Ülkemizde bebek katili, eli kanlı terörist başından ‘barış elçisi’ yaratma çalışmaları bütün hızıyla sürmektedir. Yoğun gündemimizde ekonomik sıkıntı, enflasyon, açlık, yoksulluk, işsizlik; çağdışı ve laik olmayan eğitim; sağlıkta dönüşüm nedeniyle yok olan sağlık sistemi; Atatürk’e ve laik cumhuriyete karşı eylem ve söylemler; terör eylemleri; iş bilmezlik ve aymazlık sonucu ortaya çıkan yapay afetler; yer altı ve yer üstü zenginliklerimizin peşkeş çekilmesi; tarım ve hayvancılığımızın bitirilmesi; sözde yeni, sivil anayasa ve diplomasızların diploma sorguladığı gibi daha birçok sorunumuz göz ardı edilmektedir.

Terörist başının yaptığı açıklamanın ardından DEM partililer de yeni yeni söylemlerle anadilde eğitim ve vatandaşlık tanımı ile ilgili isteklerini bildirdiler. Sözde barış sürecine destek olanlar ‘terör bitecek’ diye her koşulu kabul etmektedir. Çünkü emperyalizmin maşaları, emperyalist devletlerin isteklerine boyun eğmekle yükümlüdür.

CHP Parti Meclisi üyesi Ali Haydar Fırat’ın söylemi, partisini de bağlamaktadır: “Terör örgütünün silah bırakması ve sonrasında barış atmosferi olacaksa, karşı tarafa dönüp tartışılabilir, ana dil meselesi, vatandaşlık meselesi konuşulmalı tartışılmalı.” CHP Ankara Milletvekili Tekin Bingöl, 6 Mart Perşembe günü katıldığı bir televizyon programında Anayasa’nın 66. maddesinin yeniden ele alınması gerektiğini belirterek, “Türk devletine vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes Türktür” şeklindeki maddenin tartışmaya açılmasını önerdi. Ayrıca Türk tanımının keskin bir şekilde konulmasının yanlış olduğunu bildirerek; “Türk var, gerisi yok anlayışının toplumsal mutabakatı zedelediğini ve bu durumun çözüm sürecine zarar verdiğini” söyledi. Kendince verdiği saçma örneklerle de kendini haklı çıkarmaya çalıştı.

CHP ilkelerine, Altı Ok’a ve Atatürk Devrimlerine bağlı olmadığı bilinen bu CHP parti meclisi üyesi ile uzun dönemlerin milletvekili, 1982 Anayasası’ndaki 42. ve 66. maddelerin değiştirilmesini gündeme sokmaya çalışmaktadırlar. Üstelik CHP Genel Merkezi de bu görüşü destekliyor olacak ki konu hakkında yalanlayıcı bir tavır sergilemedi. Kısacası CHP, anayasayı PKK terör örgütünün isteği doğrultusunda değiştirmek için istekli görünüyor. CHP yöneticilerinden sürekli olarak duyulan eşit yurttaşlık ve Kürt sorunu gibi sloganlar, ulusal bütünlüğü tehlikeye sokmaktadır. Kürt sorunu nedir sorusuna doğru ve açık bir yanıtı ne CHP’liler, ne DEM partililer, ne de diğerleri veremiyor. İşin en ilginç yanı ise ne CHP seçmeninden, ne de tabanından bu konuda hiçbir ses ve tepki gelmemesidir.

CHP Parti Meclisi üyesi Ali Haydar Fırat’ın söylemi üzerine, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, 11 Mart Salı günü yaptığı açıklamada şunları söyledi: “MHP olarak CHP’nin, terörsüz Türkiye hedefiyle ilgili duruş ve görüşünü netleştirmeden, bağımsız Kürdistan konusunda tavrını net olarak ortaya koymadan, kendileriyle bu meseleyle alakalı herhangi bir temasımız olmayacaktır.”

Milliyetçiliği emperyalizmin projesi olarak algılayanlardan ve Türk-İslam sentezi hayranlarından doğru bir açıklama beklenmezdi. ‘Terörsüz Türkiye’ diyerek, ülkemizin bölünmesine, parçalanmasına, hatta iç savaş çıkmasına aracılık eden MHP, AKP’nin yedek lastiği olarak emperyalizmin hizmetindedir. “PKK terör örgütünün kurucu lideri Öcalan” diyen zihniyetten ülkemiz için her türlü olumsuzluk ve kötülük beklemek mümkündür.

Siyasi partiler geyik sohbetleri yerine, ülkemizin gerçek sorunlarına odaklanmalıdır. Bizden başka iktidarıyla ve muhalefetiyle kendi ülkesini bölmeye çalışan başka bir ülke yoktur. Tarih bunun hesabını sorduğu zaman bunların hepsi ihanetle anılacaktır. 

17 Mart 2025

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner5

banner1