Ankara'da cemevlerine yönelik saldırıların yapıldığı Tuzluçayır Mahallesi, toplumsal duyarlılığın da yüksek olduğu yerlerden. Bu mahallede doğup büyüyen Türkyılmaz, CHP Milletvekili Hakverdi ve Yıldırım, Tuzluçayır'ı anlattı.
Ankara'da 30 Temmuz'da Aleviler için önemli olan Muharrem orucunun ilk gününde bazı cemevi ve dernek binalarına eş zamanlı saldırılar düzenlendi.
Saldırıların hedefinde Mamak'a bağlı Tuzluçayır Mahallesi'ndeki Fatma Ana Cemevi, Divriği Gökçebel Derneği binası ile yine Mamak'ta Tuzluçayır'ın bitişiğindeki mahalle Şirintepe'de Şah-ı Merdan Cemevi ile Kızılay'daki Türkmen Alevi Bektaşi Derneği vardı.
Can kaybı olmayan saldırılarda Şah-ı Merdan Cemevi'nde bir kişi ile Türkmen Alevi Bektaşi Vakfı'nda bir kişi hafif yaralandı.
"Saldırganlarda örgüt bağlantısı bulundu" iddiası
Saldırıyı gerçekleştirdiği iddia edilen 24 yaşındaki Ahmet Ozan K., Eskişehir yolunda yakalandı.
Soruşturma kapsamında gözaltına alınanların sayısının 3'e ulaşırken, şüphelilerin sorgusu ve bağlantılarının araştırılması sürüyor.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, soruşturmaya dair yaptığı açıklamada saldırıda örgütsel bağlantının bulunduğunu ve bunu açıklayacaklarını duyurdu.
Saldırılar ise bir gün sonra Tuzluçayır'da toplanan Alevi kurumlarınca protesto edildi.
Cemevine saldırılar Tuzluçayır'da protesto edildi
Tuzluçayır neden önemli?
Konuya yapılan genel değerlendirmeler yaşanan olayın planlı bir provokasyon olduğu noktasında birleşiyor.
Olayda dikkat çeken noktalardan biri de saldırıların yapıldığı kurumların biri hariç ikisinin Tuzluçayır'da diğerinin de Tuzluçayır'a çok yakın bir noktada olması.
Peki amaç provokasyon ise neden Tuzluçayır seçildi? Aleviler açısından önemi ne?
Fadime Türkyılmaz / Fotoğraf: Pirha
Bir zamanlar "Küçük Moskova" olarak anılıyordu
Tuzluçayır, Ankara'daki 1425 mahalleden biri olsa bile geçmişten beri en bilinenleri arasında.
2021 verilerine göre mahallenin nüfusu 12 bin 460.
Bir zamanların gecekondu mahallesi olan Tuzluçayır'ın bu kadar bilinmesinin nedeni ise sosyal ve siyasal yapısı.
Önemli ölçüde Alevi nüfus barındıran mahalle bir zamanlar sosyalist yapıların da kalesi olarak biliniyordu.
Pir Sultan Alevi Kültür Derneği Mamak Şube Başkanı Fadime Türkyılmaz, bu mahallede büyüyüp yetişmiş ve halen burada yaşayan biri.
Tuzluçayır Mahallesi'ne 1950'lerden itibaren Sivas, Kayseri'nin Sarız, Yozgat, Çorum ve Ankara Beypazarılı Alevilerin yoğun olarak yerleşerek buralarda gecekondularda yaşamaya başladığını kaydeden Türkyılmaz, gençlerin sol hareketlerle tanışmaya başlamasıyla birlikte 1970'lerden itibaren mahalle halkının da sosyalist düşünceleri sahiplendiğini kaydetti.
Türkyılmaz, bunun da etkisiyle Ankara'da sağcılar arasında Tuzluçayır'ın 1970'lerde "Küçük Moskova" olarak anıldığını hatırlattı.
Mahalle, 12 Eylül 1980'de ağır bedel ödedi. Birçok ev basıldı, çok sayıda kişi gözaltına alınarak tutuklandı.
Tuzluçayır'da sol halen güçlü
Göçlerle yeni binalarla çehresi değişse de halen sol güçlü
Türkyılmaz'a göre sonraki yıllarda Tuzluçayır'ın çehresi de değişti. Gecekonduların yerini binalar almaya başladı. Mahalle de bölünerek bir kısmı Şirintepe ve Çağlayan mahalleleri içinde kaldı. Mahallede doğan yeni nesillerin zaman içerisinde Batıkent, Dikmen, Çayyolu gibi semtlere kaymaya başladı. Buna karşın farklı kesimlerden de insanların mahalleye yerleşti.
Türkyılmaz, yaşanan karşılıklı göçlere rağmen eskisi kadar olmasa bile Tuzluçayır'da Alevi ve sol kesimlerin yoğun olarak yaşamlarını sürdürdüğünü sözlerine ekledi.
Ali Haydar Hakverdi / Fotoğraf: Independent Türkçe
"Aleviler açısından sembolik önemi var"
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Ali Haydar Hakverdi de Tuzluçayır'da yetişip büyümüş, burada siyasetle tanışmış isimlerden.
Çorumlu bir ailenin çocuğu olan Hakverdi, Tuzluçayır'ın Ankara'da Alevilerin en yoğun olduğu mahalle olduğunu belirterek, "Sembolik bir önemi var. Bunun da etkisiyle Alevilere yönelik birçok girişim ve projeye burada start verildi" dedi.
Cami-cemevi projesi de Tuzluçayır'da hayata geçirilmek istenmişti
"Cami-cemevi projesi de ilk Tuzluçayır'da hayata geçirilmeye çalışıldı"
Şirintepe ile Tuzluçayır'ın aynı sosyal yapıya sahip olmalarından dolayı bir arada değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Hakverdi, FETÖ projesi olduğunu öne sürdüğü ve Alevi kamuoyunda tepkilere neden olan "cami-cemevi" projesinin de ilk olarak Tuzluçayır'da hayata geçirilmeye çalışıldığını hatırlattı.
Hakverdi, bu projeye tepki olarak bir hafta süreyle mahallede direndiklerini ve o süreçte çok gaz yediklerini söyledi.
"Kimsenin ekmeğine yağ sürmeyeceğiz"
Tuzluçayır'ın Aleviler açısından simgeleşmiş, bayraklaşmış mahallelerden biri olduğunu savunan Hakverdi, "Geçmişte Maraş'ta Çorum'da yapıldığı gibi bir karmaşa yaratılıp, karşılığında bir tepkinin oluşması isteniyorsa Tuzluçayır, provokatörlerin bunu yapabilecekleri bir yer. Ancak bizler suyun bulandırılıp, bulanık suda balık avlanmaya çalışıldığının farkındayız. Tepkimizi gösteriyoruz ama kimsenin de ekmeğine yağ sürmeyeceğiz" diye konuştu.
Ali Yıldırım / Fotoğraf: Pirha
"Alevilere yönelik girişimlerde Tuzluçayır hassas bir yer"
Araştırmacı Ali Yıldırım da uzun yıllardır Ankara'da yaşayan Alevilik ve sol hareketler üzerine araştırmaları ve kitapları bulunan bir isim.
Sivaslı Alevi bir ailenin çocuğu olan Yıldırım, Tuzluçayır ile kuvvetli bağları bulunduğunu ifade etti.
Yıldırım da Türkyılmaz ve Hakverdi gibi mahallenin sosyal ve siyasi yapısına dikkat çekti.
Hakverdi gibi cami-cemevi projesine dikkati çeken Yıldırım, "O süreçte Tuzluçayır'da böyle bir proje denenerek bir nevi Alevi kamuoyunun nabzı ölçüldü. Alevilere yönelik girişimlerde Tuzluçayır hassas bir yer olduğundan bir nevi buradan gelecek tepkiler ölçülmeye çalışılıyor" ifadelerini kullandı.
Tuzluçayır'da toplumsal hareketler hızlı örgütlenebiliyor / Fotoğraf: AA
"Çabuk organize olmasından dolayı da tepki oluşmasını isteyenlerce hedef seçilmiş olabilir"
Tuzluçayır'ın bir önemli özelliğinin de toplumsal olaylarda çok çabuk örgütlenebilen ve sokağa inebilen bir mahalle olması olduğunu kaydeden Ali Yıldırım, bunun da etkisiyle Gezi olaylarında Ankara'da en ciddi protestoların bu mahallede yapıldığını vurgulayarak sözlerini "Kısa zamanda organize olabilmesinden dolayı da bir tepki oluşmasını isteyenlerce hedef seçilmiş olabilir" diyerek tamamladı.
A.K.E. © The Independentturkish