Salon, kürsü hazır; haydi mübaşir
Dosyayı önüme getir, yaz kızım.
Dışarısı dolu, herkes bekleşir
Yazacağın üç-beş satır, yaz kızım.
Yine bir Çarşamba, saat tam dokuz
Kahvaltı çay-simit, hepimiz tokuz
Sen yoksan, üyeler, savcı, ben yokuz
Klavye başına otur, yaz kızım.
İlk dava; bir katil, Oktay adında
Demesine göre “cinnet anında”
Hanımını, çocuğunun yanında
Nasıl kesmiş kıtır kıtır, yaz kızım.
Hem söyler, hem haklı görür kendini
Kadın ölmüş gitmiş, bitmemiş kini
Gel sabırla dinle hin oğlu hini
İnsan değil sanki katır, yaz kızım.
Çok taraflı dosya bekler de, fakat
Savunma hakkı ya, kesmemiz sakat
Israrla “tahrik” var diyor avukat
İstersen aklını yitir, yaz kızım.
Ayşe’nin hesabın soramadım ya
Hakkıyla bir hüküm kuramadım ya
Yani, kalemimi kıramadım ya
Masumun kanına batır, yaz kızım.
Bir de demesin mi, edayla-nazla
“Başkan bey verdiğin ceza çok fazla"
Merak etme, kuşa döner infazla
Hiç değil üç-beş yıl yatır, yaz kızım.
Ne sitem eylemek, ne de sızlanmak
Ne saate bakmak, ne mızmızlanmak
Zaman akıp gider, lazım hızlanmak
Bu davayı hemen bitir, yaz kızım..
...