Akademisyen, sanatçı, siyasetçi ve STK temsilcileri, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımını andı

BURSA ARENA / Haber Merkezi

Akademisyenler, siyasiler, STK temsilcileri ve sanatçılar, 78’inci yıldönümü münasebetiyle 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımını QHA’ya özel yayımladıkları video mesaj ile andı.

Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdürreşit Celil Karluk, Dünya Uygur Kongresi Başkanı Dolkun İsa, Çerkes Dernekler Federasyonu Genel Sekreteri Yılmaz Dönmez, Şair, Yazar, Genç Yürekler dergisinin sahibi Muhterem Şahin gibi birçok akademisyen, sivil toplum kuruluş temsilcileri, sanatçılar ve siyasiler; 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımının 78’inci yıl dönümünde QHA’ya özel yayımladıkları video mesaj ile soykırım kurbanlarını andı.

Dünya Uygur Kongresi Başkanı Dolkun İsa, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatarları Sürgünü ve Soykırımının 78. yıl dönümü münasebetiyle sürgün yolculuğunda hayatını kaybedenleri rahmetle andı ve Kırım Tatarlarının acılarını yürekten hissettiğini dile getirdi. Benzeri olayların bir daha yaşanmaması yönünde uluslararası bir uzlaşmaya varılmış olmasına rağmen Doğu Türkistan’da da soykırımın devam etmekte olduğuna vurgu yapan Dolkun İsa, “Soykırım konusunda birbirini en iyi anlayabilen iki topluluk Kırım Tatarları ve Uygur Türkleridir” ifadesine dikkat çekti.

Müzisyen Hasan Sağındık, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı ile ilgili, Abdürrahim Karakoç’un yurdundan zorla uzaklaştırılanlar için yazdığı “Cevapsız Kalan Sualler” adlı şiiri okudu.

Çerkes Dernekleri Federasyonu Genel Sekreteri Yılmaz Dönmez, “Aynı emperyal güç tarafından soykırıma ve sürgüne tabi tutulan bir halkın bireyi olarak Kırım Tatarlarının acılarını yürekten paylaşıyoruz” diyerek Kırım Tatar halkının her zaman yanında olduklarını belirtti.

Türk halk müziği sanatçısı Elif Avcı, tarihe leke olarak kazınan soykırımı kınadı ve hayatını kaybedenleri rahmetle andı. Avcı, “Tüm asimilasyonlara rağmen kültürlerimizin ve folklorlerimizin devamlılığını sağlamak ve gelecek nesillere aktarmak noktasında yine türkülerimizle tüm Tatar soydaşlarımızın yanında olacağıma söz veriyorum” ifadelerini kullandı.

Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdürreşit Celil Karluk, 18 Mayıs 1944 tarihinde gerçekleşen sürgün ve soykırım olaylarına ilişkin “Acı, çile ve zulüm dolu bir yaşamda hayatını kaybeden Kırımlı soydaşlarımızı saygı ve rahmetle anıyorum” dedi. 18 Mayıs 1944, tarihe kara bir gün olarak geçtiğine vurgu yapan Karluk, “Tarihi ve kültürel bağlarla sıkı sıkı bağlı olduğumuz Kırımlı kardeşlerimizin yaşamış oldukları acıları hiçbir zaman unutmayacağız, unutturmayacağız” dedi.

Türk halk müziği sanatçısı, öğretmen Kırgız Aksungur, Kırım Tatarlarının vatanlarına hasret kalmamaları dileklerinde bulundu ve “Ey Güzel Kırım” türküsünü seslendirdi.

Ajans Kafkas Editörü Yusuf Tunçbilek, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımının unutulmadığını, bir benzerinin bugün de yaşanmaya devam ettiğini belirterek “Dün Stalin’di bugün ise Putin, hiçbir şey değişmedi” diye konuştu.

Şair, Yazar, Genç Yürekler Dergisinin sahibi Muhterem Şahin, 18 Mayıs 1944 tarihinin bir milletin yok edilmesi planı olduğuna vurgu yaparak “Aslında bu bir sürgün değil Kırım Tatarlarının kırımıdır, yok edilmesidir. Yaşasın Kırım Tatarlarının hürriyet mücadelesi, vatan mücadelesi” ifadelerini kullandı.

Uluslararası Yaşam ve Barış Derneği Başkanı Özkan Özkan, “Kırım Tatarı kardeşlerimizin acılarını paylaşıyoruz, her daim onların yanlarında olduğumuzu ifade etmek istiyoruz. Acınız acımızdır” dedi.

Gökay Dayanışma ve Yardım Derneğinden Ejder Orkun Kılıç, 18 Mayıs 1944 tarihinin Stalin tarafından sürgün kararının verildiği kara gün olduğunu söyleyerek “Bizler uluslararası kamuoyu nezdinde bu katliamı sürekli gündemde tutmak için elimizden geleni yapmalıyız” çağrısında bulundu.

QHA

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.