Suriye'de Alevilerin yoğun yaşadığı kıyı bölgesinde son durum ne?

Suriye'nin geçici yönetimin, Alevi nüfusunun yoğun yaşadığı Lazkiye ve Tartus bölgelerindeki çatışmaların sonlandığını duyurmasına karşın bölgeden kaçış sürüyor.

Binlerce sivilin Lübnan'a geçtiği, çok sayıda sivilin de başka bölgelere sığındığı aktarılıyor.

Birleşmiş Milletler görevlileri şu ana dek 111 sivilin öldürüldüğünü doğruladı.

BM İnsan Hakları Ofisi Sözcüsü Thameen Al-Kheetan Salı günü yaptığı açıklamada, 90 erkek, 18 kadın, iki kız ve bir erkek çocuğun öldürüldüğünün belgelendiğini söyledi.

Gerçek sayının bunun çok üzerinde olduğu düşünülüyor.

BM'ye göre birçok vakada aileler, kadın ve çocuklar dahil bir bütün olarak öldürüldü. Yine BM'nin bulgularına göre söz konusu eylemlerde Aleviler özel olarak hedef alındı.

İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'ne (SOHR) göre çatışmalarda 1225 sivil öldürüldü.

SOHR bu sayıları sahadaki yerel kaynaklarına dayandırıyor.

Özellikle Cebele'de yaşayan binlerce sivilin yakınlardaki Rusya kontrolünde olan Hmeymim Hava Üssü'ne ve çevresine sığındığı bildiriliyor. Binlerce sivil de Nahr al-Kebir Nehri'ni geçerek Lübnan'a ulaştı.

Suriye geçici yönetimi Devlet Başkanı Ahmet eş-Şera, sivillerin öldürülmesinde payı olan kişilerin yargılanacağı sözünü verdi.

Bu amaçla kurulan bağımsız komite Şam'da ilk kez basın toplantısı yaptı.

Komite sözcüsü Yaser el-Farhan, "Yeni Suriye, adaleti ve hukukun üstünlüğünü güvence altına almaya, suçların cezasız kalmayacağını garanti etmeye kararlıdır" dedi.

Suriye'nin resmi haber ajansı SANA'daki habere göre en az 7 kişi sivillere yönelik şiddet nedeniyle gözaltına alındı.

Bağımsız komite 30 gün içinde ilk bulguları sunacağını ve sorumluların adalete teslim edileceğini duyurdu.

Çatışmaların yaşandığı bölgelerde kitlesel cenaze törenleri yapılıyor.

Kaynak, Reuters / Çatışmaların yaşandığı bölgelerde kitlesel cenaze törenleri yapılıyor.

'Birçok ihlal yaşandı'

10 Mart'ta konuşan ülkenin geçici lideri eş-Şera, "birçok ihlal" yaşandığını kabul etmişti.

Ahmet eş-Şera, "ezilenleri savunmak için savaştıktan sonra en yakınları olsa dahi haksız yere kan dökülmesinin hesabını soracakları" sözünü verdi.

Bölgedeki azınlık temsilcileri, Şam'a bağlı güvenlik güçlerini Alevilere ve diğer azınlıklara yönelik katliam yapmakla suçluyor.

BBC, infazların Suriye'nin yeni hükümetine bağlı güçler tarafından gerçekleştirildiğine dair iddiaları bağımsız olarak doğrulayamadı.

Suriye'nin resmi ajansı SANA'ya konuşan Savunma Bakanlığı Sözcüsü Albay Hasan Abdulgani, Beşar Esad'a bağlı "eski rejim kalıntılarının" bölgeden temizlendiğini ve güvenliğin yeniden tesis edildiğini duyurdu.

Abdulgani, kamu kurumlarının temel hizmetleri sunmaya yeniden başladığını ve "güvenlik ve istikrarı sağlamaya yönelik çalışmaların" sürdüğünü belirtti.

Sözcü Abdulgani, soruşturma komitesi ile de tam anlamıyla bir işbirliği sözü verdi.

askeri kamuflaj giyen erkekleri bir askeri araçta hareket halindeler.

Kaynak,Getty Images / Suriye'nin kıyı bölgelerinde yeni yönetim yanlıları ile Esad yanlıları arasında çatışmalar yaşandı

Nasıl başladı?

6 Mart Perşembe günü, yeni yönetime bağlı güçler, eski bir Esad rejimi yetkilisini tutuklamaya giderken Cebele kasabasında silahlı kişiler tarafından pusuya düşürüldü.

Çatışmada en az 13 yeni yönetim görevlisinin öldürüldüğü bildirildi.

Sonrasında bölgeye, aralarında Şam yönetiminin silahlı destekçilerinin de olduğu takviye güçler gönderildi. Dört gün süren çatışmalarda birçok Alevi kasabası ve köyü saldırıya uğradı. Bölge sakinleri intikam cinayetleri olduğunu ve yağmaya uğradıklarını bildiriyor.

Olaylar, Esad'ın 8 Aralık'ta devrilmesinin ardından ülkedeki en büyük çaplı çatışmalara dönüştü.

Baniyas'ta yaşayan Alevi bir kadın olan Hiba, BBC'ye yaptığı açıklamada, hükümete bağlı "Çeçen savaşçıların" mahallelerine saldırdığını savundu.

Suriye'de geçiş dönemi başkanı ilan edilen Ahmed eş-Şera, Cuma gecesi Reuters'a yaptığı açıklamada "Devrik rejimin kalıntılarının peşine düşmeye devam edeceğiz" demiş ve şöyle devam etmişti:

"Onları adil bir şekilde yargılayacağız. Silahlar yalnızca devletin elinde bulunacak."

Suriye'de kontrol haritası

İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), Lazkiye, Tartus, Hama ve Humus vilayetlerinde toplam 1540'tan fazla kişinin öldürüldüğünü bildiriyor.

SOHR'a göre 230 yeni yönetim askerinin yanı sıra 250 kadar da "savaşçı" öldürüldü.

Geçici devlet başkanı, 9 Mart Pazar günü Şam'daki bir camide yaptığı konuşmada, "Şu anda Suriye'de olanlar, beklenen zorluklar kapsamında değerlendirilmeli" dedi.

Yönetimin başkanı Ahmed eş-Şera, çatışmaların ardından barış çağrısında bulunmuştu.

Eş-Şera "Ulusal birliği ve sivil barışı mümkün olduğunca korumalıyız... Bu ülkede birlikte yaşayabileceğiz" dedi.

Suriye Savunma Bakanlığı'ndan bir sözcü, devlet ajansı SANA'ya yaptığı açıklamada, güvenlik güçlerine yönelik "hain saldırılar" sonrasında hükümetin yeniden kontrolü sağladığını söyledi.

BM: 'Yönetim Suriyelileri korumak için hızla adım atmalı'

Birleşmiş Milletler, Suriye'de artan şiddet olaylarına ilişkin ülkenin yeni liderlerini "Suriyelileri korumak için hızla adımlar atmaya" çağırdı.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, tüm cinayetler hakkında şeffaf ve tarafsız soruşturmalar yapılması çağrısında bulundu.

Şam'a bağlı güçler kamyonetler ile ilerliyor.

Kaynak, X/ @arap_ajans / Suriye'deki Şam yönetimi, çatışmaların ardından Lazkiye bölgesine destek kuvvet gönderdi.

Beyrut'ta bulunan BBC Orta Doğu Muhabiri Hugo Bachega, "Aleviler, İslamcıların liderliğindeki isyancıların Aralık'ta eski rejimi devirip iktidarı ele geçirmesinden bu yana ayrımcılık ve saldırılara maruz kalmaktan şikayetçi" diyor.

SANA'nın Türkçe servisi, Lazkiye Valiliği Kamu Düzenliği Müdürü Yarbay Mustafa Knefati'nin şu açıklamasına yer verdi:

"Önceden planlanmış ve kasıtlı bir saldırıyla, Esad milislerinin birkaç grubu kontrol noktalarımıza saldırdı ve Cebleh bölgesi ve kırsalında çok sayıda devriyemizi hedef aldı."

SANA Türkçe, sosyal medya hesaplarından Suriye'nin farklı noktalarından yola çıkan askeri konvoyların Lazkiye ve Tartus'a varışlarına dair fotoğraf ve videolar paylaştı.Fidan'dan 'provokasyon' uyarısı

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye'nin kıyı kentlerinde yaşanan olayları "provokasyon" olarak nitelendirdi.

9 Mart'ta Ürdün'ün başkenti Amman'da yaptığı açıklamada Fidan, "Suriye hükümetinin hiçbir provokasyona gelmeden haftalardır sürdürdüğü politikanın, bir provokasyonla rayından çıkarılmaya çalıştığını görüyoruz" dedi.

AKP Sözcüsü Ömer Çelik de 9 Mart'ta yaptığı açıklamada, Suriye'de yaşananlar için "Orayı istikrarsızlaştırmak isteyenler çökmüş devlet yapısı istiyor. Mezhep ve etnik provokasyonları kullanılıyor" ifadelerini kullandı.

Çelik, "Sünni ya da Alevi, hiçbir sivilin hedef alınmasını meşru görmeyiz, kabul etmeyiz. Bölge siyasetimizin esasını kardeşlik siyaseti oluşturur. Aramıza siyasal mezhepçilik duvarlarının örülmeye çalışıldığını görüyoruz" diye ekledi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel "Alevilere yönelen şiddetin sonucunda sivil kayıpların artması ve azınlıklara yönelik katliam endişesi bütün vatandaşlarımızda büyük bir kaygı yaratmaktadır" dedi.

Özel, Türkiye hükümetini "sivil kayıpların önlenmesi için Şam yönetimi nezdinde sonuç alıcı girişimlerde bulunmaya" davet etti.

DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan tarafından yapılan ortak açıklamada, "Türkiye'deki iktidarı, HTŞ yönetimiyle kurduğu yakın ilişkiyi ve her türlü işbirliğini gözden geçirmeye, bu katliamları önlemek üzere yapıcı bir yaklaşım sergilemeye davet ediyoruz" denildi.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı da "Yasa dışı gruplar tarafından işlenen suçları ve güvenlik güçlerinin hedef alınmasını" kınadı.

Almanya Dışişleri Bakanlığı da sosyal medya hesabında paylaştığı açıklamada "Suriye'nin batısında çok sayıda kişinin hayatını kaybettiği çatışmalar nedeniyle şoktayız" ifadelerini kullandı:

Tüm taraflara şiddet ve nefret sarmalından çıkmak için barışçıl çözüm, ulusal birlik, içerleyici siyasi diyalog ve geçiş dönemi adaletine odaklanmaları çağrısında bulunuyoruz.

İran Dışişleri Bakanlığı da Suriye'deki çatışmaların bölgesel istikrarsızlık yaratma riski bulunduğunu söyledi.

Birleşmiş Milletler Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen ise sivil can kayıplarına dair haberlerin çok üzücü olduğunu ve "derin endişe duyduklarını" söyledi.

Pedersen taraflara itidal çağrısında bulundu.

Geri dönenlerin sayısı 300 bini aştı

Öte yandan Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği 7 Mart'ta, Aralık'tan bu yana Suriye'ye dönenlerin sayısının 300 bini aştığını açıkladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da bir gün öncesinde, Türkiye'den dönenlerin sayısının 133 bini geçtiğini duyurmuştu.

Diğer bölgeler ne durumda?

Suriye'de Beşar Esad'ın 8 Aralık 2024'te ülkeyi terk ederek Rusya'ya sığınmasının ardından ülkenin büyük bölümünde silahlar sustu.

Esad'ı deviren muhalif güçlerin başını çeken İslamcı Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) grubu ülkede bir geçiş yönetimi kurdu.

Geçiş dönemi başkanlığına HTŞ lideri Ahmet eş-Şera atandı.

Şubat sonunda ülkenin yol haritasını belirlemek için bir "Ulusal Diyalog Konferansı" düzenlendi.

Konferans, yeterince kapsayıcı olmadığı gerekçesiyle başta Suriye'deki Kürtler olmak üzere azınlıklar tarafından eleştirildi.

Ülkenin kuzeydoğu vilayetleri, omurgasını Halk Savunma Birlikleri'nin (YPG) oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri (SDG) kontrolü altında.

Türkiye, iki grubu da PKK'nın uzantısı "terör örgütü" olarak kabul ediyor.

SDG ve Şam arasında grubun yeni kurulan Suriye Ordusu'na katılması ve kuzeydoğu topraklarının Şam yönetimine verilmesi üzerine müzakereler yürütülüyor.

BBC Türkçe

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner5

banner1