Bursa Arena E'Gazete
2025-04-03 11:10:38

Muhtacız -2-

ÖZKAN GÜNAL

03 Nisan 2025, 11:10

Allah’tan nasıl geldik?

Hadi biraz da dünyaya gidelim diye gelmedik. Allah’ın, bizim gelmek tabiriyle zikrettiğimiz şehadet âleminde zahir olmaya başlayışımızı murat etmesiyle geldik. Allah’ın murat etmediği bir şeyin var olabilmesi mümkün değil. Yaratılmışın, kendisine ait bağımsız bir varlığının bulunması, varlığının kendiliğinden oluşması mümkün olamayacağı için, Allah’tan geldik tabirimiz anlatabilmek için kullanılan bir kelamdır. Biz kendi irademizle, kendimiz böyle murat ettik ve kendi kudretimizle Allah’tan geldik anlamında değildir. Sadece tanımlayabilmek için böyle zikredilir. Allah’tan geldik çünkü Allah böyle murat etti. Ona Künt-ü Kenz sırrı diyorlar. Allah bilinmeyi murat etti âlemleri halk etti. Geldik, Allah bizi şehadet âlemi denilen bu boyutta zahire getirdi. Zahire gelişte herhangi bir irademiz yok. Allah bize danışmadı. O nasıl dilediyse nasıl ve nerede murat ettiyse o şekilde var olmaya başladık.

Peki, şu an Allah’tan ayrı mıyız?

Varlık kendiliğinden olmadığına göre varlığın devamlılığının da kendiliğinden olması mümkün değil. Bu nedenle varlığımızın Allah’a muhtaç olduğunu fark etmeyiş, kendi aslımıza cehaletten dolayı, Allah’ın ilahlığını yani emaneti sahiplenerek kendimizi ilahlaştırmış bir halde yaşayışımızdır.

İnsan, varlığının kendi tecellisi olduğu zannıyla nispet eder, kendisini ilahlaştırır, kendisine ait zanneder. Yaşamın içinde her ne hal üzere, hangi konumda olursa olsun varlığı kendiliğindendir ve varlığı kendisine aittir zannıyla yaşar. Buna Allah’ta bulunurken ikilik halinde olmak denilir. Allah’ın bizi zahir etmiş olduğu yani Allah’tan geldiğimiz yer diyerek zikretmiş olduğumuz evren, âlem ya da dünya da Allah’tan ayrı değildir ki varlığımızın aslından ayrılmış olalım!

Burasını anlatabilmek için şöyle tanımlayalım. Bir insan ya da cemadat, nebadat, mahlûkat olsun hiç fark etmez, var olmuş herhangi bir şey, şu dünyada var olmaya başladığı an yine Allah’ta olmaya devam ettiği andır. Allah’tan geldin, nereye? “Batınında cem halinden zahirinde cem haline” geçiş diye tanımlıyoruz. Anlamamız gereken hakikat, yine Allah’tayız. Zahiri anlamıyla bakarsak, dünyadaki varlığının devamlılığı için mevcut olması gereken bütün koşulları düşün. Hangisini sen yapıyorsun? Dünya kendi etrafında dönüyor mu? Dünyanın kendi etrafında dönüşü dünyanın merkezindeki o erimiş demir çekirdeğinin dünyanın aksi istikametinde dönüyor oluşu bizim bilimsel tanımıyla yeryüzünde durabilmemizi sağlayan 1GE’lik yerçekimini oluşturuyor. İnsanın vücudunun alışık olduğu çekim kuvveti 1GE’dir. Savaş uçaklarında öyle hamleler yapıyorlarmış ki, pilotlara 8GE’ye kadar kuvvet biniyormuş, bu kuvvete vücut alışık olmadığı için ya bayılıyormuş ya da daha kötü sonuçları oluyormuş. Bunu önlemek için pilotlara özel kıyafetler dikiyorlar, GE kuvvetinin yükseldiği oran kadar kıyafetin içerisine otomatik olarak basınçlı hava basılıyormuş. O basınçlı hava vücudu, damarları sıkarak kalbin ve damarlardaki kan akışının yükselen GE kuvvetine dayanabilmesini sağlıyormuş. Eğer o kıyafet olmasa bütün pilotlar bayılır ve uçaklar düşer diyor bilim adamları. Senin bu dünyanın yüzeyinde yaşayabilmek için 1GE’lik çekim kuvvetine ihtiyacın var. Eğer o 1GE’lik çekim kuvveti olmazsa ne olur? Hepimiz savruluruz uzaya, yaşayamayız. Şimdi, varlığın için o 1GE’lik yer çekim kuvvetinin olması gerekiyor ve bu senin elinde değil. İşte muhtaçsın!

Devam edecek

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.