimizin Libya’yla yaptığı ikili anlaşmaları Türk dünyasının güvenliği açısından ele alacağız.
Batı Trakya, Bulgaristan, Bosna-Hersek, Makedonya ve Romanya’da azınlık halinde yaşayan soydaşlarımızın dertleriyle dertleneceğiz.
Kırım’ın işgalini kabul etmiyoruz ve etmeyeceğiz. Özgür Kırım’ı Türkiye’nin Karadeniz’deki haklarının güvencesi olarak gördüğümüzü anlatacağız.
Rusya federasyonu içinde azınlık olarak yaşayan Türk soyluların karşı karşıya kaldıkları baskıları kamuoyu oluşturarak dünyaya ilan edeceğiz ve zorlukları birlikte göğüsleyeceğiz.
Karabağ’daki kazanımlarımızı masa başında kaybetmemek için yılmadan ve yorulmadan kamuoyu oluşturmaya devam edeceğiz.
İran’da yaşayan Türk soyluların varlığını unutturmayacağız.
Türk cumhuriyetlerinde Türk birliğinin sinsi düşmanı fetönün izlerinin ve kalıntıların tamamen ortadan kaldırılması için mücadeleye devam edeceğiz.
Türk Cumhuriyetleri'nde Türk birliğinin sinsi düşmanı fetönün izlerinin ve kalıntıların tamamen ortadan kaldırılması için mücadeleye devam edeceğiz.
Avrupa’da yaşayan soydaşlarımıza karşı artan ırkçı saldırıların son bulması için tüm batılı devlet yöneticilerini uyarmaya devam ederken söylemlerde yetkilileri sağduyulu ve dikkatli olmaya davet edeceğiz.
Velhasıl Türk Kültür Coğrafyasını Çin Seddi’yle Saha Yakutlar bölgesinden güneşin batıya hareket ettiği gibi karış karış tarayıp Avrupa’dan ABD’ye kadar uzanıp mazlum ve mağdur Kızılderili kardeşlerimizi de hatırlayacağız.
İsmail Gaspıralı’nın “Dilde, fikirde, işte birlik…” ilkesini şiar edinip Türk birliği kuruluncaya denk bu ilke çerçevesinde mücadele edeceğiz.
Atatürk, bu durumu 100 yıl öncesinden görmüş ve şu sözleriyle aziz milletimize yol göstermiştir:
“Bugün Sovyetler Birliği dostumuzdur, komşumuzdur, müttefikimizdir. Bu dostluğa ihtiyacımız vardır. Fakat yarın ne olacağını kimse bugünden kestiremez. Tıpkı Osmanlı gibi, tıpkı Avusturya-Macaristan gibi parçalanabilir. Ufalanabilir. Bugün elinde sımsıkı tuttuğu milletler avuçlarından kaçabilirler. Dünya yeni bir dengeye ulaşabilir.
İşte o zaman Türkiye ne yapacağını bilmelidir. Bizim bu dostumuzun idaresinde dili bir, inancı bir, özü bir kardeşlerimiz.
İşte o zaman Türkiye ne yapacağını bilmelidir. Bizim bu dostumuzun idaresinde dili bir, inancı bir, özü bir kardeşlerimiz vardır. Onlara sahip çıkmaya hazır olmalıyız. Hazır olmak yalnız o günü susup beklemek değildir. Hazırlanmak lazımdır. Milletler buna nasıl hazırlanır? Manevi köprülerini sağlam tutarak. Dil bir köprüdür. Tarih bir köprüdür. Köklerimize inmeli ve olayların böldüğü tarihimiz içinde bütünleşmeliyiz. Dış Türklerin bize yaklaşmasını bekleyemeyiz. Bizim onlara yaklaşmamız gerekli.”
İşte YAFEM, Atatürk’ün ifade ettiği gibi Türkiye dışında yaşayan Türklere yakınlaşma çabasıyla faaliyetlerini sürdürmektedir.
YAFEM, Türk dünyasının birliği ve dirliği için 30 yıldan bu yana devam ettirdiği Türkleri Yalova’da buluşturma programını bu yıl 16-21 Temmuz 2021 tarihlerinde gerçekleşecektir.
Bütün bu zorlukları tek gücümüz olan “Gönül Gücümüzle” yenmek için yolumuza devam edeceğiz.
Türk dünyasının değişik bölgelerinden gelen halk oyunları ekiplerinin gösterileri, Türk Dünyasıyla ilgili resim sergileri, konferanslar, Türk dünyası şairleri şiir sunumları şölenimiz içindeki farklı etkinlikler olacaktır.
Yalova, YAFEM’in bu çalışmalarıyla Türk dünyasının manevi başkenti olmayı hak etmiştir.