Bursa Arena E'Gazete
2020-09-27 11:47:09

Şans, talih, kader, kısmet 5 kuruşa....

ŞAYAN ERCAN

27 Eylül 2020, 11:47

Bizler daha mütevazi çocuklar mıydık, ya da varlığından haberdar olmadığımız oyuncakları tanımadığımız için, kendimizi o yıllarda 'mütevaziymişiz' diye mi nitelendirdik, bilinmez.

O dönemlerde çocuk oyunları da farklıydı. Şimdiki gibi internet, bilgisayar yok, oyuncaklara da fazla alternatif yok.. Güzel oyuncak bebek ve uzaktan kumandalı oyuncak arabalara sahip olmak için de yurtdışında bir akrabanız varsa ve belki hediye getirdiyse, ancak o zaman sahip olurdu çocuklar...

"Şans, talih, kader, kısmet" denilen masum bir şans oyunu vardı o küçük dünyamızda..

Bu oyun A4 kağıdı büyüklüğünde saman rengi bir karton üzerinde, zımba deliklerinin olduğu ayrı bir karton yapıştırılarak ve bu iki karton arasına renkli folyo kağıdı geçirilmiş bir düzenekti.. Bu delik kısımlardan alttaki renkli folyo kağıt görünürdü. Bu deliklerdeki folyoyu da toplu iğne ile kazıdığımızda, altta bir rakam çıkardı ve o rakama isabet eden ödül alınırdı.

Bazen de hiç rakam çıkmaz ona da "fos" denirdi, (fosa da minicik bir gofret parçası, tatsız tuzsuz saman gibi birşey) fakat öyle tatlı gelirdi ki biz çocuklara. Bütün rakamlara minik ödüller verilirdi.. Eldeki listede hangi rakama, hangi ödül denk gelirse oynayan o ödül alırdı.

Minik daireyi toplu iğneyle kazımanın, yani bu oyunun bedeli 5 kuruştu.

İsmine de o nedenle sanırım "şans, talih, kader, kısmet 5 kuruşa" demişlerdi.

Ne kadar çok sayıda daire kazırsak her defasında 5'er kuruş ödenirdi.

25 kuruşluk oynamak daha keyifliydi, daha heyecanlı .... daha fazlası daha da...

Şans Talih'in tamamını satabilirsen sahibine de bir buçuk veya iki lira kar bırakırdı.

Diğer hediyeler de şunlardı; içi talaşla dolu kağıt kaplı minik bir top, minicik şişede pek kokusu da olmayan boyalı su (kolonya), on-onbeş yapraklı hikaye kitabı, (tatsız tuzsuz, yağı damağa yapışan) minik bir çikolata, Plastikle mika arası bir küçük tarak, gözü bozacak derecede minik bir ayna.. Bunlardan ne çıkarsa şansına..

En tatlı, en zevkli yanı da sanırım şans, talih satan çocuğun bağırmasıydı..

"Şaaans, taaalih, kaaader, kısssmet beş kuuruuuuşaaa!!.."

Günümüzde de birçok konuda şans, talih o kadar da kolay yakalanmıyor, hele ki o 5 kuruşa falan da hiçbir şansı satın almak mümkün değil. Evet, çocukluğumuzdaki gibi oyun şeklinde şans satın almak da mümkün değil.

Öyle olsa da sanırım bugün çoğumuza "fos" çıkardı; hani o karton gibi tatsız tuzsuz, saman tadında gofretlerden ..

Şans, talih, kader, kısmet hep bizlerden yana olsun... Olsun da; "emeğinin kutsal olduğu"nu ve en güzel kazancın da "insanın alın terine ve emeğine dayalı kazanç" olduğunu, çocuklarımıza öğüt verirken özellikle ihmal etmeyelim, olur mu?..

İyi pazarlar dilerim, sağlıkla, saygıyla, sevgiyle kalın.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.