Bilinmezliğin içerisindeyim. Ya eksik geliyorum ya da fazla kendime. Aynı yerde ikisi de ne olacak eksik yanım ağır gelince? Bilinmezlik, yiyip bitiren kalbimi.
Kendi gerçeğinle gerçeğin kendisi çakıştığında, uzaklaştırırsın kendini kendinden. Dışarıdan bakarsın, anlarsın gerçekten kopuk, kendi gerçeğini yaşadığını ve her şey anlamsız gelir, susarsın! Yıllardır içine ata ata biriktirdiklerinsindir eksik, fazla ne varsa. Dolup boşalmak değil, dolup kalmak sonucusundur her iki tarafınla da. Kalbinle aklın aynı olmayınca birlenemezsin. Sen, sen olmaktan çıkarsın iki ayrı sen varsa.
Eksik yanım boşluğa, fazla yanım taşmaya meyilli. Boşluğa düşsek zulüm, taşsak zalim oluruz. Salın beni, salın gideyim rüzgârın götüreceği yere.
İçinden çıkmadan toplayamazsın benlerini, benliğim iki parça. Zar zor tutuyorum hayatımın bir ucundan. Düşmenin kıyısındayım, güçlü yanım eksik tarafımda. Ayakta kalmak için zayıflığına sarılmak, garip çelişki!
Ufuktan batan güneş gibiyim. Kızıllığın hayranlığı karanlığa perde ve benim en sevdiğim renk dolduruyor dünyamı. Soğuğu sevmek de bir yere kadar. İliklerine kadar işlediyse uyanamazsın. Kendime çekildiğimden beri üşüyorum ve gözlerim kapalı. Donmanın verdiği huzura bırakıyorum kendimi gülümseyerek.
Eksik yanımı tamlamak, tamlanınca uyanmamak. Ya boş yanımla bomboş yaşayacağım ya da dolup yerimden kalkamayacağım ağırlığımdan. Dedim ya iki parçayım, hangisini tutsam elimde kalıyor, hangisine tutunsam yıkılacağım. Ya içime ya dışıma.
ozkangunal@ozkangunal.com
https://www.ozkangunal.com/
Tel: 0536 380 79 54