Merhaba Arkadaşlar,
Milli ve manevi duyarlılıklarımıza sahip çıkmanın çağdışı ve ilkel olarak adlandırıldığı bir dönemde, Türkiye Kardeşliğimiz ve Milli Kimliğimiz de beceriksiz tembel vizyonsuz siyasi düşüncelerin oyuncağı haline geldiği bir dönem yaşıyoruz. Demokratik yaşayışın işleyişi, siyasette tekelleşme, ekonomik bağımsızlığımızın geleceği, Türk Milleti'nin Birliği, Vatanımızın üniter bütünlüğü, vatandaşlarımızın temel ihtiyaç maddelerinin karşılanması konusunda yaşanan, yaşatılan kriz ve buhranlara karşı milli dayanışma idealimizi elden bırakmamalıyız.
Siyasi diyalog köprülerinin açılmadığı baba siyasetçilerin farklı, oğul ve kadın siyasetçilerin farklı konuşmaları bencil siyasi düşüncelerin kötü örnekleridir. Hatta bir siyasinin tespit ettiği konuları illaki meşrulaştırma çabasına girmek de akıl işi değildir! Bu bakımdan her siyasetçiyi aklı selime davet etmek de Bizlerin görevi olsa gerektir.
Ayrımcı, beyinlerini kiraya vermiş, işbirlikçi unsurlarla mücadele edemeyenler de nöbet değiştirmelidir!
Yönetilemeyen ülke olmamalıyız, yönetemeyen idareci de olmamalıyız! Toplumda sinerji yaratmak istiyorsak liyakatli kişilere haksızlık yapmamalıyız! Alanında güçlü, dünyayı daha iyi tanıyan kişilerle daha iyi yol alınabilir, devletimiz daha iyi yönetilebilinir. Kutuplaştırma, alışılmış modası geçmiş, siyasi hile ve aldatmacalarla ülkemiz ve milletimiz yükselemez! Toplumsal Birliğimiz siyasi, sosyal ve kültürel olarak da artık yanlış gerilim politikalarıyla olumlu hedeflere ulaştırılamaz! Sürekli tartışma, gerilim ve komplo teorileriyle de güzel Türkiye'mizin siyasi sosyal ve ekonomik yönden işleyişinde buhran ve bunalım da çıkarmamak lazımdır.
Ülkemizde sürekli sorunlar yaratmak, mücadele edilecek cepheleri çoğaltmak, sadece 'ben bilirim kimse bilmez' inadında ısrar etmek, etnik temelde ve inanç alanında bölünme ve cepheleşmeye gitmek, devletimizin ana ilkelerinde tahribat yapmak demektir. Aslında Sanal başarılarla, göz boyayıcı çok konuşmalar ve demeçlerle de bir yere varılamaz! Bilinçli ve yetişmiş insanlar olarak icraat ve gerçek başarı beklemek hakkımızdır. Türkiye ve dünya gündemini takip ettiğimiz gibi, ülkemizin ağır sorunlarının da farkındayız. Kafamızda beynimizde ülkemiz ve milletimiz için uygulamamız gereken toplumun huzuru, refahı ve kalkınması için gereken birçok projelerimizin olduğu da bir gerçektir.
Zor zamanlarda üreten insanlarımızın artması da sevindiricidir. Her türlü tahrik ve tuzaklara karşı da tedbirli olmamız uyanık olmamız gerekmektedir. Bizler, her zaman her ortamda milli kimliğimizi, milli devletimizi, milli dilimiz Türkçemizi, milli vicdan ve hürriyetimizi, laikliğe bağlı olmamızı, kısaca millet ve devlet sevgisini yaşamış, tanıtmış ve yaşamak isteyen kuşağız. Bu ülkülerimiz devam etmeli ve ettirilmelidir. Bundan dolayı korku ve kaygı uyandırmaya çalışan girişim ve kışkırtmalara karşı da çaresiz kalındığında Mustafa Kemal Atatürk gibi gibi düşünen cesaret ve basiret sahibi Genç Düşünen insanlarız. Türkiye'nin her yerinden İç Anadolu'sundan, Doğu'dan, Batı'dan, Karadeniz'den, Akdeniz'den, Balkanlar'dan, Batı Trakya, Bulgaristan, Romanya, Arnavutluk, Makedonya Bosna -Hersek, Kosova, Sırbistan, Macaristan ve Moldova'dan; yurt dışında yaşayan insanlarımızdan Almanya ve Rusya'dan, Ukrayna, Kırım, Kerkük, Erbil, Musul ve Halep'ten, Tebriz'den, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhutiyeti'nden, Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinden Özbekistan, Kazakistan Türkmenistan, Kırgızistan, Azerbaycan'dan Ahmet Yesevi Düşüncesi ve Felsefesi ile Ahi-Bektaş Kültürünü birleştirmeliyiz.
Ahilik'te bulunan ilkeleri güncelleştirmeli "AHİ - BEKTAŞ SİSTEMİ" kurmalıyız.
Ticaret Bakanlığı'ndan Kültür Bakanlığı'na, Aile Bakanlığın'dan Milli Eğitim Bakanlığı'na kadar her Bakanlık uzmanları ve Danışmanları Türkiye'mizi büyültecek Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi'nin düzenlediği ve yayınladığı Ahi Evran Sempozyumu'ndaki Bildirileri inceleyerek 21. Yüzyıla taşımanın bahtiyarlığı ve sorumluluğunu yüklenmelidir!! Bütün dünyaya örnek olacak önce iyi insan, önce iyi vatandaş, önce iyi davranış ve iyi muamele, Adalet - Hak - Hukuk - Eşitlik gibi hasletlerle birlikte Yunus Emre Sevgisini ön plana çıkarmalıyız.
Her birey, medya ve kuruluşlarla seviyeli ve ölçülü ilişki ve iletişim kurmalı, siyasi rant elde etmek isteyenler de gereksiz beyanat ve görüntü vermekten kaçınmalıdır. Her türlü ortamda her birey oto kontrolü elden bırakmamalı, duyarlı olduğumuz milli kavram ve sembollerin istismar edilmesine prim verilmemeli, siyasi rant peşinde olanların bu tür istismarı hangi amaçla kullandığına dikkat edilmelidir.
Kim ne yaparsa yapsın her birimiz vatan için çalışmaya, dürüst davranmaya, maksatlı girişimlere karşı bilinçli olmaya, karşılıksız Türkiye Sevdalısı ülkümüzle kucaklayıcı ve yapıcı işler yapmaya, erdemli anlayış sergilemeye, milletimizi oluşturan ortak değerlerimize daha fazla önem vermeye, hiç bir dayatma ve senaryoya alet olmadan "Temiz Ellerle Temiz Toplum" yaratmaya, uzlaşmacı anlayışı sürdürmeye, ekonomik sıkıntıların giderilmesi için yeni politikalar üretmeye, alanımızda en başarılı olmaya devam etmeliyiz.
29 Kasım 2020, Ankara
...
"Erkek dişi sorulmaz, muhabbetin dilinde,
Hak’kın yarattığı her şey yerli yerinde.
Bizim nazarımızda, kadın erkek farkı yok,
Noksanlıkla eksiklik, senin görüşlerinde."
Hacı Bektaş-ı Veli