Yaklaşık 30 yılı müdürlük olmak üzere 40 yıllık emekli eğitimciyim. Gazetelerde EĞİTİM ağırlıklı köşe yazılarımla okuyucularımı ve eğitimle ilgili olanları bilgilendirmekteyim. Basındaki EĞİTİM haberlerini yakından takip etmekteyim. “Servis arızalandı” yalanıyla çocuk kaçırma girişimi çok ilginç olmakla birlikte, sıkça görülen akran zorbalığı, Muğla – Milas’ta İlkokul 1. Sınıf öğrencisini tahtaya fırlatan Müdür  Yrd.nın sadece görev yeri değişikliğiyle geçiştirilmesi, maaşı yetmeyen öğretmenlerin borçlanmaları, okula aç gelen öğrencilerin çokluğu., ayrıca taciz, tecavüz, şiddet haberleri, cemaatlerin, tarikatların eğitime el atması ve etkisi,  derken eğitimin perişan halini yaşıyoruz. Milli Eğitim Bakanlığının yaptığı son değişiklikler son çırpınış gibi görünüyor. Ve hala sınav yapmakta ısrar ediyor. Yani MÜZİK'e kabiliyetli bir öğrenci FİZİK'ten kalacak diyor.

Ben de diyorum ki:
Sınava dayalı eğitim sisteminin faydası YOKTUR, sıkıntıları ÇOKTUR.
Öğrencilere sınav yapmak hiç mantıklı değildir. Hele sadece bilgiye dayalı sınav yapmak hiç akıl işi değildir. Ne öğrettiniz de, ne isteyeceksiniz?..
Sınavları kaldırın gitsin...

Ne mi veya nasıl mı yapalım diyorsunuz. İşte size çözüm:
1) Hayallerini gerçekleştirmelerine imkan ve fırsat verin, ortam sağlayın. Hayallerine dokunmayın, ufukları gelişsin.
2) Proje üretmelerini teşvik edin, buldukları projeleri geliştirmeleri için destek olun.
3) Performans uygulamaları ile görevler ve ödevler vererek araştırmaya yönlendirin; ortaya eser koymasını sağlayarak emeğin önemini kavratın.
4) Okumalarını ve yazmalarını alışkanlık haline getirin. Okuma ile BİLGİ ve yazma ile ÜRETME işini halletmiş olun.

Ayrıca davranış, disiplin, kurallara uyma, kıyafet, devamsızlık...vs yönleriyle de değerlendirmek mümkündür...
Bunlar, SINAV yapmanız, NOT vermeniz için yetmez mi?

Kitabi, kuru, yavan, ezberci, kopya teşvikli (fikir hırsızlığı, usulsüzlük, haksız elde etme...vs gibi) eğitim sistemi anlayışından vazgeçin...
Siz, hayatı ve öğrenmesi, yapması gerekenleri öğretin, bırakın gerisini o öğrensin, o yapsın.
Ömür, sayıyla, rakamla yaşanmıyor yani, hayat 4 şıktan doğru olanı bulmaktan ibaret değildir.
Mutlu olacağı HAYATA ve severek, isteyerek yapacağı MESLEĞE hazırlamak ve yönlendirmek gerekir.
Bunun için de İSTATİSTİKİ VERİLER ve PLANLAMA çok önemlidir.
Bir işi BİLEREK ve BİLİMSEL olarak yapmak gerekir.

Haksızlık yapmamak adına 2 güzel haberi de belirtmiş olayım. PISA değerlendirmelerinde perişan haldeydik, son testte toparlanmışız, vasatı yakalamışız. Okuma konusunda puanımız yine  düşük çıkmış, Diğer konu da Milli Eğitim Bakanı’nın “Öğretmenler Odası” toplantılardır. Anlamı ve amacı gerçekleştirilmiş olursa faydalı olacağını düşünüyorum. SÖZDE kalmamalı, ÖZDE olmalı. Nitekim, Bakanlığın isteği üzerine 6 projemi göndermiştim. (1- Hayat Bilgisi Dersleri Projesi, 2- Okul Çeşitleri Projesi, 3- Kitap Yerine Tablet Projesi, 4- Ders Saatleri ve Seçmeli Dersler Projesi, 5- Yönlendirme ve Yerleştirme Projesi, 5- Yönetici Yetiştirme Akademileri Projesi) İlgisiz kaldılar çünkü 5 yıldır “Değerlendiriliyor” denildi. Yani SÖZDE kaldı. ÖZÜNE bakılmadı…

20 yılda 8  Milli Eğitim Bakanı oldu. Hepsi de sistemden şikayet ederek gittiler. Ayrıca, deneme amaçlı gibi pek çok konuda değişiklikler yapıldı. Temeli ve ruhu olmadığı için denemeler tutmadı. Eğitimde güven vermek ve inandırıcı olmak önemlidir.

Söylenecek daha çok şey var.
Bilmem, bu kadarıyla anlatabildim mi?..

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.