Soru şu:
Rusya-Ukrayna çatışması sonrası neler olur? Savaş, Türkiye’yi tercih yapmaya zorlar mı?”
Amerika’nın Sesi VOA bu konuda geniş bir analiz yaptı. Bugün, bu analizden bazı bölümleri bizi de yakından ilgilendirdiği için sizlerle paylaşmak istedik.
Ukrayna işgali nedeniyle ABD ve müttefiklerinin Rusya’ya uyguladığı sert yaptırımlar Rus ekonomisi üzerinde etkili olmaya başladı. Uzmanlar yaptırımların Rus ekonomisi üzerindeki etkisinin ülkede iç siyaseti de etkileyebileceğini söylüyor. Rusya’nın Ukrayna saldırısıyla ortaya çıkan tabloda Türkiye’nin “zor konumuna’’ işaret eden uzmanlar, bu durumun ABD ve Batı’yla daha iyi ilişkiler için bir fırsat yaratabileceği görüşünü de dile getiriyor.
Rusya’ya Ukrayna’yı işgali nedeniyle uygulanan yaptırımların ardından ruble yüzde 38 değer kaybetti, bankalara koşan Ruslar bankamatiklerin önünde uzun kuyruklar oluşturdu.
Ekonomik yaptırım uzmanları, Rusya’nın enerji satışlarına eğilerek mali yaptırımların etkisini en aza indirmeye çalışmasını bekliyor.
Johns Hopkins Üniversitesi Uygulamalı Ekonomi Bölümü’nden Profesör Steve Hanke, bazı bankaların, SWIFT uluslararası mali sisteminden çıkarılan Rusya’nın uluslararası işlemleri gerçekleştirmek için alternatif bir yol bulmaya çalışacağı görüşünde.
Steve Hanke, “Rusya uluslararası işlemler konusunda alternatif bir yol bulmaya çalışacaktır. Bunun için çok büyük olmasa da bir sistemleri mevcut. Yaptırımın hedefi olan ülkeler bunları baypas etme yolları ararlar. Örneğin; İran’a da yaptırım uygulandığında yaptırımların etrafından dolanmaya çalışmışlardı. Yaptırım tarihine baktığınızda neredeyse kusursuz bir başarısızlık görürsünüz. Elbette yaptırımların sonuçları oluyor, o konuda bir soru işareti yok. Ancak bunların istenmeyen sonuçları da olabiliyor” dedi.
Yaptırımların delinmesi çabaları konusunda İran ve Venezuela örneklerinden deneyimli olan ABD, Rusya’ya yaptırımların uygulanmasını sağlamak amacıyla yeni bir görev gücü oluşturulduğunu açıkladı.
Yetkililer Moskova’nın yaptırımları baypas etmek için paravan şirketleri ya da alternatif mali kurumları kullanmasının önüne geçmek niyetinde.
ABD ve AB, Rusya’nın enerji sektörünü hedef alan yaptırımları henüz uygulamadı. Ancak ABD Başkanı Joe Biden, “her seçenek masada” diyerek bunun ihtimal dahilinde olduğu sinyali verdi.
BlueBay Varlık Yönetimi Kıdemli Stratejisti Timothy Ash, bu olasılığı değerlendirdi.
Biden yönetiminde ve Batı Avrupa’da, içinde bulunulan durumun Rusya’dan Batılı liberal piyasa demokrasisine yönelik temel bir tehdit olduğu konusunda bir anlayışın olduğunu belirten Timothy Ash, Avrupa’nın Rus petrol ve doğal gazına bağımlı olmasına rağmen, bazı maliyetleri üstlenmeye hazır olabileceğine dikkat çekti.
Ash, “Bu bir hayatta kalma savaşı ve belki de bazı maliyetleri üstlenmek zorundayız. Rus enerji ihracatına yaptırım uygulamak zorundaysak uygulayalım. Ekonomilerimiz daha güçlü ve bunu daha rahat atlatırız şeklinde bir değerlendirme olabilir. Bir başka önemli soru; Rusya’nın Batı’ya enerji tedarikini kısıtlayarak misilleme yapıp yapmayacağı. Rusya’nın mali sisteminin çökmenin eşiğinde olduğunu düşünürsek, bu aşamada Rusya’nın böyle bir adım atmasının akıllıca olacağını sanmıyorum’’ ifadelerini kullandı.
Amerika’nın hava sahasını Rus uçaklarına kapatmasının ardından Boeing, Rusya’daki önemli operasyonlarını askıya aldığını, Airbus da Rus havayolu şirketlerine parça ve hizmet sağlamayı durdurduğunu açıkladı.
Rus havayolu şirketlerinin filosunda 332 adet Boeing, 304 adet de Airbus uçağı bulunuyor.
Rus ihracatçıların Boeing ve Airbus’a titanyum sağladığını vurgulayan Steve Hanke, bu şirketlere yaptırım uygulanması halinde uçak imalatında kullanılan metal fiyatlarının da artabileceğine dikkat çekti.
Steve Hanke, “Titanyum Rusya’da üretiliyor. Eğer bu bloke edilirse o zaman Boeing gibi yolcu uçağı üreten firmalar bundan etkilenebilir. Yolcu uçaklarının imalatında titanyum kullanılıyor. Şu anda bu ihracatçılar yaptırımlardan muaf. Ancak bunların da yaptırım kapsamına alınması halinde, Rusya’nın ihraç ettiği bu malların fiyatlarında artış görülebilir” dedi.
Boeing ve Airbus’un tam da bu nedenle titanyum kaynaklarını çeşitlendirmeye çalıştığı bildiriliyor.
Ukrayna saldırısı başladığından bu yana Rusya’da savaş karşıtları protesto gösterisi düzenliyor. Şimdiye kadar binlerce gösterici gözaltına alındı.
Timothy Ash, Rus ekonomisini hedef alan yaptırımların Rusya’da siyaseti de etkileyebileceği görüşünde.
Ash, “Putin Rusya’yı, Kuzey Kore ve İran’la benzer bir kefeye koymuş durumda. İran’a yönelik yaptırımlar 10 üzerinden 10’sa, Rusya’ya uygulanan yaptırımlar 10 üzerinden 9 diyebiliriz. Son derece acımasız bir yaptırım rejimi. Rus ekonomisi üzerinde büyük etkisi olacak. Rusya’da siyasi bakımdan nasıl bir etkisi olacağını göreceğiz’’ dedi.
Rusya’nın Ukrayna saldırısıyla ortaya çıkan durumda Türkiye’nin zor bir konumda olduğunu belirten Timothy Ash, bu durumun ABD ve Batı’yla daha iyi ilişkiler için fırsat yaratabileceği öngörüsünde bulundu.
Türkiye’nin jeopolitik açıdan Rusya ve Batı arasında hassas bir rota izlemeye çalıştığını, Ukrayna’ya sattığı Bayraktar drone’larının Rusya’nın operasyonlarına karşı başarı elde ettiğini, diğer yandan Türkiye’nin Rusya’dan enerji ithal ettiğini ve iki ülke arasında nükleer enerji işbirliğinin bulunduğunu hatırlatan Ash, bu savaşın Türkiye’yi bir tercih yapmaya zorlayacağı görüşünde.
Timothy Ash’ın görüşleri şöyle:
“Rusya ve Batı arasında denge artık bir seçenek değil. Türkiye bir NATO müttefiki olarak otokrasi ve Batılı liberal piyasa demokrasisi arasındaki bu savaşta Batı’nın yanında mı Rusya’nın yanında mı? Batı tercih edilirse bu bazı sorunlara yol açabilir. Türkiye Rusya’dan ve Ukrayna’dan gelen turistlere ve Rus enerjisine bağımlı. Enerji fiyatları yükselebilir ve turistler gelmeyebilir. Bu da Türkiye’nin ödemeler dengesinde baskı oluşacağı anlamına gelir. Ancak Türkiye’nin Ukrayna’ya desteği ilginç bir şekilde Batı’yla ilişkilerde bir ısınmaya da yol açabilir ve bu durum finansman açısından Türkiye’ye yardımcı olabilir. Bir yandan büyük olumsuzluklar var ama diğer yandan da ABD ve Batı’yla daha iyi ilişkiler kurmak için bir fırsat da olabilir.”