Yalnız ve mutsuz bir adam, tek başına ayakta duran. Sırtı iz, kalbi is, gözleri sis. Görülmüyor ağladığı rüzgâra karşı. Yorgun ve bitik yalnız adam. Dünü aynı, bugünü aynı, yok yarınları.
Yaşamın kıyısında duran, umursanmayan bir adam. Adam, yalnız ve mutsuz, tek başına, umutsuz ve hala ayakta. Yok tutunacak bir dalı. Devrilmeye razı gelmiş, gün ona gelmeyince.
Solgun bir hayatın kuruyan yanı, dikenli teller içinde, sitemler batışı her yanı. Yalnız ve mutsuz adam tek başına, durgun. Karanlıkta ve ayakta, kimsesizliğin doruklarında. Ha düştü ha düşecek. Razı adam, bakışı kayalarda, siyah ve soğuk.
Başı kalabalık, hisleri dağınık, kalbi yıpranık yalnız ve mutsuz bir adam, karma karışık. Tükenmiş bir ömrün tüm ağırlığı üstünde, yer kalmamış dertlerden kalbinin içinde. Hala ayakta ve uzaklaşıyor ağır aksak yalnız ve mutsuz bir adam, tek başına.
Adam üzgün, adam küskün, her hali hüzün. Dibini bulmuş acıların, kendinden sürgün. Susmuş, yalnız ve mutsuz adam, tek başına. Salmış avuçlarındaki umudu. Bırakmış her şeyi ardında ve kabullenmiş yalnız ve mutsuz adam tek başına olmayı.
Gözünden sakındığın uçup giderken gözlerinin önünden, kalan ömrün akar sessizce gözlerinden. Elin kolun bağlı tutamaz, ayağında pranga yakalayamazsın. Çaresizliğin dibidir yaşadığın.
Dibini bulmak değil içinde olmaktır halin tam orta yerinde, bakakalırsın öylece, gömülürsün sessizliğe. İçine ağlarsın gizlice, çekildiğin kimsesizlikte. Sadece kendin duyarsın kalbindeki çığlıkları, boğulursun. Boğuldu öylece, öylesine, sessizce, gören duyan olmadı. Kapattı yarınlarını, kaldı o günde adam.
Derinindedir en derininde kendisinin. Düşmüş, tutunamamış boşluğa. Kayıp ve yorgun, bilinmezler içinde adam. Yok bir umut, umut çekip gittiğinden beri, sönmüşlük hissi yaşadığı. Adam üzgün, adam küskün, her hali hüzün.
Öldü adam!
Bakma ayakta durduğuna, nefes alıp yaşamın içinde yer kapladığına, öldü adam. Öldürdüler isteklerini, kalmadı kendisine. Yok beklentisi bugüne ve yarına kendisi için.
Tüm sevmeleri söndü kalbine saplanan menfaatlerden. Açılan yaralardan sızıp döküldüler ziyanlığa karışıp. Umutları dondu soğuk bakışlardan. Boşa çıkan amaçları tükendi zamanla, gömdüler hayal kırıklığına gizlice, karanlıklarda. Körpe sevinçleri çiğnenirken ayaklar altında, sustu canı yanarak, gülümseyerek seyretti ölüşlerini son bir acı tebessümle.
Öldü adam!
Bakışları yandı gerçekleri görmekten, kulakları delindi söylenen sözlerin ardını işitmekten. Dili konuşmaya küs, dilini ısırdı kanatırcasına susmak için çabalarken. Bakıyor görmüyor, duyuyor işitmiyor, konuşmak öylesine.
Öldürdüler, öldü adam, insanlığın yitirilişinde. Öldü insanlık, gören duyan yok!
.
ozkangunal@ozkangunal.com
https://www.ozkangunal.com/
Tel: 0536 380 79 54