Bataklığa dönen dünyanın haline göre..
Bu okuyacağınız satırlar bir hafta önceki bir haberin acıklı öyküsüdür.
Bacak eklemleri ve omurgası, sırtındaki yüke daha fazla dayanamadı.. O ağır yükü taşımakta zorlanacağını İfadeden bile yoksundu çünkü.. İfade yeteneği olsaydı bu yük altına girer miydi hiç? "Hooop bana eşek muamelesi yapma" diyerek..
Ama adı üstünde eşekti. İnsanoğlunun birbirine "eşek oğlu eşek" diye hitabında yer alan o mahluk..
Sahibini de kendi seçmemişti kaderini de.
Ne ormanlar kralı aslan kadar görkemli, ne leş yiyen karga şansına sahipti..
"Bunlardan biri olsaydım keşke" diye gözyaşı dökerken bir taraftan titreyen bacakları ile dik yokuşu tırmanmaya çalışıyordu..
Sırtındaki ağır yükü sahibinin istediği yere taşımaktı görevi.. Emir demiri keser sözüne boynu kıldan ince olarak..
Gemilerdeki kürek cezasına mahkum tayfaların özgürlük şansı olsa da, eşeklerin bu şansı milyonda bir idi....
"Yaban eşeği olsaydım keşke" dedi kendi kendine..
Her neyse, yediği lokmaya ihanet eden insan oğlu da değildi.. Bu ağır yükü taşımaya hep devam edecekti..
Bedenini besleyen omurgasına ve diz eklemlerine güç veren arpa şöyle dursun, kendisini saman ve kuru otla besleyen sahibine öfke duyması ne mümkündü?.. Kendi kadar ahlaklı olmayan insan oğlunun eline düşmüştü bir kez..
Yıllarca bedeni kadar ağırlığı taşımak zorunda olmasına fazla kederlenmiyordu.
Kederlenecek akla ve duyguya sahip mi değildi, yoksa kendisini anlayacak, çekmekte olduğu çileyi kavrayacak sahibinin mi yeterince aklı yoktu?
Sırtında taşıdığı sahibinin elindeki sopanın acısını her gün duymanın yanında en ağırına giden işkencenin, sopa ucundaki çivinin omuzunda açtığı yaraydı.. Bu nedenle kaderine ağlıyordu ve yanında yürüyen yavrusunun aynı kaderi ilerde paylaşacağına yanıyordu..
Bu zalim yokuş da nereden çıktı, git git bir türlü bitmedi derken titreyen bütün eklemleri ve hücreleri ile birlikte bir anda, parçalanmış olarak kendini sağındaki uçurumun dibinde buldu.. "Ooooh beee özgürlüğüme kavuştum" sevincini bütün ruhunda duyarak..
Masal kahramanı inek gözlü HERA'ya benzeyen gözlerinde, geride kalan yavrusuna döktüğü damlarca gözyaşı vardı yalnızca..
Savaşlarda binlerce, yüzbinlerce sivil kadın, bebek, çocuk ve yaşlı öldürenlerden, eşini evlatlarını katledenlerden, söz ve eylemleri ile dünyayı çekilmez hale getirenlerden; güzel yürek taşımak yerine pislik torbası taşıyanlardan çok daha yüce mevkidesin.. Asil ve özverili eşek, ışıklar içinde uyu..
Sağlık ve esenlik dileklerimle..
.....
Yazarın tüm yazıları için tıklayınız
.....