"Yol Ayrımı" filminde Şener Şen'leyiz


…::: anlatıYORUM :::… “yol ayırımı” filmindeyiz..

Tuğçe YILDIRIM
BURSA ARENA / Sanat Eleştirmeni


10 Kasım 2017 tarihinde vizyona giren “Yol Ayrımı”  filmi   ile karşınızdayım. Bu vesile ile de olsa filme gitmelisiniz..bu muazzam filmi sizler beyazperde de izleme imkanını kendinize yaratmalısınız.

“Yol Ayrımı” : başrolünde Şener Şen’in olduğu, Rutkay Aziz, Tilbe Saran, Mert Fırat, Nihal Yalçın gibi başarılı oyuncuların yer aldığı  ve  bu oyuncuları bir araya getiren yönetmen  koltuğunda Yavuz Turgul’un oturduğu, her anne babanın aynı zamanda patronun / iş adamı & iş kadını,  dahası kamuda ya da özel sektördeki üst düzey yetkililerin  izlemesi gereken çok özel bir film…

Şener Şen’e yıllarca komedi filmeleri dışında rollerde oynamayacak mısınız? diye sordular. “Eşkıya”, “Gönül Yarası”,  “Kabadayı”  ve “Av Mevsimi”  ile komedi dışındaki filmlerde kendi adınının altına birkaç kez kalın çizgi çekilmesini sağlayacak performanslar sergiledi.
“Av Mevsimi”nden tam yedi yıl sonra çektiği “Yol Ayrımı”  filmi  kariyerinde Şener Şen’in unutulmazları arasına girecektir diye düşünüyorum. Sinema tarihimizde Şener Şen filmleri içerisinde başyapıtı olabilecek bir film. Günümüzde ve yıllar sonra da ders ya da seminer niteliğinde işlenebilecek bir yapıt çıkmış ortaya. Nedir bu kadar övdüğünüz diye düşünebilirsiniz. Övgü değil aslında var olan gerçek. Filmin övgüye ihtiyacı yok, yapılan iş var ortada söze ne hacet. Yol Ayrımı neresinden tutacağınız neresinden yakalamak isteyeceğinize göre değişebilecek konusu var.

Temelinden konusuna başlayayım bir baba hiç hayallerinin peşinden gidememiş bisiklete dahi binememiş.. babası izin vermemiş. Çünkü tek amacı çalışmak ve kazanmak olmuş anne ve babası öyle yetiştirmiş.O da kendi çocuklarını aynı hırs ve sevgisizlikle yetiştirmiş. Hayattaki tek gerçeğin para ve güç olduğuna inanan tekstil imparatorluğu sahibi bir aile ortaya çıkmış.
Hangi okulu okuyacağı, nereden mezun olacağı ve hangi işi yapacağına karar veren aileler çocuklarının hayallerini, yaşama sevinçlerini, içlerindeki vicdanı ve sevgiyi  de çalıyor fakında olmadan.

Şener Şen’in oynadığı “Mazhar”  karakteri her şeyi görmeye bir kaza sonrası başlıyor. Hayatı, hayalleri ve kendi çocukları için yapmadıkları, işçileri için yapmadıkları üzerine düşünüp  iyi bir insan yani “vicdanlı bir insan” olmaya karar veriyor.
Bir anda gelen değişim ve bu değişim ile gelen zorlu mücadele.. O kadarını anlatmayayım. Rutkay Aziz en yakın arkadaşı rolünde Mazhar’a fikir vermek adına kullandığı cümle çok güzeldi. Bir ormana girdim iki yol çıktı karşıma daha az gidileni tercih ettim. İşte bütün farkımı o zaman ortaya koydum…
Büyük şirket sahibi olabilmen için ruhsuz, duygusuz, soğuk olman gerekir insanların canını yakman gerekir diye yetişmiş bir patron çalışanlarının halini hatırını sormaya başlıyor, onlar için onların iyiliği için çeşitli girişimlerde bulunuyor. Yine Rutkay Aziz’in söylediği bir söz Tolstoy oldun galiba bunun nedenini de filmde öğrenin bilmeyenler…

Şirketlerde patronların ve yöneticilerin izlemesi hatta belli başlıkların konuşulması gereken bir film. Çocuk yetiştirmekteki bu tarz yanlışlardan uzak durması için ebeveynlerin ve öğretmenlerin izlemesi izleyip feyz almasını temenni ettiğim film.

İyilik hepimizin içinde..
Vicdanımızı ne kadar dinlediğimiz veyahut onu ne kadar susturduğumuzla ilgili iyi olmamız.
Tüm “Bursa Arena”  okurlarına iyi seyirler dilerim, bol gişesi olsun “Yol Ayrımı”nın…

Hoşçakalın…
  
  
  
 
 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.