Güvenmek ve teslim olmak bütün canlıların doğasında var olan bir özelliktir. Örneğin ağaç dalına yuva yapan kuş o dalın kırılmayacağına güvenir ve yavrularını o yuvaya bırakarak yiyecek aramaya gider, ağaca teslim olur. O kuş ağaca güvenmezse teslim olamaz, yuva yapmaz ve yavrularını bırakamaz. Teslimiyet hayati bir olgudur. Yavrular da annelerine teslimiyet içinde olmazsa hayatta kalamaz.

Kuş aslında nasıl yuva yapacağını ve yavrularına nasıl bakacağını bilmez ama içgüdülerine güvenir ve teslim olur. Bütün bilgiler kuş varlığının özünden gelir.

İşte bu örnekte olduğu gibi bütün canlılar içsel teslimiyet sayesinde hayatta kalır ve nesillerini devam ettirir.

Bunun gibi insanlar da varlığının derinliğinde bu dünyaya ait olmadığını bilir ve ait olduğu ebedi yuvayı arar. Bilinemeyen bir şekilde birey bu dünyaya yabancı olduğunu ve yaşadığı hayatın yüzeysel olduğunu hisseder ve doyuma ulaşmak için arayış hayat boyu devam eder…

Sadece varoluşsal teslimiyet bulununca gerçek doyuma ulaşabilir bu da mutlak teslimiyet ile mümkündür. Mutlak teslimiyet sayesinde birey bu dünyanın ebedi yuvası olmadığını ve ölümün ötesinde de yaşam olduğunu idrak edebilir. Bu anlayış sayesinde birey teslimiyet yolunda ilerler.

Eğer kişi yaşadığı sorunun derinlerine inerse çözümü de bulacaktır. Çünkü çözüm sorunun, derman derdin içindedir. Ama bunun için ön yargılar olmadan sorunun içine dalmak gerekir, o zaman çözümün ne olduğu açığa çıkacaktır.

O çözüm teslimiyettir. Soruna veya engele düşmanca davranılmazsa, sorun dost olarak çözümün ne olduğunu gösterecektir: derdin dermanı teslimiyettir.

Örneğin birey nefret hissettiğinde onu dinlerse sevgiye açılan kapının anahtarını bulur. Kıskançlık dinlenirse içinde takdirin saklı olduğu görülebilir. Aynı şekilde öfkenin içine dalınca merhamete giden yol görünecektir.

Bu teslimiyetin farkında olmaktır. İnsan bir sorunla karşılaşınca soruna derinlemesine dalarsa çözüm anahtarını bulur. Ama klişe çözümler bir kenara bırakılmalı ve önyargısız olunmalıdır.

Geçmiş birikimlere göre verilen tepkiler kriz durumlarında işe yaramaz. Fakat insan zeki davranıp teslimiyet fırsatını kullanırsa olgunluk ile bütünlüğe ulaşır. Tepkilerin kaynağı olan paslı geçmiş teslimiyet için bir engele dönüşür.

Teslimiyet içinde olmayan insan nasıl teslim olabileceğini merak ederse değişim tekniği uygulaması gerekir.

Dünya Değişim Akademisi “Teslimiyet Sanatı” Değişim programı bir ayda 8 seanstan oluşan çalışma ile teslimiyetle ilgili farkındalık kazanılıyor.

Hayatın akışında daha farkındalıklı adımlar atarak teslimiyete doğru yelken açıyoruz.

Kendimiz olabilmek için değişim programları sayesinde varoluşsal teslimiyet içinde olmaya her an biraz daha yaklaşarak hayatımızı daha doyumlu, huzurlu ve mutlu yaşayabiliriz.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.