BURSA ARENA / Haber Merkezi
Doğu Rodoplarda bulunan, şifalı olarak nitelendirilen suyuyla ünlü Dambalı Dağı, bölgede asırların köy hayatının yanı sıra asırların Yörük kültürünün yaşatılmasıyla da tanınmayı hak ediyor. Buradan Kırcaali şehri, Arda, Mestanlı ve Söğütlü havzaları ile Studen Kladenets Barajı kuş bakışı seyredilebiliyor.
Doğu Rodopların yüksek dağ zirvelerinden birisi olan ve ayrıca kayanın altından çıkan şifalı suyu ile de her yılın Mayıs ayının 6’sında Hıdrellez’de ziyaretçi akınına uğrayan Dambalı Dağı’nda asırlardır dağın zirvesinde ve eteklerinde orman içinde bulunan Letovnik (Yazla) ve Kışla köyleri ile Nanovitsa (Büyükdere) havzasına doğru Bivolyane (Mandacı) köyü yer alıyor. Mandacı özellikle Alevi-Bektaşi inancının öncülerinden ve Rumeli’nin ermişlerinden Elmalı Baba Tekkesi ile de tanınıyor.
Kırcaali Haber’den Yılmaz Işık, bölgeye has Maye şenlikleri esnasında Dambalı Dağı’nın eteklerinde bulunan Letovnik (Yazla) köyünü ziyaret ederek buradaki Yörükleri, geleneksel Maye şenliklerini ve Elmalı Baba Tekkesi’ni aktardı. Asırlardır köylerde yaşayan ancak hayvancılık etrafında şekillenen kültürlerini terk etmeyen Dambalı yörükleri, yerel ahalinin ifadesiyle 7 asırdır hayvancılıkla bağlantılı mesleklerle uğraşıyor.
BÖLGENİN TABİATI YÖRÜK KÖKENLİLERE EMANET
Işık’a malumat veren köy sakinlerinden Necattin Ramadan Ahmed, “Biz 7 asırdır buradayız ve işimiz gücümüz hayvancılık. Başka iş bilmeyiz…” diyerek Yörük-Türkmen kökenli bölge sakinlerinin ayrıca dağda yaşayan geyik, karaca gibi yaban hayvanlarının çoğalmasında da büyük rol oynadıklarını ifade ediyor.
Her yılın Eylül ayının ilk cumartesi gününde Dambalı Dağı’ndaki suyun yakınında Maye şenlikleri yapılıyor. Habere göre şenlikler koronavirüs tedbirleri uygulanarak bu yıl da düzenlendi.
BÖLGEYE UMUR BEY’LE Mİ GELDİLER?
Dambalı’da Alevi-Bektaşi inancına ve kültürüne sahip bulunan bu köylerde oturan aslen Yörük olan ahalinin anlattıklarına göre, dedelerinin daha 13’üncü yüzyılın ortasına doğru Anadolu’dan bu taraflara geldiklerini ve geldikleri günden bu yana hep hayvancılıkla, tarımla uğraşan kendi halinde insanlar olduklarını söylüyorlar. Kendi söylencelerinde gelişlerini Osmanlı akınlarının yeni başladığı dönemlerde bölgeye seferler düzenlediği bilinen Aydınoğlu Umur Bey’e dayandırıyorlar.
(QHA)