Farklı görüşleri en iyi açıklayan deyimlerden biri:
“Kasabın koyuna bakışı ile koçun koyuna bakışı aynı değildir”.
Görüş farklılılarının kaynağı, ileri sürdükleri gerekçelerdir.
Batı dünyasının Gazze’ye bakışı ile ülkemizin bakışı da aynı değil.
Batının gerekçeleri:
1-Batı Gazze’yi yöneten Hamas örgütünü İran’ın desteklediği ve eğittiği bir terör örgütü olarak görüyor. Gerekçe olarak İran, İsrail’i bir devlet olarak kabul etmiyor ve egemenliğini tanımıyor. Tüm amaçları yahudi devletini ortadan kaldırmak olduğunu İran net bir şekil de açıklıyor.
2-İran’ın müdahil olduğu (karıştığı) ve etkilediği topluluklar yüzünden devletler işlemez hale geliyor. Irak, Suriye, Lübnan ve Yemen'deki karışıklıkların yanı sıra şia mezhebine mensup körfez ülkelerinde huzur ve güven eksikliği. Bu nedenle arap ülkeleri de tedirgin ve Hamas’ı Filistin'in temsilcisi olarak görmüyorlar ve kabul etmiyorlar.
3-En önemlisi İran buraları istediği gibi şekillendirdiğinde sıranın kendilerine geleceğini düşünüyorlar. Batı bu tür örgütlerle ilişki kuran içlerinde yaşayan müslümanların terörist olarak yetişitirlip ülkelerinde ki güven ve huzuru yok edeceklerini düşünüyorlar. Bunu da zaman zaman yaşıyorlar. Fransa'da gece kulübü baskını, Almanya'da kamyon ile insanlarının ezilmesi, İngiltere'de köprüden geçenlerin bıçakla yaralanması gibi örnekler sunuyorlar.
Hükümetimizin gerekçeleri:
1-Hamas’ın yaptığı hatadan dolayı Gazze de yaşayan müslümanların şiddetle cezalandırılması insanlık ayıbıdır. Şiddetin durdurulması için ne tür garantiler istiyorsanız barış sağlanıncaya kadar temin etmeye hazırız. Çocukların ve kadınların öldrülmesini benimsememiz mümkün değil.
2-Batı bu saldırıları durdurmaya yardımcı olmaz ise Arap ülkelerinin aksine Hamas’ı kurtuluş örgütü olarak kabul edeceğini beyan ediyor. Başka bir deyişle gerekirse destekleyeceğini ima ediyor.
3-Mağdur olanları maddi olarak desteğini esirgemiyeceğini ifade ediyor.
Sonuç: Batı yılan olarak gördüğü Hamas’ı ve başını yok edinceye kadar imhaya devamda kararlı. İsrail de Hamas’ı destekleyenlerin bu bölgede yaşamasını istemiyor. Ordan başka yerlere gitmelerini istiyor. Bunu sağlayıncaya kadar şiddete devam edeceğini net bir şekilde ifade ediyor. Batı bu tür yapılara destek verenleri de düşman olarak kabul ediyor ve onlara karşı da kesin tavır alacaklarını ifade ediyor.
Türkiye barış çabalarından vazgeçmeyip, bu çabalarını daha yoğun sürdürmesi halinde bölgenin geleceğini de kurtaracağı kanaatindeyim. Filistin de ki göz yaşlarını durdurarak bizleri huzura kavuşturacağı gibi Filistin halkının da bize olan güveninden dolayı öfkesinin ve kızgınlığının azalmasını sağlayacaktır. Huzur ve güvenin gelmesi ile iki toplum bir arada yaşamak zorunda olduklarını benimseyere , bunun yol ve yöntemlerini arayacaklardır.