İçerisinde 600 ton asbest barındırdığı öne sürülen Brezilya Donanması’na ait Nae Sao Paulo isimli uçak gemisinin söküm için Aliağa’ya gelecek olmasına tepkiler sürüyor.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın, denize, çevreye ve insan sağlığına zarar vereceği öngörülen geminin sökümüne onay vermesi tartışma konusu olurken İzmir’de meslek örgütleri konuyu bir kez daha gündeme getirdi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in katılımıyla İzmir Mimarlık Merkezi’nde yapılan basın açıklamasında; Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İzmir İl Koordinasyon Kurulu (İKK), İzmir Barosu, İzmir Tabip Odası ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) İzmir Şubeler Platformu temsilcileri yer aldı. Açıklamada geminin İzmir’e getirilmemesi için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na çağrıda bulunuldu. TMMOB İKK Sekreteri Aykut Akdemir, meslek örgütleri olarak, söz konusu geminin söküm işleminin Aliağa'da yapılmaması için dava hazırlığında olduklarını da açıkladı.
‘KUŞKULAR BÜYÜYOR’
İz Gazete'nin haberine göre, asbestli geminin sökümünün Aliağa’da yapılacak olmasına tepki gösteren meslek odalarının görüşlerini içeren ortak metni okuyan TMMOB İzmir İKK Sekreteri Aykut Akdemir, şunları söyledi:
“Geminin atık envanterine ilişkin bilgilerin paylaşılmaması, asbest dışında gemide bulunması muhtemel diğer tehlikeli zararlı atıklara ilişkin bilgilerin göz ardı edilmesi kuşkuları büyütmektedir. Gemide sadece asbest tehlikesi bulunmamaktadır. Bakan tarafından yapılan açıklamalarda “Gemi geldiğinde gazetecileri ve ilgilileri gezdiririz” cümleleri ile konunun ciddiyetinden uzak, diğer tehlikeli ve zararlı atıkları göz önünde tutmayan, analiz bilgi ve belgelere dayanmayan tutum ve davranışlar da sürecin titizlikle yönetimi noktasında kuşkuları büyütmektedir. Gemi hakkındaki iddialar ile ilgili olarak sorularımıza ilgili kurum, kuruluş ve kişiler tarafından belgelerle birlikte cevap verilmeden, kamuoyu bilgilendirilmeden geminin ülkemiz karasularına girişine izin verilmemeli, söküm işlemi gerçekleştirilmemelidir. Aksi durumda, sürecin hukuksuzca yürütüldüğü ve fiili durumla tehlikeli atığın ülkemize sokulduğuna dair endişelerimiz pekişecektir. Kamusal sorumluluğumuz, yasa ve mevzuatımızın bize verdiği görev ve sorumluluk kapsamında süreci takip edeceğimizi kamuoyuna duyururuz.”
‘ŞAİBELİ AÇIKLAMALAR’
Çevre, Şehircilik İklim Değişikliği Bakanlığı’na eleştirilerde bulunan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Bu hikayenin iki başlığı var; birincisi geminin kendisi, diğeri de Aliağa gemi söküm tesisleri… Gemi ile ilgili Bakanlığın yaptığı açıklamalar hiç güven vermiyor; ‘Gemiyi gezdiririz, geldiğinde herkes görsün’ deniyor. Biz gezip neyi göreceğiz? Hindistan’ın kovaladığı gemiyi biz niye alıyoruz? Gemi süreci, son derece güven vermeyen, şaibeli bir açıklamayla yürüyor. Diğer taraftan Aliağa’da 40 yıldır devam eden gemi söküm işlemleri var. Buradaki işletmelerin 3’te 2’sinin neye göre işlem yaptığı belirsiz. Bir mandıra açarken ÇED olumlu raporu almak zorundasınız binlerce ton gemilerin söküldüğü bir yerde yayılan emisyon, ortaya çıkan kirlilik, bunların hiçbirinin ÇED mevzuatına tabi olmadığını görüyoruz. Bu, kabul edilebilir bir şey değil. Her iki başlıkta da mücadeleyi sürdüreceğiz. Krizler fırsata nasıl dönüşür? Mücadelemiz, Aliağa ile ilgili yeni düzenlemelerin yapılmasının önünü açmış olacak. Seferihisar’da orkinos çiftliklerine karşı mücadele ederken bana ‘ne yapıyorsun sen’ diyerek sorarlardı, ben de çevreyi Çevre Bakanlığı’ndan korumaya çalışıyorum derdim. Bundan gurur duymuyoruz. Çevreyi, Çevre Bakanlığı’ndan korumak çok üzücü bir tablo” diye konuştu.
‘O GEMİYİ DURDURUN’
Çevre Bakanlığı’nı sağduyuya, basirete, çevre duyarlılığına davet eden Başkan Soyer, “Bu kentin doğasına sahip çıkmaya davet ediyoruz. Bizimle beraber aynı kaygıyı taşımaya davet ediyoruz. Bunlar, bu şehir bu memleket için kabul edilemez. Biz gücümüz yettiğince şeffaf, İzmirlinin rahatlıkla görebileceği, içine sineceği, kimsenin kuşkuyla bırakılmayacağı bir süreç izlenesin istiyoruz. O yüzden bu mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz. Ben Tunç Soyer, bu şehrin vatandaşı olarak da kişisel dava sürecini başlatmayı düşünüyorum. Bakanlığa bir çağrı yapıyoruz; bu süreç böyle cereyan etmesin, bu gemiyi durdurdun. Biz İzmir’e sahip çıkmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
‘İZMİR SAHİPSİZ DEĞİL’
İzmirlilere de seslenen Soyer, “Bu mücadeleyi mümkün olduğu kadar uluslararası bir mücadele haline getireceğiz. Tüm İzmirlileri de bu mücadeleye davet ediyorum. İzmirlilerin içi rahat olsun; İzmir sahipsiz değil. Hep beraber İzmir’e sahip çıkmaya, İzmir’i atıklardan, çöplük olmaktan korumaya devam etmek için elimizden geleni yapacağız. İzmir’de bu duyarlığı taşıyan tüm sivil toplum kuruluşlarını, vatandaşları bu mücadelenin parçası olmaya davet ediyoruz. Bu farkındalığı ne kadar büyütürsek bu memleket için o kadar büyük bir iş yapmış oluruz” dedi.
SİVİL İTAATSİZLİK ÇAĞRISI
İzmir Barosu Başkanı Avukat Özkan Yücel de yurttaşlara sivil itaatsizlik çağrısında bulunarak, “Gelişmiş olan çok az ülkede bu söküm işlemlerinin uygulandığını biliyoruz. O ölüm gemisinin Aliağa yanaşmasına izin verilmemesi gerekiyor. Bu noktada üzerimize düşen her sorumluluğu yerine getireceğiz. İzmir’den, o geminin buraya sokulmayacağına ilişkin bir işarete ihtiyacımız var. Bu bir sivil itaatsizlik çağrısı... Yurttaşların bu yönde harekete geçmesi için çağrıda bulunuyorum” açıklamalarında bulundu.