2016 Senesinde “Dünyanın Gizli Silahları” adlı kitabımı yazarak, dünyayı ve insanlığı yok edecek silahlardan bahsettim. 2024 senesinde gelinen nokta beni haklı çıkarttı. 1970 senesinde soğuk savaş dünyada sürüyordu. Nükleer Füzelerden Atom ve Hidrojen Bombalarına kadar ülkelerin ellerinde 16.000 nükleer bomba vardı. Bu rakam insanlığın büyük bölümünü yok edebilirdi. 

1989 Yılında Gorbaçov’un “Açıklık Politikası” ile dünyada soğuk savaş bitti. 2002’de de Nükleer Füzelerin azaltılma anlaşması yapıldı. Ne kadar azaltılsa bile Nükleer Füzeler ülkelerin ellerinde halen duruyor. Bu noktada iklim silahı “HAARP”ı geliştiren ABD ve Rusya oldu. Zaman zaman birbirlerine bunula saldırıyorlar.

Günümüze gelince 17 Eylül tarihinde İsrail Hizbullah’ın elinde bulunan telsiz ve çağrı cihazlarını uzaktan sinyallerle patlattı. 17 ve 18 Eylül tarihlerindeki patlamalar sonucunda Hizbullah Militanı olduğu söylenen 32 kişi öldü, 3500 civarında da yaralı oldu ki, bunların 300’den fazlası ağır yaralıdır. 

Bu patlamaları duyunca ilk analizim: Bu telsizlerin ve çağrı cihazlarının içlerine patlayıcının yerleştirilmesi şeklindeydi.   

Peki, Bu iş nasıl oldu?
İran, Taywan’daki bir şirkete telsiz ve çağrı cihazı siparişi veriyor. Şirket nerede? Çin’in yanında ve ABD’nin kontrol ettiği ülkede faaliyet gösteriyor. Bu bilgiyi Mossad ele geçirip bu cihazlar için operasyona başlar. Cihazlar daha sonra Macaristan’a yollanır. Bunlara ya Taywan’da ya da Macaristan’da 20-30 gram patlayıcılar konuldu. Bomba yüklü cihazlar İran’a gönderildi. Onlar da bir kısmını Lübnan’a yolladı. Zamanı gelince yollanan sinyaller ile patlamalar başladı. İnsanlar öldü veya yaralandı.

Patlamaların şiddetine bakınca 3500 kişinin yaralanması bize bu işin ne kadar tehlikeli olduğunu gösteriyor. Bu işin sadece sinyaller yoluyla olduğunu iddia edenler konuyu biraz araştırsınlar.  

Nikola Tesla’nın projelerini ABD hükümeti 1958 senesinden beri devam ettiriyor. Çünkü teknoloji gelişti mi? Evet gelişti.

Bu olay, siber silahların artık sadece dijital dünyada değil, fiziksel dünyada da ciddi tehditler oluşturabileceğini gösteriyor. 

Çağrı cihazlarının ana kartındaki BIOS programları, cihazın güç yönetiminden sorumludur. Eğer telefon imalatı esnasında veya sonrasında yapılacak bir güncelleme BIOS’a bir “komut” gömülü ise, bunu uzaktan o komutta gömülü olan yazılıma mesaj gönderme aracılığıyla aktive edebilirler. 

Hizbullah’ın satın aldığı o cihazlar üretildiği vakit, bu olaylar için tasarlanma fırsatı verdi. Bugün o cihazın lityum pilini patlatma komutunu gönderdiler. Bunu uzaktan iletişim kurabildikleri her cihaza yapabilirler. Elinizdeki cep telefonlarına, hatta yeni satın aldığınız elektrikli arabalara da yapabilirsiniz.

Bu patlama için patlayıcıya ihtiyaç var. Siz sadece sinyal yollayarak telsiz ve çağrı cihazlarını patlatamazsınız. İlk gün bunu söyledim. Sonuçta gelen bilgiler. Taywan ve Macaristan hattında üretilen bu cihazlara 20-30 gram patlayıcının konulduğu belirlendi. Cihazlar İsrail’e sinyaller yollayınca, bunların nerede olduğunu görüyorlar. Lübnan’da yoğun bir şekilde olduğu fark edilince patlatma zamanı geldi diyerek operasyon yapılıyor.

Benzer olay Rusya-Ukrayna Savaşı başladığında yapıldı. Elon Musk’ın Star Link Uyduları Ukrayna üzerinde Rus Ordusunun subaylarının kullandığı Android Telefonları izledi. Bir binada bu telefonların fazlalığı fark edilince, Ukrayna Ordusuna haber veriliyordu. Onlar da o binayı vuruyorlardı. Yani Rus Subaylarını vuruyorlardı.

Rus Genel Kurmay’ı savaş alanlarındaki askerlerin Android Telefon kullanımını yasaklamak zorunda kaldı. Çünkü kolay hedef olunuyordu.

Bugün bir ülke diğerine saldırınca ilk önce o ülkenin alt yapılarını vurarak, elektrik ve internet erişimini yok ediyor. Rusya Ukrayna’ya bunu yaptı ve yapıyor da.

Bu arada ülkelerin telekomünikasyon alt yapıları ilk hücum hedeflerinden biri olduğuna göre bizim de bu konuda tedbirler almamız gerekiyor. 

Siber Savaşlar konusunda ilk öncelik bilgisayar yazılım programlarınızı kendiniz yapacaksınız. Bunu Askeri Alanda kullanmak içinde uydularınızı uzaya yollayacaksınız. O zaman sistemi kontrol edersiniz. 

Geçen yaz Microsoft’ta bir yazılım hatası nedeniyle ABD ve Avrupa’da dijital bir kriz oldu. Hastanelerden, havalimanlarına kadar birçok kurum ve şirket zora girdi. İşlemler yapılmadı. Rusya ise etkilenmedi. Onlar kendi sistemlerini kurmuşlardı ve Microsoft ile bağlantısı yoktu.

Bence Türk Silahlı Kuvvetleri Siber Savaşlar için bünyede bir grup kurmalı ve burada bilgisyar mühendilerini görevlendirip projeler başlatmalıdır. 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.