Ekonominin hali meydanda!
Ne yapacağını şaşıran hükümet, vergi zammı gibi bir klişenin peşinde koşarken “tepki ya da sonuç iyi olursa cumhurbaşkanı yaptı, kötü olursa bakanın/bürokratın kabahati, alın koltuğunu” sistemi devam ediyor.
Oysa Hazine ve Maliye Bakanı sayın Mehmet Şimşek ve kurmaylarının hazırladığı, önerdiği söylenilen kanun çalışmasından cumhurbaşkanının bal gibi haberi olduğunu hepimiz biliyoruz.
“Cumhurbaşkanının haberi yok, olsa izin vermez(!)” diyenlere istinaden söylüyorum. İşin ilginci bunu diyenler söylediklerinin demokrasi adına ne anlama geldiğinin farkında değiller.
Tepkileri ölçmek için servis edilen 104 sayfalık sunum dosyasında kamuoyunun dikkatini en çok 150 TL’den 3.000 TL’ye çıkarılması istenen yurtdışı çıkış harcı çekse de fazlaca “tersine Robin Hood” planı var bu sunumda. Planlardan biri de engelli vatandaşların ÖTV’siz otomobil almaları ile ilgili…
Konuya ilişkin kısmı ilgili dosyadan aynen paylaşıyorum.
Mevcut Durum: 2024 yılı için hesaplanması gereken özel tüketim vergisi ve diğer her türlü vergiler dâhil satış bedeli 1.591.200 TL'nin (bu tutar, her yıl yeniden değerleme oranında artmaktadır) altında olan binek otomobilleri, 2800 cm3 altında motor silindir hacmine sahip eşya taşımaya mahsus taşıtlar ile motosikletlerin, engellilik derecesi %90 veya daha fazla olan ya da engelliliğine uygun hareket ettirici özel tertibat yaptıran malûl ve engelliler tarafından beş yılda bir defaya mahsus olmak üzere ilk iktisabı ÖTV'den müstesnadır.
Önerilen Düzenlemeler:
1.Alternatif:
ÖTV Kanunundaki istisnanın revize edilmesi
Taşıtların veraset yoluyla intikalinde istisnaya konu vergilerin mirasçılar tarafından ödenmesi
Her sene yeniden değerleme oranında artan tutarın (araç satış bedelinin), yeniden değerleme oranının yarısı kadar artırılması
Cumhurbaşkanının, yeniden değerleme oranında artan tutarı, %50'sine kadar artırma yetkisinin kaldırılması
2. Alternatif: ÖTV Kanunundaki istisnanın kaldırılması teşvikin sosyal yardım şeklinde yapılması Engellilerin gelir durumları ve alınacak taşıtların yerli olması vb. kriterler esas alınarak Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından nakit destek verilmesi.
Kendimden hareketle konuyu özetlemeye çalışayım.
Cerebral palsy ile yaşayan bir engelliyim. Tekerlekli sandalye kullanıcısıyım. Cerebral palsyli bireylere toptancı bir tavırla H Sınıfı ehliyet verilmemesindeki garabeti, ehliyeti olanların ellerinden ehliyetlerinin alınma hak gaspını geçen yıl “Hayattan Kopuk Mevzuat” başlıklı yazımda bu köşede yazmıştım.
Mevcut durumda otomobil kullanamayacak durumda ya da CP’liler gibi toptan ehliyet verilmeyen engel gruplarında şart koşulan %90 engellilik oranı şartı var.
Bu da bir haksızlıktır. Çünkü otomobil kullanamayan ya da kullanmasına izin verilmeyen engel grupları için de otomobil bir ihtiyaç, dahası bir haktır.
2013 yılında yüksek tavan otomobil almak istedim ve bu durumda % 88 oranlı engelli raporum sebebiyle ihtiyacım olduğu halde ÖTV’siz otomobil almam mümkün değildi. Kaldı ki almayı düşündüğüm ve sonradan taktırılan rampa ile tekerlekli sandalyemle binebileceğim uygunluktaki otomobil olan yüksek tavan Doblo’nun “engelliler dışında” satışı yoktu Türkiye’de… Yani, ÖTV ödemeye razı olsam dahi ihtiyacım olan aracı alamıyordum.
O %90 oranlı rapor olmazsa olmazdı yani… İtirazlar, başvurular derken sancılı bir süreçten sonra aracımı aldım ve yaptırdığım rampa düzenlemesiyle kullanmaya başladım. O sürecin detaylarını buradan okuyabilirsiniz!
O otomobil olmasaydı çalışma hayatıma devam edemeyeceğim gibi, toplu taşımanın ülke çapında tekerlekli sandalye ile erişim için uygun olmamasından dolayı şehir içi ya da dışında bir yerlere gitmem de mümkün olmayacaktı.
Bunu ifade ettikten sonra önerilen teklifleri spesifik örneklerle ele alalım.
İlk alternatif yasalaşırsa mesela…
Engelli vatandaş ÖTV istisnası ile araç aldığında 10 yıldan önce satamayacağı gibi bu 10 yıl içinde vefat ederse, ailesi, mirasçıları başlangıçta ödenmeyen o ÖTV’yi ödemek zorunda kalacak.
Diğeri yasalaşırsa…
ÖTV’siz araç alımı tümden kalkacak engelliler için. Hali hazırda yarım milyonluk tekerlekli sandalyeye birkaç bin lira “destek(!)” verenler, otomobil için ne kadar verecektir, az çok tahmin ediyorsunuzdur. Yanı sıra sadece yerli otomobil sınırlaması getirildiğinden ihtiyacımıza uygun yerli otomobil yoksa yine işimiz zor. (Bu önerinin masadan kalktığı söylense de takipteyiz.)
“Suistimaller var” deniyor. Ülkeyi yönetenlerin görevi, vatandaşın elinden haklarını almak değil, suistimalleri engellemektir.
Son olarak BM Engelli Hakları Komitesinin Türkiye’yi de bağlayan Nihai Gözlem Raporundaki birkaç paragrafla bitirelim.
Yeterli yaşam standardı ve sosyal koruma (Mad.28)
Komite aşağıda belirtilen hususlarda endişe duymaktadır:
Mali krizlerin engelli bireyler, aileleri ve engelliliğe bağlı ihtiyaçlarından kaynaklanan ek masrafları karşılama güçleri üzerindeki olumsuz etkisi.Komite, Taraf Devlet'e (Türkiye) aşağıda belirtilen tavsiyelerde bulunmaktadır:
Mali kriz zamanlarda, krizin engelli bireyler üzerinde orantısız olumsuz etki yaratmasını önlemek amacıyla, engelliliğe bağlı ekstra masraflar için verilen aylık yardım dâhil, engelli bireylerin sosyal korumaya erişimleri ve yeterli gelir düzeyleri olduğunun temin edilmesi ve kamu politikalarında bu teminata her zaman yer verilmesi.Haftanın Notu:
Vergiler yükseliyorsa o ülke batıyor demektir.