Arıların erken uyanışı tehlike oluşturuyor

İngiltere’de yapılan bir araştırma, daha sıcak bahar mevsimlerinin arıların kış uykusundan bir hafta önce uyanıp yuvalarından çıkmasına neden olmasının sonucunda, elma ve armut gibi ekinlerin tozlaşmasını tehdit ettiğini ortaya koydu. Araştırmaya göre, iklim değişikliğine bağlı olarak her 1 santigrat derecelik sıcaklık artış olduğunda, yabani arılar yuvalarından ortalama 6,5 ​​gün önce çıkıyor. Ecology and Evolution dergisinde dün yayınlanan araştırmada şu ifadelere yer verildi:

“Bu iklim koşulu, bombus arıları gibi yabani arıların, besin toplamak için bağımlı oldukları bitkilerin çiçek açmasıyla aynı zamanda dışarı çıkma yeteneğini kaybetmesine neden oluyor. Bunun sonucunda arıların besinleri daha az olabilir. Bu da arıların çiçekleri etkili bir şekilde tozlaşmak için gereken enerjiden yoksun kalmasına yol açabilir.”

Reading Üniversitesi Ziraat, Politika ve Kalkınma Fakültesi’nden araştırmanın baş araştırmacısı olan doktora araştırmacısı Chris Wyver şu açıklamada bulundu:

 “Artan sıcaklıklar arılar için hayatı zorlaştırıyor. Daha sıcak koşullar, arıların kış uykusundan daha erken çıkması anlamına geliyor ancak vızıldamaya başladıklarında onlara enerji sağlayacak yeterli yiyecek olmayabilir. Bitkilerin çiçek açmasıyla arıların uyanmasının eş zamanlı olması arılar için hayati önem taşır. Çünkü hayatta kalma ve yeni yavrular üretme şansını artırmak için polen ve nektar bulması gerekir. Bu nedenle eş zamanlı bir durum olmaması, arıların tozlaşma sürecini etkin bir şekilde tamamlayamayacakları anlamına gelir.”

Şarku’L Avsat’ın edindiği bilgilere göre El-Ezher Üniversitesi Organik Tarım Profesörü ve Çevre ve Biyodinamik Tarım Bölüm Başkanı Halid Ganim’in konuya dair açıklaması şöyle oldu:

 “Bu tür koşullar, çiçek nektarında düşük şeker seviyelerine yol açar. Bu da arıların bitkilerin tozlaşmasındaki rollerini yerine getirmek için ihtiyaç duydukları enerji miktarını olumsuz etkiler. Özellikle bu süreçte en önemli rolü oynayan dişi arılara zarar verir.”

Chris Wyver de değerlendirmesinde “Daha düşük doğal tozlaşma oranları, çiftçilerin kontrollü bal arıları kullanmaya ihtiyaç duymasına neden olabilir. Bu da tüketiciler için daha yüksek maliyetler anlamına gelir” dedi. Ayrıca “Meyve-sebze reyonlarında daha elma, armut ve sebzeleri daha pahalı fiyatlarla görebiliriz” ifadelerini de sözlerine ekledi.

Araştırma, bilim insanları 40 yıllık bir süre boyunca 88 farklı yabani arı türünü incelediler ve 350 bin fazla bireysel kaydı analiz etti. Analizlerin sonunda iklim krizinden kaynaklanan sıcaklık değişimlerine bağlı olarak arıların ortaya çıkış tarihlerinde kaymalar tespit edildi. Veriler, farklı arı türleri değişen sıcaklıklara farklı tepki verdiğinden, bazı arıların diğerlerinden daha erken ortaya çıktığını gösterdi. Ortalama olarak, 88 tür her on yılda dört gün daha erken ortaya çıkmaya başladı.

Meyve ağaçlarının ne zaman çiçek açtığı hakkında daha fazla bilgi için, Wyver ile ve Reading Üniversitesi ve Oracle for Research’ten meslektaşları, insanları bahçelerinde, arka bahçelerinde veya bulundukları yerdeki ağaçların ne zaman çiçek açmaya başladığını bildirmeye teşvik eden Meyve İzleme (FruitWatch) projesini başlattı. İki yıl içinde 6 bin 500’den fazla veri ile araştırma ekibinin iklim değişikliğinin meyve ağaçlarının çiçeklenmesinde ve arıların tozlaşmada oynadığı rolü daha iyi anlamalarına yardımcı olması bekleniyor.

Bu sorunun çevresel ve ekonomik etkilerini azaltmak üzere önerilen sürdürülebilir çözümler olup olmadığı konuda Ganim ‘bu yeni koşullara uyum sağlama yeteneğine sahip yabani arı türlerinin üretilmesi veya bitkileri onları erken çiçeklenmeye iten uyaranlar üretme çalışmasına’ dikkat çekti. Ganim, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Bitki gölgeleme işlemlerinin fotosentez işlemlerini etkilemeyecek şekilde kullanılması gerekir. Böylece yüksek sıcaklıkların etkisini azalacaktır. Ayrıca toprak nemini korumak ve sıcaklık artışını sınırlamak için örneğin pirinç samanı, talaş veya saman gibi çevrede bulunan doğal malzemelerle toprak örtülebilir. Bu ve diğer çözümler sorunun ciddiyetini azaltacaktır.”

Şarku'l Avsat / Kahire