Ormanın eteğinde ahşap bir kulübede
Bir oduncu, birde eşi, iki çocuk, sevgiyle;
Yaşarlardı tasasız bir dere güzeliyle…
Şırıl, şırıl pınarlar ağaçlar, oksijen bol
Boş durma derdi ona ormana uzanan yol!
Kuru dallar çok idi, keser toplar getirir
Her hafta kasabaya satmak için götürür.
Kazancı da yerindedir şükür eder ALLAH'INA
Cebinde ki para ile erzak alır mutfağına.
Bir gün yine balta ile orman yoluna düşer,
Odunları parçalarken gördüğüne oda şaşar,
Bir yılandır düşen daldan; basar üstüne, hemen,
Kıyamaz, baltasını vazgeçer öldürmekten!
Yılan dile gelir söyler, azat ettin sen beni;
Benden sana bir ödül var, gitme sakın bekle emi!
Dalar durmaz kuyuya, susuz bir kör kuyudur
Ağzında bir tek altın, artık oduncunun dur…
Her gün gel sen buraya bir tek altın vereyim,
Sende, bende ALLAH'A şükür niyaz edelim.
Oduncu sevinir gider, kimseye söylemez bunu
Her gün gelir kuyuya alır armağanını…
Bol bulup bol harcıyor, alışmış hane halkı
Konu komşu zannediyor;
Çalışkandır oduncu, elbet bu onun hakkı!
Geçer aradan zaman,
Oduncu hastalanır, kalkamaz yatağından.
Evde darlık başlamıştır, nerde haber altınından ?!..
Çağırır oğlunu anlatır durumu ona,
Git der kör kuyuya, selam söyle yılanıma.
Oğlu gider seslenir, yılan kardeş çık ben geldim,
Oduncu babamdır benim, seni çok merak ettim.
Yılan tereddüt eder bakar ki doğru bunlar,
Geçmiş olsun babana işte senin altınlar!..
Ağzında ki altını görür oğul bir hoş olur,
Şeytana uyar nefsi, herhalde der altın çoktur.
Yılanı öldürürüm, altınlara konarım,
Zengin olurum birden, benim budur kararım!..
Tam baltayı indirirken yılan sokar Oğul’u,
Balta kesmiştir gerçi yılanın kuyruğunu
Zehriyle hemen ölür, baba bekler evinde;
Merak eder gider bakar, oğlan cansız,
Yılan durur geride!..
Oduncu anlamıştır olayın durumunu,
Söyler, sen haklısın yılan, ben bilirim oğlumu.
Tekrar dost olalım senle, özür dilerim senden,
Yılan cevap verir ona, hayır gelmez sana benden;
Benim kesilen kuyruk yerine gelir elbet,
Senin giden oğulun dönmeyecek ilelebet.
Bende bu kuyruk, sende evlât acısı;
Varken olmaz bu dostluk, kalpte onun sancısı.
Sen git kendi yoluna bende şu kör kuyuma,
Çalış, kazan helal kazanç yedir çocuklarına!..
21.3.2013 “Şiirli öykü-masal ve fıkralar”