“Evlilikte Boğulma Teorisi”, çiftler arasında duygusal bir boşluk veya beklentilerin karşılanmaması sonucu ortaya çıkabiliyor.
Evlilik; yuva kurmak, çocuk sahibi olmak, güvenebileceğin bir hayat arkadaşına sahip olmak, daha iyi ekonomik şartlarda yaşamak gibi birçok farklı motivasyonun etkisiyle gerçekleşen karmaşık bir sosyal ve duygusal süreç olarak tanımlanıyor.
Ancak, zaman içinde birçok çiftin evliliklerinde çeşitli zorluklar ve tatminsizlik durumu ortaya çıkabiliyor. Bu noktada, "Evlilikte Boğulma Teorisi" devreye giriyor.
LifeClub Uzm. Klinik Psikoloğu Cansu Karaman, Evlilikte Boğulma Teorisi ile ilgili şunları söyledi: “Evlilikte boğulma teorisi ifadesi, bir kişinin evlilikle ilişkilendirilen sorumluluklar, beklentiler ve baskılar altında kendini sıkışmış ya da boğulmuş hissetmesini ifade eder. Bu terim, bir bireyin evlilikle ilişkili zorluklar karşısında yaşadığı stresi ve baskıyı tanımlamak amacıyla kullanılmaktadır. Günümüzde ilişkilerin sürdürülebilirliği, çiftlerin birbirlerine ve ilişkilerine nasıl yatırım yaptıklarına, nasıl iletişim kurduklarına ve sorunları nasıl çözdüklerine bağlıdır.”
Hangi Durumlarda Ortaya Çıkıyor?
Cansu Karaman, Evlilikte Boğulma Teorisi’nin ortaya çıktığı durumları 4 maddede sıraladı:
- Bireysel Bağımsızlık Kaybı: Evlilik, bireyler arasında birbirine bağlanmayı gerektirir. Bu bağlanma, bazı insanlar için bireysel özgürlüğün azalması veya kısıtlanması olarak algılanabilir. Birey, önceki özgür yaşam tarzını kaybetmiş gibi hissedebilir.
- Baskı ve Beklentiler: Toplum, aile ve kültürel normlar, evlilikle ilgili belirli beklentilere yol açabilir. Bu beklentilere uymak, bireyin üzerinde bir baskı oluşturabilir. Bu durumda, birey, kendi gerçek istekleri ve ihtiyaçları yerine toplumsal normlara uymak zorunda hissedebilir.
- Roller ve Sorumluluklar: Evlilikle birlikte, çiftler arasında belirli roller ve sorumluluklar paylaşılır. Bu, bazı insanlar için ağır bir yük olabilir. Bireyler, evlilik içindeki belirli rolleri ve sorumlulukları yerine getirmekte zorlanabilir ve bu durum da boğulma hissine neden olabilir.
- İletişim Zorlukları: İletişim eksikliği veya anlayışsızlık, evlilik içinde stres ve boğulma hissine yol açabilir. Eşler arasında duygusal bağın zayıflaması veya çözümsüz çatışmalar, bireyin bu durumunu daha zorlu hale getirebilir.
Her Çiftin Deneyimi Farklıdır
Bu teorinin, evliliği genel anlamda olumsuz bir şey olarak görmediğine de dikkat çeken Karaman, “Evlilikte Boğulma Teorisi, bireyin evlilik içinde hissettiği baskı ve stresin altını çizmektedir. İnsanlar, bu tür duyguları aşmak için çeşitli tekniklere başvurabilirler, bunlar arasında açık iletişim, çift terapisi ve destek grupları bulunabilir.
Her bireyin deneyimi farklıdır, bu nedenle evlilikle ilgili zorluklarla başa çıkma süreci de kişisel bir yolculuktur. Evlenen çiftler arasındaki tatmin seviyesi birçok faktöre bağlıdır ve her çiftin deneyimi farklıdır. Bu faktörlerin her biri, evliliklerde tatminin düşük olmasına neden olabilir. Ancak, bu sorunların üzerine açık bir iletişimle gidilmesi, çift terapisi gibi yöntemlerle destek alınması, evliliğin sağlıklı bir şekilde devam etmesine yardımcı olabilir. Unutulmaması gereken önemli bir nokta ise, her çiftin deneyiminin farklı olduğu ve bu nedenle evliliklerin genel bir kalıba sığdırılamayacağıdır” dedi.