Seçim sandığına adım adım yaklaşılırken, iktidarın ‘muhalifleri cezalandırma, yasaklar getirme ve yandaşları eliyle kumpaslara başvurarak kamuoyunda korku iklimi yaratma çalışması yaptığı’ iddiaları giderek yaygınlaşıyor.
İktidar yanlısı olmayan televizyon ve gazetelere cezalar yağdırılırken, bazı gazeteci ve yazarların ‘medeni haklarını kullanma ehliyetinden yoksun bıraktırılması’ talebi buna örnek gösteriliyor.
BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ RAPORU
Gazeteci kökenli CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer ile aynı partinin İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle yayımladığı Basın Özgürlüğü Raporu’nda da benzer birçok örneğe yer veriliyor.
Rapora göre, geçen yıl (2022), yazıları, yorumları ve paylaşımları nedeniyle gazeteciler en az 475 kez hakim karşısına çıktı. 36 gazeteciye 80 yıl hapis cezası verildiği belirtilen raporda, “Basın kuruluşları ve gazetecilere yönelik fiziksel saldırı ve baskının da arttığı” vurgulandı. En az 31 gazetecinin haber takibi sırasında gözaltına alındığı, 105 gazetecinin ise fiziksel şiddet, engelleme ve tehditle karşı karşıya kaldığı da raporda belirtildi.
Basın Özgürlüğü Raporu’nda haber ve paylaşımlara erişim engeli konusunda da şunlara yer verildi:
‘Sezgin Baran Korkmaz ve Türkiye Varlık Fonu Genel Müdürü ile ilgili twetlerin yanı sıra İYİ Parti ve CHP’li milletvekillerinin sosyal medya paylaşımları ile haberlerinin de aralarında bulunduğu en az 163 farklı içeriğin bulunduğu yüzlerce haber ve sosyal medya paylaşımı erişime engellendi. Yılın son aylarında, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin AKP tarafından yönetildiği dönemden kalan borçları nedeniyle belediyenin hesaplarına haciz işlemi uygulatan inşaat şirketiyle ilgili 120 habere erişim engelli getirildi.”
NAZMİ BİLGİN’İN AÇIKLAMASI
Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, ‘basın özgürlüğü önündeki ekonomik ve siyasi engeller nedeniyle 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nün kutlanacak bir gün olmaktan çıktığını’ vurguladı.
Gazetecilerin karşı karşıya olduğu sorunların tüm toplumu derinden etkilediğini ve giderek kalıcı hale geldiğini belirten Bilgin, tüm gazetecileri ‘meslek örgütlerinde bir araya gelmeye’ çağırdı.
Nazmi Bilgin, şunları kaydetti:
“10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü. Yani bizim iş kanunumuzun yayınlandığı günün yıl dönümü. Ne acıdır ki bugün bu kanun uygulanmıyor. Karşı karşıya kaldığımız saldırılar ve cezalar yetmezmiş gibi meslektaşlarımız yasa dışı çalıştırılıyor ve sefalet ücretleriyle geçinmeye çalışıyor. Biz gazetecilere reva görülen çağ dışı baskılar ve köle gibi çalışma düzeni tüm toplumu çölleştiriyor.”
Bu arada, Gazeteciler Cemiyeti’nin bu yıl dördüncüsünü verdiği “Gazeteciler Cemiyeti Meslek Onur Ödülü”ne, jüri tarafından yapılan değerlendirme sonucu, duayen foto muhabiri Mustafa İstemi oybirliğiyle layık görüldü. İstemi’ye ödülü, Cemiyetin Kuruluşunun 77. Yıldönümü nedeniyle düzenlenen resepsiyonda Başkan Nazmi Bilgin tarafından takdim edildi.
AZ KALDI MARAZ KALDI
Makaleme son vermeden önce, başlıktaki ‘AZ KALDI MARAZ KALDI’ sözüne açıklık getirmek istiyorum.
Rahmetli annem, sınavların başlaması gibi sıkıntılı durumlarda “Az kaldı, maraz kaldı” diyerek ben ve kardeşlerime cesaret verirdi. (Şimdi ben de, sınavdan ve ödevden başını kaldıramayan 2 torunuma aynı şeyi söylüyorum). ‘Yakında sıkıntı bitecek, ancak öncesinde çok zor, aşılması gereken bir durum söz konusu’ anlamında bir söz…
Tıpkı seçim öncesi halkımıza çektirilen sıkıntılar gibi…
Önümüzdeki seçim bu sıkıntılara son verir diye umut ediyoruz hep beraber.
---
İYİ HAFTALAR
remzidilan_48@hotmail.com