Yunan devleti Batı Trakya'da Türk varlığını hazmedemiyor. Yunanistan, "Batı Trakya'da Türk yoktur" diyerek dernek ve vakıflarda ''Türk'' kelimesinin kullanılmasını yasakladı. Batı Trakya Türkleri, 35 yıl önce haksızlıklara ve baskılara "artık yeter" diyerek sesini dünyaya duyurdu. 29 Ocak Batı Trakya Türklerinin Milli Direniş Günü...
'Türk' dediği için hapse atılanlar, adında 'Türk' geçiyor diye kapatılan dernekler, okullar... Batı Trakya Türkleri, Yunanistan'ın baskıcı politikalarına karşı direniyor...
1923 Lozan Barış Antlaşması’yla Batı Trakya Türk toplumuna “azınlık” statüsü tanındı.
Yunanistan ise 4 Kasım 1987’de "Batı Trakya'da Türk yoktur" dedi.
29 Ocak 1988'de on binden fazla Batı Trakya Türkü Gümülcine'de hakları için bir araya geldi. 29 Ocak "Milli Direniş Günü" ilan edildi.
Batı Trakya Türklerinin direnişini, Yunan devletinin aykırı davranışlarını İskeçe Türk Birliği Başkanı Ozan Ahmetoğlu TRT Haber'e değerlendirdi.
1923: Türk Yunan Nüfus Mübadelesi
30 Ocak 1923'te Türk-Yunan Nüfus Mübadelesi Sözleşmesi imzalandı. '30 Mayıs 1923'ten itibaren Yunanistan'daki Yunan uyruğu olan Müslümanlar ve Türkler ile Türkiye'deki Türk uyruğu olan Hristiyan Ortodoks Rumlar göçe tabi tutulacaklar' denildi.
Türkiye ve Yunanistan’ın taraf olduğu anlaşmalar uyarınca Batı Trakya’daki Türk nüfus ile İstanbul, Gökçeada ve Bozcaada’daki Rum Ortodoks nüfus, iki ülke arasındaki zorunlu mübadelenin dışında bırakıldı.
Yunanistan Batı Trakya'daki "Türk" varlığını hazmedemiyor
Lozan Barış Antlaşması’yla Batı Trakya Türk toplumuna “azınlık” statüsü tanındı.
Antlaşma imzalanalı nerededeyse 100 yıl geçse de Batı Trakya Türkleri eğitim, kimlik, din, dil ve kültürel anlamda Yunanistan’la mücadele ediyor.
Takvimler 4 Kasım 1987'yi gösteriyordu.
Yunanistan, "Batı Trakya'da Türk yok" diyerek dernek ve vakıflarda ''Türk'' kelimesinin kullanılmasını yasakladı.
Yunan yargısı yasağı onaylayarak ''Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği” ve “Gümülcine Türk Gençler Birliği" için kapatma kararı aldı.
On binlerce Batı Trakya Türkü hak mücadelesi için bir arada
Batı Trakya Türkleri bu kararı ancak 2 ay sonra öğrendi ve Gümülcine'de toplu direniş olarak adlandırılan büyük yürüyüş gerçekleştirdi.
İskeçe Türk Birliği Başkanı Ozan Ahmetoğlu, 29 Ocak 1988’deki direnişi şu sözlerle değerlendirdi:
"Batı Trakya Türk Azınlığı, gördüğü baskı ve ayrımcılık karşısında ayağa kalkmış ve 'Ben bu ülkenin vatandaşıyım. Burası benim memleketim ve ben burada kendi kimliğimle, Türklüğümle ve haklarıma sahip olarak yaşamak istiyorum' demiştir. Olayın özetle izahı budur…"
"Haksızlıklara, baskılara ve antidemokratik uygulamalara 'artık yeter' "
29 Ocak, Batı Trakya Türkünün maruz kaldığı haksızlıklara karşı sesini yükselttiği ve haykırdığı gündür.
Ozan Ahmetoğlu, "35 yıl önce 29 Ocak 1988’de haksızlıklara, baskılara ve antidemokratik uygulamalara 'Artık yeter' diyerek sesini, yaşadığı ülkeye ve dünyaya duyuran Batı Trakya Türkü, ne yazık ki bugün de haksızlıklarla karşı karşıya olmaya devam ediyor" vurgusunu yapıyor.
29 Ocak artık bir milat, Batı Trakya Türklerinin Milli Direniş Günü
29 Ocak, Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı’nın en büyük kitlesel gösterisi. Yunan makamlar yürüyüşü engellemek için barikatlar kurdu, camileri ibadete kapattı. Yunan polisi yürüyüşe müdahale etti, çok sayıda Türk yaralandı.
29 Ocak, artık Batı Trakya Türklerinin Milli Direniş Günü oldu.
Direnişin ikinci yıl dönümü olan 29 Ocak 1990'da ise fanatik Yunan gruplarınca Gümülcine ve İskeçe'de Türklere karşı toplu saldırılar düzenlendi.
Yunan polisinin izin vermesiyle iki gün süren saldırılarda Türklere ait 500'ün üzerinde dükkan ve iş yeri tahrip edilerek yağmalanmış, aralarında merhum İskeçe Müftüsü Mehmet Emin Aga ile dönemin Bağımsız Milletvekili Ahmet Faikoğlu'nun da bulunduğu çok sayıda Türk darbedildi.
"1990 olayları Yunanistan için kara bir lekedir"
İskeçe Türk Birliği Başkanı Ozan Ahmetoğlu, 1990 olaylarını şu ifadelerle değelendiriyor:
"29 Ocak 1990’da yaşanan azınlık aleyhine şiddet olayları ise vatandaşı olduğumuz Yunanistan için adeta kara bir lekedir. İnsanca yaşamaktan ve demokratik haklarını almaktan öteye hiçbir talebi olmayan azınlık toplumu açıkça hedef haline getirildi. Kovuldu, dövüldü, şiddete maruz kaldı.
Batı Trakya Türk Azınlığı’na karşı şiddet olaylarının yaşandığı 29 Ocak 1990’ın özrünü hala devletten duymadık! Hiçbir devlet temsilcisi çıkıp da '1990’da bu azınlığa karşı suç işledik, yanlış yaptık' demedi."
"29 Ocak Batı Trakya Türklerinin antidemokratik zihniyete 'Dur' dediği milat"
Batı Trakya Türklerinin tarihinde 29 Ocak şüphesiz hak arama mücadelesinde en önemli tarih.
Ozan Ahmetoğlu, "29 Ocak, Batı Trakya Türklerinin kendisini vücudunda adeta kanserli bir hücre gibi gören, ikinci sınıf vatandaş muamelesini reva gören, ayrımcı ve antidemokratik zihniyete 'dur' dediği milattır" diyor.
Batı Trakya Türklerinin direnişi sürecek, ta ki mücadele başarıyla sona erene kadar
Yunanistan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) 2008'de Yunanistan aleyhine verdiği kararda, derneklerin isimlerinde "Türk" sözcüğünü taşıma hakları bulunduğunu hükme bağlamasına rağmen Yunanistan bu hakkı Türklere tanımamakta direniyor.
Batı Trakya Türkleri, dernekleri, okulları, camileri tek vücut olmuş, hukuki mücadelelerini sürdürmeye devam edecek, ta ki mücadale başarıyla sonlanana kadar…
Ayşe Şimşek / TRT