Bazen kendi aynama bakıp, kendimi ve dünyayı sorgularken;
.
“Dosdoğru olması gereken 'terazinin ibresi'ni hiç akla getirmiyorsak,
İnsanların şahdamarına yakın bir yerine, yani 'gönlüne' dikkat etmiyorsak,
Hele ki devletin malında ve milletin emeğinde 'kul hakkı'nı gözetmiyorsak,
Ağzımızla kuş tutsak nafile.."
.
Şeklinde bir cümlemi evirip çeviriyorum kendi kendime.
Takıldığım noktalar; “terazinin ibresi”, “insan gönlü” ve “kul hakkı” gibi temalar olmuş hep.
Bunlar da tabi ki o büyük insan Hoca Ahmet Yesevi ve O’nun öğrencilerinden, torunlarından Anadolu’ya taşınmış; Anadolu insanın ahlak düzeninde aydınlanmalara vesile olmuş yansımalar.
Okumak ve bu yaşımıza rağmen sürekli aydınlanmak gerek; Adam 800 yüzyıl önce terbiye ve ahlak ilkeleri olarak Anadolu insanına ne zenginlikler taşımış. Yine bir iki örneğine dokunmadan geçemeyeceğim;
Eline, beline, diline sahip ol; kalbini, kapını, alnını açık tut, Dünya malına tamah etme, yanlış ölçme- eksik tartma, Kuvvetli ve üstün iken affetmesini, hiddetli iken yumuşak davranmasını bil, Kendin muhtaç iken bile başkalarına verecek kadar cömert ol.Sayılmakla bitmez o deryalar gibi söylemler, sayfalarca yazsan yetmez..
Evet Değerli Okurlar;
Anadolu'nun ahlak ve terbiye altyapısındaki mihenk taşlarından en önemlilerinden biri olan Pir Ahi Evran Hazretlerinden birkaç örnek cümledir yazdıklarım.
Birer örnek de Hacı (Hace) Bektaşi Veli ya da Yunus Emre’den versem, bu yazı epey uzamış olacak tereddütündeyim; devamı bir başka zamana inşallah.
Onları ve yansıttıkları insanlık felsefesini incelemek, anlamak, ilkesel olarak yaşamaya çalışmak; hiç olmazsa 'vefa' ve "gelecek nesile taşımak' adına anmak gerek.
Oysa biz ülke olarak, devlet olarak yeterince sahip çıkamıyoruz bu zenginliklere.. Her şeyden önce kendi insanımıza, hele ki (yerleşik çürümüş / fulbright kontrollü) mevcut eğitim sistemimiz üzerinden çocuklarımıza ve gençlerimize, ilke olarak dahi gereğince öğretemiyoruz, maalesef..
Fakat bakın uluslararası kuruluşlar sanki bizlerden daha fazla kabuldeler ki; UNESCO (Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü) 40. Genel Konferans kararıyla 2021 yılı için;
Ülkemizin önerisiyle;
(Azerbaycan, İran İslam Cumhuriyeti, Kuzey Makedonya ve Romanya’nın desteğiyle) Hacı Bektaşi Veli’nin Vefatının 750. Yıl Dönümü,
(Azerbaycan, Bosna-Hersek, Kuzey Makedonya ve Özbekistan’ın desteğiyle) Yunus Emre’nin Vefatının 700. Yıl Dönümü,
(Kuzey Makedonya ve Romanya’nın desteğiyle) İran ve Azerbaycan ile ortak dosya olarak Ahi Evran’ın Doğumunun 850. Yıl Dönümü,
“UNESCO Anma ve Kutlama Yıl Dönümleri” Programına aldı.
UNESCO, tarihi belgeye ve esasında bilime dayanmayan hiçbir konuyu böyle programlarına kabul etmez. Onun için diyorum 'bizlerden daha fazla kabuldeler' diye.
Böylelikle Hacı (Hace) Bektaşi Veli, Ahi Evran ve Yunus Emre, 2021 yılında UNESCO programları dahilinde çeşitli etkinliklerle anılacak.
Şöyle bakıyorum da, Unesco “anma yılı ilan edip tarihine yazarak etkinlik programlarına alır”, Japonya devlet adamı ve sosyologları “din yapalım mı” diye inceler araştırır, kültür emperyalisti misyonerler “neresinden tutsak da istismar edip, yozlaştırsak” diye (aslında kendi korkularına dayalı) paranoyak projeler yapar... İyi de bu insanlar önce bizim insanımız; bu değerler de ne kadar evrensel olsalar da önce bizim değerlerimiz. Öyleyse bizler de bir şeyler yapalım değil mi.
Bu konuların uluslararası düzeye çıkartılmasında hem Kültür Bakanlığı’nın kurumsal çalışmalarını; hem de UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Öcal Oğuz, Türk Dünyası Parlamenterler Vakfı Eğitim Koordinatörü Prof. Dr. Alemdar Yalçın, Ulusal Tural Platformu (UTP) Genel Başkanı Müjdat Kayayerli, Ahi Bektaş Platformu Genel Başkanı Hüseyin Köksal ile özellikle belirtmek gerekir ki (Kırşehir) Yabanlı Türkmen Oymağı Derneği Genel Başkanı Elmas Yağmur gibi değerli şahsiyetler ve çalışma arkadaşlarının bireysel çabalarını, girişim ve faaliyetlerini izliyor, takdirle - şükranla karşılıyorum. Sağ olsunlar var olsunlar.
Kırşehir Belediyesi'nin bu konudaki tanıtım afişleri de hoşuma gitti ve teşekkür ederiz.
Önümüzdeki ay yapılması öngörülen toplantıda netleştiği zaman, etkinlik programları hakkındaki bilgileri de yazacağım. Ve ben de (sağlık sorunlarıma rağmen) neler yapabilirim ona bakacağım tabii ki. Umarım şu pandemik süreçte bir aksama olmaz da, anılan değerlerimizi layıkınca yad ederiz.
Sağlıcakla kalın..