15-16 Şubat 2025 tarihlerinde Diyarbakır’da HÜDA PAR tarafından “Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı” düzenlendi. Çalıştaya başta AKP, Hüda Par, HDP, Deva Partisinden eski ve şimdiki milletvekilleri ile bazı yazar, gazeteci, akademisyen ve tarikat-cemaat üyeleri katıldı. Cumhuriyet rejimine karşı isyan ederek emperyalistlerle işbirliği yapan vatan hainleri Şeyh Sait ve Seyit Rıza ile Atatürk’e ‘deccal’ diyen Said Nursi’nin fotoğraflarının bulunduğu salonda yapılan konuşmalarda laiklik, cumhuriyet, üniter yapı hedef alındı, federasyon savunuldu. Zaten böyle gerici zihniyetten de farklı bir tutum beklemek olanaksızdı.
Çalıştayda yapılan konuşmaların ardından sonuç bildirgesi okundu. Bildiride Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yüzyılının toplumsal sarsıntılar, katliamlar, kıyamlar, isyanlar, haksızlıklar ve hukuksuzluklarla geçtiği iddia edildi. 15 maddelik sonuç bildirisinde ulus devletin tasfiye edilerek, İslamın referans olarak alınması istendi. Kemalist zihniyetin ürünü adını verdikleri 1982 anayasasının değiştirilerek, eşit vatandaşlık temelinde yeni bir anayasa hazırlanması savunuldu. Kürtçenin ana dil olarak kabul edilmesi talep edildi. Hain Şeyh Sait için devlet adına özür dilenmesi dile getirildi.
Bu çalıştay konuşmaları ve sonuç bildirisi açıkça anayasaya aykırıdır. Demokratik ve laik Türkiye Cumhuriyeti’nin yıkılarak, şeriata dayalı bir federasyon kurulması istenmektedir. Halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden bu çalıştay için Cumhuriyet Savcılarının görevlerini yapmaları beklenmektedir. İktidarı haklı ve sert şekilde eleştirdiği için tutuklanan Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ’a, gözdağı verenlerin görevlerini yeterince düzgün yapmadıkları anlaşılmaktadır. Hukukun günü gelince kendilerine de gerekeceğini unutmamalıdırlar. Siyasi partilerin özellikle ana muhalefet partisinin de bu konuda yeri göğü inletmesi gerekirdi ama cılız ve yumuşak söylemlerle sorunu geçiştirmeyi yeğlediler.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum’un, HÜDA PAR’ın düzenlediği çalıştayı 'ihanet' olarak yorumlaması dikkat çekti. Bunun yanında Ankara Anakent Belediye Başkanı da çalıştayın sonuç bildirisine tepki gösterdi.
19 Şubat Çarşamba günü TBMM’de konuşan HÜDA PAR Mersin milletvekili Faruk Dinç şöyle dedi: “Kürt meselesinin sebebi Kemalizm’dir. Çözümü de İslam’dadır. Siz bize çözümün zehri olan Kemalizmi öneriyorsunuz, bize bu zehri yutturmaya çalışıyorsunuz. Kemalizm zehirdir. Biz bu zehri yutmayacağız.” Türkiye’nin kurucu ideolojisini hedef alan bu sözlere CHP Mersin milletvekili Gülcan Kış sosyal medya hesabından tepki göstererek “alçakça saldırı” olarak niteledi. Ama ana muhalefet partisinin bu konuda vermesi gereken sert tepki yine duyulmadı. Cumhuriyet Savcıları ise zaten ortada yok.
Şu anda yaşayıp, yaşamadığı belli olmayan MHP genel başkanının bebek katili terörist başını ‘barış elçisi” yapmasına yönelik çağrısının ardından, Hizbullah ile ilişkileriyle ve domuz bağlarıyla gündeme gelen HÜDA PAR’ın düzenlediği çalıştayı bir bütün olarak düşündüğümüzde, demokratik ve laik Türkiye Cumhuriyeti’nin yıkılması için emperyalist projelerin hazır olduğu anlaşılmaktadır.
Henüz ne zaman yapılacağı belli olmayan cumhurbaşkanlığı seçimine odaklanan ana muhalefet partisinin, ülkemizin bölünme ve parçalanma sorunu ile ilgilenmesine gereksinim vardır. Koşulları her geçen gün daha da artan ülkemizin sorunlarına odaklanmak ve toplumun güvenini kazanmak için bütün enerjileriyle çalışması gereken siyasi partilerin, güç birliği yapmaları zorunludur, kınama mesajlarıyla bu iş yürümez. Barış kandırmacasıyla ülkemizi bölünmeye götürecek senaryolara ve şeriatçı çığlıklara karşı vatanseverlerin bir araya gelmelerinden, örgütlenmelerinden başka çare yoktur.
24 Şubat 2025