TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, katıldığı bir televizyon programında yeni Anayasa görüşmelerinin 2025 yılının ekim ayında başlayabileceğini söyledi. Meclis'te bulunan büyük bir çoğunluğun ilk 4 maddeyle ilgili değişiklik talebinin olmadığını da vurgulayan Kurtulmuş, "İlk 4 madde tartışması yapmanın zaman kaybı olduğuna inanıyorum" dedi.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Habertürk TV’de gündemdeki konulara ilişkin soruları yanıtladı.
Karar'da yer alan habere göre; yeni Anayasa çalışması ve ilk dört madde tartışmasına ilişkin açıklamalarda bulunan Kurtulmuş, "Bütün Türkiye'nin konuşmasını, siyasetin konuşmasını, partilerin kendi tekliflerini olgunlaştırmasını sağlayacağımız 1 yıllık bir süreç olursa, ümit ediyorum ki önümüzdeki sene ekim ayında bu, TBMM'de resmi olarak görüşülmeye başlanır." dedi.
Kurtulmuş, şu anda Meclis'te bulunan partilerin tamamının ya yeni anayasa ya çok köklü bir anayasa değişiklik teklifini ya seçim beyannamelerinde ya da parti programlarında ifade ettiğini dile getirdi. İlk tur sonucunda Demokrat Parti hariç hiçbir partinin "biz bu işte yokuz, ne yaparsanız yapın" demediği gördüklerini kaydeden Kurtulmuş, "Şimdi birinci tur bitti. Bundan sonrasını inşallah güzel, açık bir şekilde yürüteceğiz. Sadece siyasi partiler değil, bütün toplum kesimlerine yayacağız. TBMM'nin öncülüğünde bu süreç yürütülecek." değerlendirmesinde bulundu.
'İLK 4 MADDE TARTIŞMASI ZAMAN KAYBI'
Kurtulmuş, AK Parti, CHP, MHP, İYİ Parti, Saadet Partisi temsilcileriyle gayriresmi bir yemekte bir araya geldiklerini ve bu yemekte her partinin temsilcisine, "Anayasanın ilk 4 maddesinin değişmesini istiyor musunuz?" diye sorduğunu, hepsinden "Hayır" cevabını aldığını söyledi. Parlamentoda bulunan büyük bir çoğunluğun ilk 4 maddeyle ilgili değişiklik talebinin olmadığını vurgulayan Kurtulmuş, "İlk 4 madde tartışması yapmanın ben zaman kaybı olduğuna, Türkiye'de lüzumsuz tartışmaların kapısını açacağına, bu anayasa tartışmalarını da başından zehirleyeceğine inanıyorum." diye konuştu.
Türkiye'nin darbe anayasasından kurtulması ve TBMM iç tüzüğünü değiştirmesi gerektiğini söyleyen Kurtulmuş, şu ifadeleri kullandı:
"İç tüzük meselesi bir senedir çok yoğun çalıştığım konulardan birisi. Bir iç tüzük ihtiyacı var. Meclis'in yasama kalitesinin artırılması lazım. Komisyonların çok daha aktif çalışmasının temin edilmesi lazım. Özellikle bakanların ihtisas komisyonlarına gelmeleri ve oralardaki görüşmelere katılmalarının temin edilmesi lazım. Meclis'in çalışma düzeni, Meclis'in belli günleri sadece yasayla ilgili oylamaların yapıldığı bir gün olur, o gün sadece o iş görülür. Meclis'te grubu bulunmayan partilerin, bağımsızların da konuşabileceği imkanlar sağlanır. İç tüzük sadece şu partinin ya da bu partinin iç tüzüğü değil. Nihayetinde bu Meclis'te bulunan 600 milletvekilinin iç tüzüğü olacak."
Siyasetteki normalleşme sürecinin bitmediğini de dile getiren Kurtulmuş, şöyle konuştu:
Cumhurbaşkanı'nın katılan herkesin elini sıktığı, bayramlaştığı 2 resmi bayram var, biri 30 Ağustos, biri 29 Ekim. Burada en azından tebrikat törenlerine gidip yani çok sıradan bir şey bu aslında. Olması gereken bir şey. Buraya katılmalarını tavsiye ederim. Bunun kendi siyasetleri bakımından da doğru olduğuna inanırım. Bunun Türkiye'deki siyasi normalleşmeye de büyük katkısı olacağını düşünüyorum."
'AYNI KONUDA OLAĞANÜSTÜ TOPLANTI TALEP EDİLEMEZ'
Anayasa Mahkemesi’nin Can Atalay kararına ilişkin konuşan Kurtulmuş, Anayasa Mahkemesi’nden TBMM’ye gelmiş bir yazı olmadığını söyledi. Kurtulmuş, "Bazıları diyor ki, ‘Meclis Başkanı yazı yazsın geçmişte falancalar yazmıştı.’ Bana birisi bir yol söylesin Meclis Başkanının yazı yazdığını ve mahkeme kararını ortadan kaldırdığını öyle bir şey yok, olmayan şey üzerinden tartışmanın manası yok." dedi.
Kurtulmuş, CHP'nin Can Atalay’ın durumunu görüşmek üzere ikinci kez TBMM'yi olağanüstü toplantıya çağırma talebiyle ilgili ise "Bana böyle bir şey gelmedi, gelmeyen konu hakkında niye konuşayım. Şu ana kadar gelmiş bir dilekçe yok. Geldi konuşuldu ve yasal olarak da tüketilmiş bir konu var. Aynı konuda olağanüstü toplantı talep edilemez" dedi.