BURSA ARENA / Haber Merkezi
Para Politikası Kurulu tarafından yapılan açıklamada Nisan ayına göre üç temel değişiklik görülüyor.
Merkez Bankası politika faizini %8,75’ten %8,25’e çekerek faiz indirimi geleneğini sürdürdü. 2018 Temmuzundan bugüne kadar yapılan toplam 1.575bp faiz indirimi ile 2016 yılı sonundaki %8.0 seviyesine yakınsandı. Piyasanın beklentisine paralel indirim sonrası Türk lirası %-1,0 ile en düşük reel faiz veren gelişmekte olan ülke para birimi olmayı sürdürüyor. Bize en yakın ülke olan Hindistan 2 puan daha fazla reel faiz veriyor ve kredi notu kullandığınız derecelendirme şirketine bağlı olarak bizden 3-5 kademe daha fazla.
Para Politikası Kurulu tarafından yapılan açıklamada Nisan ayına göre üç temel değişiklik görülüyor.
1. “Yıl sonu enflasyon tahmini üzerinde risklerin aşağı yönde” olduğu ibaresi kaldırılıyor. İki toplantı arasında yayınlanan enflasyon raporunda sene sonu tahmini düşürüldüğü için bu değişiklik ilave bilgi içermiyor.
2. “Gıda fiyatlarındaki dönemsel ve salgına bağlı etkiler nedeniyle tüketici enflasyonunun kısa vadede bir miktar yüksek seyredebileceği, ancak yılın ikinci yarısında talep yönlü dezenflasyonist etkilerin daha belirgin hale geleceği değerlendirilmektedir” cümlesi ekleniyor
Merkez Bankası’nın arz yönlü nedenleri gerekçe göstererek kısa vadede enflasyonun açıklanan patikadan daha yüksek seyredebileceğini kabul etmesi önemli bir gelişme. Merkez Bankası talep yönlü baskı nedeniyle enflasyonun ikinci yarıda tahmine yakınsayacağı inancını koruyor.Biz
Merkez Bankası kadar iyimser değiliz. Kısa vadede manşet enflasyonun yüksek kalmasının, Türk lirasındaki değer kaybıyla da birleşerek enflasyon beklentilerindeki gerileme eğilimine zarar vereceğinden endişe ediyoruz.
3 .“Mevcut para politikası duruşu altında enflasyon görünümünün yıl sonu tahminiyle uyumlu olduğu değerlendirilmektedir” cümlesi eklenmiş.
Normal şartlar altında Merkez Bankası’nın bu cümleyi eklemesi faiz indiriminde sonuna gelindiği şeklinde okunmalı. Ancak daha önceki açıklamalarda “dezenflasyon patikasıyla” uyumlu ifadesi kullanmış ve faiz indirimine devam edilmişti.
Bizim görüşümüzde önemli bir farklılık yok. Piyasa beklentilerine göre %-1,0 reel faiz seviyesinde olan mevcut faiz oranları ekonominin toparlanmasına destek vermek için yeterince düşük. Finansal koşullar ekonominin çarklarının dönmesi ve Korona salgınının açtığı yaraları sarmak için yeterince gevşek.
Türk lirasındaki değer kaybı, gıda fiyatlarında devam eden yükseliş, manşet enflasyonun öngörülen patikanın üzerinde seyretmesi, Merkez Bankası’nın ve piyasanın enflasyon tahmini arasındaki farkın açılması nedeniyle faiz indirim döngüsünün sonuna gelindiğine inanıyoruz. (Hibya)