Yüzü gülmüyor deme uzaktan bakıp, ölüler gülmez. Aslında ölüler güler gerçekten bu hayatta ve bu yüzden gülümser görürsün garipleri kefen içinde, kendini ardında bıraktı diye.
Dünyanın öteki yüzü, yaşamın altta kalan tarafını saklar da gülmek lükstür kalpten olduğunda. Çekilen cefanın altında, ıstırap akar gözlerden. Görülmez, karanlık tarafa dönük ve biter bir gün çile, arzuyla beklenen gelir ansızın, güler garip ölünce, dışı da içine benzedi diye.
Yılların yorgunluğu, acıların açtığı yaralardan sızıp can yakamaz artık. Olabildiğine olgun bir ifade yansır yüzünden bakan gözlere. Asılı kaldığı yüzünden, kazınmış kimsesizlikten ve yükünün ağırlığından, ezilmişliğin şikayetsizliği yansıyamaz artık çünkü gerçekten güler yüzü en doğal haliyle. Gülümser görürsün garibi öldüğünde, kalmıştır yorgunluk geride.
Sere serpe yatıyor toprakta, yılların hor gördüğü bedeni. Kayıp olmanın son buluşunun dayanılmaz hafifliği ve biten mecburiyetin kasaveti güldürür istemsizce. Gülümsüyor garip tüm garipliğiyle, gerçeği görün diye. Görüyorum, gülümsüyorum eşlik ederek, gülümsüyorum her şeye ve kendime.
Örtün üzerimi üşüyorum!
Kaldıysa eğer, samimiyet, sabır, biraz da olsa içtenlik veya sevgi, kaldıysa hala örtün. Sıcaklık, dürüstlük, cömertlik varsa örtün üzerime. Güleryüz örtün, üşüyorum çok, yitirildiğinden beri insanlık! Çökmüş bencillik herkese, menfaatler sert esiyor ve sahtekarlık akıyor yüzlerden, yalanlar yağıyor sağanak sağanak. Üşüyorum çok, örtün üzerimi kaldıysa eğer insanlıkla, yoksa toprakla!
Karanlık çökmüş herkese ve her şeye!
Varlığı karanlıktan ibaret olanlar neşeli, sevinçle dans ediyorlar etrafı karartan kara ateşin etrafında dönerek. Karamsarlık neşeli, Öfke, Haset, Kin kol kola vermişler Yalanla birlikte, sevinçle gülüşüyorlar. Menfaat oturmuş baş köşeye Egoyla birlikte, Çıkar ön planda her şeyin önünde tebessüm içinde. Sahtekârlık, Vicdansızlıkla sarmaş dolaş olmuş habire tıkınıyorlar coşkuyla. Bayram havası var zulmaniyette!
Karanlık çökmüş herkese ve her şeye!
Tek taraflı yaşam hâkim, yarınlar yok ve sanki ölüm ölmüş gibi. İnsanlık ayaklar altında, hüzünler ekiliyor sürekli, göz yaşları biçiliyor karanlıkta umursamaz halde. Sevinçler sahte, dostluklar iş görülmeye tâbî ve cimrilik bireysellik diye kabullenilmiş.
Karanlık çökmüş herkese ve her şeye!
Akıl kararmış, Fikir solmuş ezberlerin çiğnemesiyle. Gözler kara, göremez olmuş var ama karanlığın içinde kalanları. Kulaklar kara, duymuyor feryatları yanı başında olsa da. Diller kara ve hançer misali yaralıyor vurdumduymazlık normalleştiğinden beri. Sevginin yerini anlık tatmin almış, doyumsuzluk çılgınlığına dönüşen. Habire tüketmek umursamazca, insanlığı ve ömrü. Karanlıkta körlemesine koşmak uçuruma doğru, yaşamak olmuş, ideoloji zehirlenmesi.
Karanlık çökmüş herkese ve her şeye!
Karanlıkla kaplanmış insanlık. Merhamet, saygı, hoşgörü, cömertlik, tevazu, dürüstlük ve adalet kaybolmuş karanlığın içinde. Var ama yok. Kavram içi boşalınca kalmaz olur. Boşalmış içi kalplerin. Çuvalın üstünde ne yazdığı önem kazanmış, çöple dolu olsa da!
Karanlık çökmüş herkese ve her şeye!
Çok küçük de olsa bir umut ışığı söndü sönecek, insanlık ha bitti ha bitecek ve karanlık ışığa galip gelecek maddenin sarhoşluğundan ayılınmazsa. İnsan, uçurumun kıyısında ha düştü ha düşecek, insanlığa tutunamazsa.
Gerçekte ölüler güler gerçekten bu hayatta ve bu yüzden gülümser görürsün garipleri öldüğünde, yitirilmişlikten hak edilmişliğe gidiyor diye.
..
ozkangunal@ozkangunal.com
https://www.ozkangunal.com/
Tel: 0536 380 79 54