Bırakmadılar yaşasın insanlık doyasıya, özgürce ve edebiyle! Bırakmadılar sevgi, saygı, hoşgörü yaşasın, ahlakla birlikte karnı tok bir şekilde. Yardımlaşma, dayanışma, elinden tutma, halini hatırını sorma yaşasın ama bırakmadılar. Ellerinden geleni ardına koymayanlar, geçici dünyalıklar uğruna zulmaniyete düşüp zalim olanlar, samimiyeti, içtenliği, yaşlı gözleri, güneşi, çiçeği, böceği, tabiatın ve insanların güzelliğini görsün diye var olan gözleriyle görmediler maldan, mülkten, paradan ve makamdan başka bir şey görmediler. Görmediler, insanlığın son demlerini, Rahmaniyetin can çekiştiğini.
Bırakmadılar yaşasın insanlık, sayılı günleri tükenene kadar! Bırakmadılar yarınlar yaşasın, kardeşçe hep birlikte el ele. Yalanlarla, sahtekârlıkla, düzenbazlıkla, dolanla, aldatma ve kandırmayla boğdular kalplerdeki dürüstlüğü ve güveni. Öfkeyle, hasetle, kinle, menfaatle, nefretle ve her şeyin ardını doldurup gömdüler el ele çıkarların içine. Yarın ardında bırakacakları sahtelikler için mühürlediler kalplerini.
Bırakmadılar yaşasın insanlık, neşeyle iman üzerine! Dayattıkları kendilerinceler altında ezilen umutlar, kararmış düşüncelerle ve içi boş sözlerle söndü gitti. Günü kurtarma amacı, anlık kazanım ve ceplerin şişkinliği öldürdü merhameti. Cepler şiştikçe, birin yanına sıfırlar eklendikçe küçüldü insanlık ve tükendi, tükenen en baştaki birdi ama kimse göremedi. Arkadaşlıklar, dostluklar, bir hayatı yaşamaklıklar öldü. Yanyanayken bile ayrı kıbleler kan pompalayan organda. Kalp organa dönmüş artık.
Bırakmadılar yaşasın insanlık tüm insanlığıyla! Ama hala inatla direnen tarafı ve sönmeyen umutları var küçücük kibrit ışığı kadar olsa da karanlıkta ve sönsün diye her şey yapılsa da hala… Yaşamalı insanlık, bırakmasalar da!
ozkangunal@ozkangunal.com
https://www.ozkangunal.com/