Acaba!
Ticaret yapanlar,
Toplumun içinde esnaflık yapanlar,
Kazandıklarının sadece kendilerine ait olmadığını,
Orada Allah’a ait bir payın olduğunu ve onların nerelere gitmesi gerektiğini, biliyorlar mı?
“Mallarında (yardım) isteyen ve (iffetinden dolayı isteyemeyip) mahrum olanlar için bir hak vardır.“ (Zâriyat suresi ayet 19) ikazına kulak asıyorlar mı ?
…
Ticarette kendi kazandıklarını iddia edenler hala inat ediyorlarsa kendilerine emredilen şu ayete bir bakmaları gerekir.
“O halde akrabaya da hakkını ver, yoksula ve yolda kalmışa da.“ (Rûm suresi ayet 38)
…
Aynı şey ortaklar içinde geçerlidir.
Bir araya gelip şirket kuranlar içinde geçerlidir. Bir Hadisi şerifte;
“Allah buyurdu ki: İki ortaktan biri diğerine hıyanet etmediği sürece onların üçüncüsü benim. Şayet biri diğerine hıyanet ederse ben aralarından çekilirim..” (Ebû Dâvûd, Sünen, 23/58)
Hani diyoruz ya “Allah Bereket Versin”
İşte bu bereket iki kişinin haricindeki 3. nün hakkıdır. Yani Yaradan’ın hakkıdır.
Bolluğun ve çokluğun sebebi Yaradan’dır.
…
Eğer etrafımıza baktığımızda ekonomide ve gidişatta bir dengesizlik,
Bir olumsuzluk olduğunu görüyorsanız sebebi işte bu emirlere uyulmamasıdır.
Herkes bir hırsla çok kazanmanın peşinde.
Hiç kimse bir kimseye bir zırnık vermemenin peşinde.
Malın bile zekâtını verecek olsa en kötülerini seçim verme sevdasında.
…
Hangi esnafa girersen gir,
Hangi dükkâna adım atarsan at,
Düne aldığın fiyatların yerinde yeller esiyor.
Üstüne yenilenmiş bir etiket konulmamış bir mal göremezsin.
Ya da başka yanlış yollara tevessül ediliyor.
Herkes kendince sebep bulmuş, kötü giden ekonomiyi de kılıf etmiş, götürdükçe götürüyor.
Müşteri anlamasın diye malın gramajını düşürüp fiyatı sabit tutanlar var.
Hem malın fiyatını düşürüp hem fiyatını artıranlar var.
Yaptığı işin sanki hile olduğunun farkına kimse varmıyor zannediyor.
Senden parayı alıyor ve sonra gözünün içine baka baka “Allah Bereket Versin” diyor..
Allah bereket vermesin.
Biraz da;
Vicdan,
Merhamet,
Tok gözlülük,
Ve kanaat versin..
Verilen rızka razı olma versin.
Bunları versin ki,
Sadece sizin dükkânınız dolup taşmasın.
Diğer insanların da,
Gariplerin gurebaların da,
Fakirlerin, yoksulların da,
Hanelerine bir şeyler girsin ve onların da sofraları şenlensin.
Allah’ın gör dediği kesimler çöplükten ekmek topluyorsa sebebi sizlersiniz.
Bu doyumsuzluk,
Bu hazımsızlık neyin nesidir.
Allah insanlara bir rızık tayin etmiş.
Bunu ya helalinden alacaksınız ki buna nimet denilir.
Ya da yanlış yola girerek haram olanı tercih edeceksiniz.
Buna da afet denilir ki yanlış yola sapıldığı zaman gelecek olan budur.
Biraz da tövbeye yönelin.
Nefsinize biraz gem vurun.
Kur’an’a ve Peygamberi Zişan’a biraz kulak verin.
Maalesef insanoğlunun ne karnı doyuyor ne de gözü doyuyor.
- Hz. Enes’ten gelen rivayette göre Peygamberimiz (asm) şöyle buyurdu:
“İnsanoğlunun bir ova / vadi dolusu altını olsa, bir ovayı / vadiyi daha ister. İnsanoğlunun karnını topraktan başka bir şey doyurmaz. Ve Allah tövbe edenlerin tövbesini kabul eder.” (Müslim, Zekât, 117 “1048”)
Rabbim gözü toprakla doyanlardan değil kanaat sahibi olanlardan eylesin..