6 Ağustos 1945..
İnsanlık elbette ölmemişti henüz.. Ama canavar ruhlu yetkili ve yöneticiler savaş dümenini kanlı elleriyle HİROŞİMA’ya yönelttiler..
Kundaktaki balpetek bebekler, oyun çağlarını yaşamalarına izin verilmeyen çocuklar, yavuklularıyla uzun bir ömür geçirmeyi planlayan gençler, yılların birikimini, ak saçlarında taşıyan yaşlılar ve sayısız canlılar mangal kömürü oldu..
Littel Boy adını verdikleri Cehennem enerjili atom bombasıyla,
140.000 kişiyi acımasızca birkaç saniye içinde yok ettiler..
Yok etmediler canlıları KÜL’e çevirdiler..
Oysa Derviş Yunus,”dikeni var diye gülü incitme” öğüdünü vermişti dünyaya..
Bugünkü Siyonistlerden daha azılı Truman, insanlığın utanç duyduğu ve her Japon yurttaşının kanlı gözyaşı döktüğü olayın emir edici cücesiydi....
Siyonist olup olmadığını bilemediğim EİNSTEİN yaşamış olsaydı, hem bu feci olaydan hem bugünkü İsrail’in yaratmış olduğu sivil katliamlarından hicap duyardı..
Hele bugünkü aşağılık Yahudi 9 askerin bir Filistinli‘ye tecavüz etmiş olduğunu görseydi kendi ırkına lanetler yağdırırdı..
Truman başta olmak üzere, Enola Gay Albayı ve tüm savaş suçlularını yargılayamayan örgütler İnsan oğlu acziyetinin bir ifadesidir.
Diğer bir anlatımla HİROŞİMA cinayetlerini, bitmeyen savaşları ve terör örgütlerini kurup mazlum halkları işgal edip sömürenlerin gücüdür buna engel olan hep..
Bu nedenler yüzünden yaratılmıştır sonsuz alem..
Mazlumları katledenlerin, HİROŞİMA‘yı cehenneme çeviren LİTTLE BOY atom bombasından Korkunç ateşte, her gün yanıp sonsuza dek kavrulmaları için..
Gerçek adaleti herkesin görüp yaşıyor olacağı..
Sağlık ve esenlik dileklerimle..
.....
Yazarın tüm yazıları için tıklayınız
.....